• etmem şahsen
    kadın orospu ruhlu çıkabilir... gördük örneklerini.. önce imdat diye bağırıyor sonra neden vuruyorsun sevgilime falan filan... sananeler sen kim köpekler... hep yaşandı bu ülkede... ben şahsen karışmam bir kız çocuğu falansa şiddet gören o zaman durum başka hem adalet sistemi de doğru karar veremiyor

    edit: favlıyorsunuz ama kadir şekerin de bıçaklamasını doğru bulmuyorum. adam öldürdün yani bunun saklanacak eğip bükecek yanı yok.. bu bilgiyi de vereyim de ona göre favlayın
  • üst edit: gelen mesajlar üzerine cinayetin hiç bi türlüsünü savunmadığım gibi, kadir’in adamı 1) bıçaklamasını, 2) bıçaklayacaksa da bıçağı kalbine saplamasını yanlış bulduğumu belirteyim. hoş bunu doğru bulmadığımı zaten aşağıda belirttim. 20 yaşında üniversite sınavına hazırlanan bir öğrencinin yanında bıçak taşıması ve bunu adamın birine saplaması da bizim ülkenin başka bir acı gerçeği. ama burada bahsettiğim şey niyet. şöyle ki, her gün tv’da / sosyal medyada bi kadın çıkıp “kocam yüzüme kezzap döktü, öldüreceğini söyledi, beni öldürecek, neyi bekliyorsunuz ölmemi mi?” “kocam pompalıyla bana ateş etti, silah tutukluk yaptı. bir dahaki sefere yapmayacak. neden bu adamı salıverdiniz öleyim diye mi?” başlıklı haberlerle muhattap oluyoruz. bu sebeple kadir’in yaptığı yanlış olan insan öldürme eylemi onun hem bunu birini kurtarmak için yapmış olması, hem o birinin kadın olması hem de bu işin taksirle gerçekleşmesi gibi gerekçelerle içimizdeki cezasını hafifletme arzusunu ortaya koyuyor. hal böyle olunca bu tür entryler yazılabiliyor.

    karısını/sevgilisini//kadınları döven, öldürmeye teşebbüs eden, eziyet eden, işkence çektiren bir çok adam dışarda elini kolunu sallaya sallaya gezerken (örnek isteyen arkadaşlar için sosyal medya baskısı olmasaydı şule çet’in katilleri hala dışarıda olabilirdi, duyguyu balkondan atan sevgilisi mehmet duygu delen’den daha önce işlediği bir cinayetin üstünü kapattırarak hapse girmemişti, aleyna çakır’ı öldürdüğünün kesin olduğu söylenen kişiden bahsetmiyorum bile) kadir şeker’e 12,5 sene hapis verilmesi bu ülkenin “kim kimi öldürürse öldürsün kardeşim sen işine bak, ne kurtarmaya çalışıyorsun kadını” gerçeğidir.

    ama sanırım kadir’e verilen bu cezanın nedeni yanında bıçak taşıyor olması ve bu bıçağı adamın bacağına değil öldürecek bi yer olan kalbine saplaması. eğer kadir’e ceza vermezsek her aile içi kavgaya dışarıdan birileri dahil olur artık mahremiyet kalmaz, millet karısıyla kavga eden komşusunu öldürür falan gibi düşünüldü sanırım.

    öldürsünler anasını satayım, millet komşusunu öldürsün. eğer birisi karısını bugün saçları kocası tarafından tamamen yolunan özlem gibi dövebiliyorsa, eğer birisi bugün hatice’yi didim’de öldürüp bataklığa gömebiliyorsa öldürsünler. kadınlar değil, onları öldürenler öldürülsün.
    keşke kadir’e 12,5 yıl ceza verilmeseydi.. ama ne yazık ki bu ülkenin en acı gerçeği kadın cinayetleri.

    edit: kadın orospu ruhlu çıkabilir demiş bi arkadaş, normalde olsa ayıplardım. ama kadir şeker’in kurtardığı kadının ifadesi geldi aklıma. sonra suratının tamamına kızgın yağ döken sevgilisinden şikayetçi olduğuna pişman olup şikayetini geri alan, ama geri almasına rağmen adam tutuklandı diye mahkemede kendini yerden yere vurup tutuklamayın onu diye ağlayan kadın geldi. adam haklı. kadınlar da artık “sana ne sana noluyo ne karışıyorsun” diyorlar. korkularından mıdır cahilliklerinden mi bilmem. ama böyle heriflerle birlikte olmaları cehaletlerini gösteriyor zaten!
  • müdahale etmeyin diye müdahale edene ceza verildi.
  • bugün sonuclanan kadir seker davasinda, maktulün avukati kavgaya müdahale etmek yerine polisi aramasi gerekiyordu dedi. kadir icin ne kadar üzülsem de kavgada polisin aranmasi gerektigi cok mantikli bir sebep gibi geldi aldigi cezada. sonra yasadigim benzer bir olayi hatirladim.

    bir gece galata köprüsünde 2 erkek arkadasimla yürüyordum. o sirada bir kizin cigliklarini duyduk. muhtemelen sevgilisi olan/ oldugunu sandigi yaratik, onu arabalarin önüne atmaya calisiyordu... öldürücem seni diye bagiriyordu... 2 arkadasim muhtemelen kadir’in durumuna düsmemek icin müdahale etmedi, ben de direkt polisi aradim, olayi anlattigimda polisin sorusu:

    - kiz 18 yasindan büyük mü?

    bakin bunu gece o mesafeden bilmeme zaten imkan yok ancak 18 yasindan büyükseniz polis tarafindan müdahaleyi gerektirecek bir durum yokmus ortada bunu ögrendim. ha ben polise 18 yasindan kücük gibi dedim, sonra orada bekledim ama yine gelmediler. allahtan beklenen cinayet olmadi ama o yaratik, o kizi arabanin önüne cok rahat atardi. bu tür bir olayda polisin (zamaninda) müdahalesine güvenmek sanirim sadece teoride kaldi. kesilen cezalar da teoriye göre oldugu icin, bundan sonra kimse kavgaya müdahale etmeyen kimseyi suclamasin. 18 yasindan büyükseniz zaten gecmis olsun.
  • aklı başında olan adam önce çevresindeki kolluk kuvetinden arayarak yardım ister. daha sonra kibar bir dille sözlü müdahalede bulunur. ha senin kibarlığına karşın sana sözlü hakaret ve fiziksel şiddette bulunursa sende ona nefs-i müdafa kapsamında savunmanı uygularsın. ölürsende bok yoluna gitmiş olursun, üstelik helvanı yanık kavururlar.
  • türkiye neci bir ülke gerçekten tartışmalı.
    neci derken cemaatçi mi bireyselci mi?

    1-) bireyselci ülkelerde sanıldığı gibi kim kimi keserse mantığı yok, kimse kimseye durduk yere karışmaz gerekli şekilde müdahale eder ya da polisi ararlar. bireysel tedbirler de hat safhadadır, misal silahın vardır birisi seni taciz mi ediyor öyle çeker vurursun bir şey de almazsın. kendini savunacaksın tabi.

    2-) daha çok türkiye benzeri yerlerde görülen herkes birbirini tutar mantığı barındıran toplum. bu toplum anlayışında yardım esas tabi yoldan geçerken birisi duruma kendisini ilgilendirmese bile polisi aramaktan ziyade önce kendisi müdahale etmek ister.

    şimdi biz hangi sınıftayız. kendini savunmak için silah almak istesen taşıma ruhsatı yok. kendini savunsan karşıdaki kişiye zarar versen cezası var ama o sana zarar verirse genelde serbest kalıyor (bu zaten çok ilginç bir konu)

    toplumda müdahale etmeye korkuyor bana ne lan diyor artık.

    türkiye arafta kalan bir ülke. hukuk kurallarından tut yaşam tarzına kadar

    oraya mı gitsem buraya mı gitsem. batı da güzel hani ama ortadoğu'da şekillendik ne yapsak diye bir sağa bir sola gidip duruyor.

    halk da ne yapacağını şaşırdı.

    şahsen ben de yardım etmem diye düşünüyorum. sonuçta türkiye'de kendini savunma bile meşru değil başkasını nasıl savunacaksın.
  • kadın dövene yürüyüp kahramanlık,artislik yapmaya da çalışmayın bu sizin göreviniz değil,duyarsız da olmayın 155 i arayın bu şekilde müdahale edebilirsiniz.

    edit ps : cebinizde meyve kesmek için bıçakla dolaşmayın.
    kadir şeker türkiye'nin suç ve ceza ikilemidir
  • edip etmeyecegim yerine göre degisecektir.
    örnek 1 ebuziya caddesi bakirköy, kuzenle dolasiyoruz adamin biri bir kadini barin önünde dövüyor, etrafi insan dolu hatta tanidiklari diyebilirim. kimse karismiyor, kadin ise kacmaya calismiyor. kadin kurtulmaya calissa belki karisirdim ama kurtulma cabasi söz konusu degil. defalarca polisi ariyorum, polis telefona cikmiyor(sene 2000lerin basi).

    örnek 2 yer almanya, on yilin basinda eglenmeye cikmisiz ama artik sesli müzik kafa siktigi icin disari cikip hava aliyorum. ufak bir süs havuzu var kenarinda oturuyorum kizin biri telasli bir sekilde yanima geliyor oturabilir miyim diyor tabii diyorum. hemen ardindan bir cocuk geliyor kizda bir trip havasi var gibi sevgilisi saniyorum. cocuk yanina oturmus kizin bir seyler sayikliyor yalvarir gibi. kiz sonunda kafasini cevirip "yardim eder misiniz?" diyor. ben durumu ancak orda ayikiyorum, kizi sagima alip cocukla tatli tatli bakisiyorum. karsilikli hayirdir kafa sallamalarindan sonra cocuk kalkip gidiyor.

    örnek 3 yine yer almanya gece vardiyasindan cikmisim sabah 6, yakinlarda bir eglence merkezi var bazilari eve yeni gidiyor. eve yürürken kadinin biri önüme atliyor, yardim eder misin diyor. az ilerideki adami gösteriyor, adam bir kafa büyük alman panzeri gibi ama yapacak bir sey yok. yolumuz adamin önünden geciyor, yavas yavas ilerliyoruz. adam önüme dikiliyor kadin arkama geciyor. bakisiyoruz yine, agresif olacak bir durum yok henüz. ben adamin yanindan geciyorum kadinla arasinda kalacak sekilde, adam müdahale etmiyor. 50 metre kadar sonra kadin yanimdan ayrilip kosa kosa adamin pesinden gidiyor...

    edit: örnek 4 almanya, eniste beyin bir isletmesi var garsonlar dogu avrupadan gelip calisiyor ve isletmenin üst katinda yatiyorlar. cogunun erkek arkadasi var, ben de kardesimle o dönem (sartlar geregi) istletmenin üst katinda bir odada kaliyorum yasim 17-18. gecenin bir yarisi bilgisayar basindayim garsonlardan biri ciglik atiyor. ses kesilmiyor, elime ingiliz anahtarini aliyorum odadan cikip cigligin geldigi odaya gidiyorum. kapiyi önce caliyorum, iceriden hala bagirislar geliyor bu sefer yumruklamaya basliyorum. kapi hafif aralaniyor, garson o aradan kosarak cikiyor diger arkadasinin odasina geciyor. kapiyi acan dalyarak bir yandan ic camasirini giyip bir yandan sorun yok diyor. elimdeki ingiliz anahtarini gösterip odadan cikmamasini söylüyorum. gece öyle bitiyor.

    örnek 5 ayni isletmenin üst kati, yan odamiza bir türk kari koca tasinmis kendileriyle ailece de görüsüyoruz. bir öglen vakti kadinin cigliklari duyuluyor. kocasi resmen dayak atiyor, ben enistemlere haber veriyorum ama yalan yok polisi aramadim. kadin bir kac saat sonra gelip aglamaya basliyor "kimse de polisi aramadi" diye. hakli, üzülüyorum bir dahakine ararim diye düsünüyorum. kadin daha defalarca dayak yiyor (ben sahit olmadim) ama kalkip adami terk etmiyor veya polise kendisi gitmiyor...
  • bu bir insanlık görevidir. ben dayanamam en azından aga
hesabın var mı? giriş yap