• o başarılı aksiyon sahnelerini çekip kurgularken kullandığı yöntem şöyledir:

    " bir sahneyi hazırlarken yaratmak istediğim duyguya uygun bir parça seçerim. çoğu zaman o sahneyi çekerken bile walkmenden bu müziği dinlemeye devam ederim. diyalogları dinlemem bile. benim için asıl önemli olan oyuncuların performanslarının, müziğin bana verdiği hislere uyması.
    daha sonra sahne kurgu masasına geldiğinde de aynı müziği alıyorum, sahneyle üst üste koyuyorum ve ona göre kesiyorum. yani o sahnenin ritmini bana bu parça veriyor. hızlanıyor ya da yavaşlıyorsa ben de görüntülere aynı şeyi yapıyorum.
    tabi ki film kurgudan çıktığında bu müzik kayboluyor. onun yerini diyalog ya da başka bir müzik alıyor. fakat bu şekilde çalışmak, her sahneye gerçek bir hayat kıvılcımı getiriyor. sanki bütünleyici bir madde varmış gibi. kolay kavranılamayan, görünmez bir şey. daha doğrusu, duyulmaz bir şey."
  • jean claude van damme'ın jcvd adlı filminde kadirşinas olmayışı eleştirilen yönetmen.

    --- spoiler ---

    filmde van damme banka soyguncusuna bir keresinde "zor hedef" filminde kurusıkı ile yaralandığından bahseder. soyguncu da 'veheey! zor hedef! john woo! göt herif!' der. van damme tabi tevazu sahibi, 'böyle söyleme' der. sonra araya bir rehine girer bir şeyler söyler. soyguncu da şöyle der: 'onu amerika'ya jean-claude getirdi. o olmasaydı, hala hong kong'daki güvercinlerin filmini çekiyordu.'

    --- spoiler ---
  • ya filmlerinin kalitesi falan bi yana, güvercin camiasına kazandırdıkları ile sultanahmet meydanında bile hatrı sayılır bir yeri vardır, sevilir sayılır, bayramda kandilde aranır.
  • chow yun fat ile birlikte tutturduğu kimyanın bir benzerini [hatta daha iyisini] martin scorsese ile robert de niro'da görebildiğim yönetmen.

    kendisine olan tutkumuz iptida face off ile başladı. nicolas cage oynuyor diye gittiğim filmden bir john woo hayranı olarak çıkmıştım; üstelik adını ilk kez duymuştum.sonra bir merak başladı.

    hong kong yıllarından yani 80'lerden kalma melodramik ve aşırı şiddet yüklü the killer ve a better tomorrow filmlerini izledim. adamımı bulmuştum. adamım yamandı. şiddeti, üstelik ahlakçı hristiyan öğretileriyle süsleyerek estetize ediyordu.
    bence, john woo için şiddet ve aksiyon, seyirciyi perdeye çeken ticarî bir unsur değil, yönetmenin insanın içindekini anlatırken abartarak kullandığı bir gramer. bütün sinemasını yönetmenin dili kabul edersek evet şiddet de bu dilin grameri belki de. anlamak için önce insanın içindeki şiddeti çözmek gerek belki de. ama yok john woo psikolojizm tuzağına düşmeden bunu bir seyir zevki haline getiriyor.

    belli ikonlar ve belli mesajları devamlı tekrarlaması ayrı bir imza detayı: güvercinler, kilise, aşk, ihanet, çifte tabancalı kahramanlar, mutlaka siyah-beyaz kadar net iyi ve kötüler, gizli mizah...

    john woo filmlerinde at izi it izine karışmaz; hatta bazen bu durum didaktik bir hal olur. john woo sineması böyle güzeldir. benim mantık aramadığım yönetmenler vardır. quentin tarantino ve john woo bunlardan ikisi. eğer görsellik ve estetik adına absürd bir sekans kaçınılmazsa bunu çekerler; iyi de yaparlar. böylece bize seyrine doyum olmayan sahneler bahşederler.
    kanı çok sever john woo. hard boiled mesela böyledir. yaklaşık 1 dakikaya 1 ceset düşer. mantığı zorlayan çatışma sahneleri vardır. mantık dışılık john woo'nun en önemli plastiğidir. kahraman vurulmaz, attığını vurur, en zor zamanda bile şarjörü bir kişiye boşaltmaktan çekinmez, ama şarjörü biter. kanlar oluk gibi akar kimse kan kaybından ölmez. chow yun fat böyle biridir. vurur da vurur. bu muhteşem aktöre çift silah-ağızda kibrit çöpü karizmasını ekleyen yine john woo'dur.

    tsui hark, ringo lam gibi hong kong aksiyon sinemasının mühim yönetmenleriyle birlikte bütün hollywood aksiyon sinemasını etkileyen uzakdoğu aksiyon geleneğinin köşebaşlarından biridir. hollywood'a gitmesiyle birlikte grafiğinde oynamalar, iniş çıkışlar meydana gelse de artık bu fakir için vazgeçilmez bir yönetmendir. dileğimiz pür drama bir film çekmesidir. bir de burdan bakalım ustaya.
    not: he-man'i çekecekmiş diye duyduk; bekliyoruz.
  • güvercin fetişisti.
  • from john woo..
    hong kong sinemasından gelmiş action filmlerinde (slow-motion action) ustalaşmış yönetmen.
    the killer, hard boiled, hard target, face/off ve mit gibi bazı filmleri onun yakinen tanımak için iyi birer fırsat
    gerçi bu filmlerden birini izleseniz diğerlerinde pek şaşırmazsınız çünkü kendini tekrarlamayı seven bir adam
    kendince koyduğu motifler artık hepsi birer woo klişesi. en başta sapa sağlam bir kilise sonra beyaz bir güvercin ,öldürmeyi seven veya en azından bunu iyi yapan çocuksu hınzırlıkları olan karizmatik çift tabancalı iyi-kötü adamları, (enteresandır) havai fişekli çatışmalar, hızlı bir biçim de ölen ucube figürler, hızlı araçlar ve iyi adamın kazanması
    hele ki the killer ı görmediyseniz ...
    baş karakterlerin mickey mouse dan falan bahsetmesi az önce tanıştığı adamın vurulmasından sonra kardeşim diye hitap etmesi , fütursuzca kullanılan duallightsaber gibi çift tabancalar (şarjör sorunu yok).. müziklerine ne demeli.. tüm bunlar dramatizasyonu sıfıra indirgeyi verir ama bunlar hiç önemli diil çünkü bunların önemi yok ....maksat action olsun ..
  • broken arrow arrow gibi aşmış bir aksiyon filmine imza atmış,m:i-2 ile artık action'ı yarmış olmanın verdiği rahatlıkla fantaziye yönelmiş yönetmen,kendisi gelmiş geçmiş en iyi aksiyon filmi yönetmenidir,hollywood eli değdikten sonra biraz bozuldu diyolar,olabilir ama onun ölüsü bile yani
  • slow motionda havalanan beyaz guvercinler ile filmlerine imzasini attigini dusundugum, su sıralar basrolunde nicolas cage'in oynadigi windtalkers isimli savas filmi uzerine kasan uzakdogulu amcamiz. severiz kendisini.
  • guvercin fetisini soyle itiraf etmistir: "i love pigeons so much, and it became one of my signatures".

    goruntu fetisistleri icin harika goruntuler yakaliyor allah icin. face off'u ondan baska kimse cekemezdi gibi geliyor bana. ayrica, tek beyaz guvercini kotu taraf'a iyi tarafin bir mesaji olarak kullandigini belirtir.
  • hem face off hem de mission impossible da surat degıshtırme sahnesı ve john woo ortak noktaları nedense rahatsız ettı beni
hesabın var mı? giriş yap