• eril bünyelerin nefes alıp verdikleri her saniye uykularını kaçırıp kabuslarına eş bir hissi yaşamalarına neden olup, kadınlar olmadan bir hiç olan eril bünyelerin tersi durumda ise; kadınlar, erkekler olmadan mevcudiyetlerini gerçek anlamda kazanıp görülür olacaklarından dolayıdır ki, erkekler tarafından ısrarla gündemden uzak tutulmaya çalışılıp sözü dahi edilmemek suretiyle bu konuda kadınların cesaretlenmelerinin önüne geçilmesine çabalanan inkar edilemez gerçekliktir.

    erkek, içi yemek dolu bir buzdolabı ile bir hafta boyunca tek başına bir eve kapatılsın. yedinci günün sonunda açlıktan ölmüş halde bulunur.

    yani o denli kendi kendine yetmekten, bakmaktan, yaşamını idame ettirmekten acizdir.

    kadın ise, ıssız bir adaya tek başına düşsün. hazırda da haliyle yemek olmasın. değil bir hafta bir ayın sonunda o adada kendi sebze ve meyvesini yetiştirmeye başlar.

    o denli becerikli ve zekidir.

    sözün kısası, eril bünyeler dişillere muhtaçtır ama aynı yargıyı kadınlar için söylemek o kadar da gerçekçi değildir.

    gerçek olan ise; kadınların erkekler olmadan da yaşamı idame ettirecekleridir. hele de bilim gelişip döllenme için erkeğe ihtiyaç kalmadığı 21. yüzyılda bu dediğim inkar edilemez boyuttadır.
  • iyi güldüğüm konu. güçlü kadınlar filan... hayt beee. tabii biyoloji ve psikoloji bilmeyince güzel atılıp tutuluyor. gerçek ve istatistiksel olarak şu doğru olan ise bunun imkansızlığıdır. valla şunu da en az 10 kadından duydum: "yalnız olamıyorum, birine ihtiyaç duyuyorum, kötü hissediyorum." mutsuz kadın, mutluluk ve tamamlanma amacıyla o daldan bu dala atlar ve ne yapar?
    (bkz: one night stand) **

    bu durum ancak bir erkek için mümkün olabilir. zaten bakıldığında çoğu erkek saptır, bir kadın arar ve bulamaz. erkek kendini geliştirmediği sürece değersiz bir kaynaktır. bir kadın ise ancak dürtülerini yerine getirebilirse yalnız yaşayabilir. yani çocuk yaparsa veya alfa dul olursa bu gerçekleşebilir. diğer bir ihtimalde menopoza girmesidir. çünkü çocuk dürtüsü ortadan kalkmış olur.

    kadın evrim boyunca korunan ya da esir alınan varlıktır, bu sebeple atalarından kalan mirasla korunmaya, sorumluluk almamaya(çünkü alırsa kolaylıkla öldürülebilir) ve çocuğunu dünyaya getirmeye programlanmıştır. aşık bir kadının bir süreden sonra düşündüğü tek şey çocuk sahibi olmaktır. belli bir yaşın üstündeki kadının tek düşündüğü genelde çocuk yapmak olur. hatta o adam bunu sağlamazsa, kadın tarafından terk edilir. çünkü bilinçaltında zamanının tükendiğini bilmektedir fakat kadın bunu "artık aşkım bitti" olarak ifade eder. *

    kaldı ki testosteron hormonu az salgılanan birinin bunu teknik açıdan başarması da mümkün değildir. çünkü stresle başa çıkacak bir ekipmanı yoktur. tek başına yaşamak, çocuk yapmamak, sorumluluğu komple üstlenmek kadını depresyona sokar, mutsuz yapar. tabii gider dışarıdan steroid alır, kas geliştirirse başarır fakat ona da kadın demiyoruz.
  • öncelikle sözlerime başlarken, eril kelimesini cümle içinde gördüğümde hissettiğim ıslak tuvalet terliğine basmışım duygumu siz sevgili olurlar ve türk sanat musikisi sevenlerle paylaşmak isterim. aynı hisler vesselam kelimesini gördüğümde de bünyemde hasıl oluyor, ama fakat lakin konuyla alakası yok şu aşamada.
    eril bir hayvan olduğumdan dolayı böyle hissediyor olabilirim. bu konudaki yorumu sevgi pıtırcığı feministlerimize bırakmak isterim.

    şimdi, kadınlığı dolaptaki patlıcanı pişirebilmek ve döllenmek üzerinden resmeden bir kadın hakları savunucusuna neyi nasıl anlatabilirim pek bilemiyorum ama kadın ve erkeğin modern toplumdaki varlığı denge unsuru için elzemdir.
    ben kendim gibi eril ve hayvan arkadaşlarımla maç izlerken ettiğim küfürleri, iş ya da sosyal hayatımda etmiyorsam bunun sebebi kadındır.
    aynı şekilde bir kadın da bir çok hayvan içgüdüsünü erkeklerin varlığı sebebiyle dengeliyor.

    hiç evrim, aile, estetik kavramlarına girmeden en basit bu şekilde özetledim kadın ve erkeğin ayrı ayrı önemini.
    üniversitesinin bir dönemi, 4 sap bi arkadaş grubumuz oldu. her yere beraber gidiyorduk. en son durum öyle vahimleşmeye başladı ki, arkadaşlardan biri canlı at eti yiyip kımız içme hayalleri kuruyordu. sonra olaysız dağıttık grubu. kızlarla takılıp "tabii ki burcucum, o fotoğrafta çok güzel çıkmışsın" demeye başladık.
    aynı şekilde, kız lisesi mezunu olduğum için, o çıtı pıtı görünen kızların içindeki hayvanlıklara da bizzat şahidim. yani canlı at yememeye ikna edemeyeceğim kadınlar dolu etrafımda.

    2 senedir yalnız yaşayan erkeğim. buzdolabı dolu, henüz ölmedim.
    10 gün boyunca bir erkekten iltifat almadan yaşayabilen kadın varsa gelsin, yemek pişireyim ona. ıssız adaya da gerek yok.
  • "kadın ise, ıssız bir adaya tek başına düşsün. hazırda da haliyle yemek olmasın. değil bir hafta bir ayın sonunda o adada kendi sebze ve meyvesini yetiştirmeye başlar. "

    buyur burada yapılmışı var. https://www.youtube.com/watch?v=npp4gylcrqg
    tek başına değil hem de 14 tane hemcinsi ile beraber. izlerken kafayı yersin.
    içecek suyu yokken malak gibi güneşleneni mi dersin. içme suyunu taşıdıkları kabı içi pis diye atmaları mı dersin. iş bölümü yapamayıp birbirlerinin arkasından konuşanları mı dersin. orman börtü böcekle doluyken yarı çıplak dolaşmalarını mı dersin. 2 bölümden fazlasını izlemeye sabrım yetmedi, kim bilir daha neler var. reality şov olmasa 3. günde hepsi telef olurdu.
  • doğru farzedip farklı açılardan örneklendirerek bakarsak:

    - sadece ekmek yiyerek pasta yemeden de çok güzel yaşanabilir. ancak pastayla daha bir güzel yaşanır.

    - parasız yaşanır, ama parayla daha bir dolu yaşanır

    - arabasız yaşanır ama arabayla daha rahat yaşanır

    erkeksiz/kadınsız belki yaşanır ama, erkeklerle/kadınlarla daha bir anlamlı yaşanır. zorunluluk yok, fırsat ve seçenek var.

    yani, hayat robot gibi de yaşanır, ama zevk alarak duygularla daha bir güzel yaşanır, aileyle, sevgiliyle, dostlarla..

    bu da bir diğer gerçek.

    hede: işte bunlar hep can sıkıntısı entarileri
  • erkeklerin kadınsız yaşayabileceği gerçeği kadar basit bir gerçektir. ama yaşamak ister mi her iki taraf da asıl sorulması gereken sorudur. hayatımızı güzelleştirdiği sürece bir insanla hayatı paylaşmaktan daha iyi ne olabilir?
  • aslında biraz kilo verseniz bu kadar feminizm kasmanıza gerek kalmaz dedirten çirkin kadın beyanı.
hesabın var mı? giriş yap