kadınların yolda yürürken omuzlarını çekmemesi

• henüz istisnasını göremediğim genelleme.
  
  içerisinde kadın kelimesi geçen bu tip başlıklara yazmamaya kararlıydım ama bıktırdınız artık.
  
  şekilden şekle giriyoruz çarpmamak için. bazen ağaca dalmak zorunda kalıyoruz bazen duvara yapışıyoruz.
  
  yeter lan. öyle rahat yürüyorlar ki sanki görünmez olmuşuz. biraz sen çek omzunu rahatın bozulacak ama kusura bakma.
  
  en sonunda dayanamayıp omzu koyucam ama tacizci damgasıyla esnaf tarafından linç edilme korkusu var.
• iki kişinin rahatça geçebileceği kaldırımın ortasından yürüyüp ya dengesiz şekilde küçülmenizi yada kaldırımın dışına çıkmanızı sağlıyorlar bıkkınlık geldi
• gülümseten tespit gibi tespit.
  ülke de bu kadar amsalak varken her kadin kaldırımların sahibi gibi dolaşır tabii. bunların bir tık üstü topuklu ayakkabıyı kullanmayı bilmeyen, yürüyemeyen ama kaldırımların kraliçesi misali sallana sallana( beceremediginden) salınan tip kadınlardır. gülümseten kadınlarımızdır.
• bugün başıma gelen olay.
  
  kalabalık caddede yürüyorum hep ben omuzlarımı çekip yol veriyorum hiçbiri istifini bozmuyor veya kenara çekilmiyor. ulan nezaket de bir yere kadar.
  
  geçen gün de bankanın kapısını açtım içeri gircem, arkamda bi kadın vardı, kapı kapanmasın diye elimle tuttum ve kadın da içeri girdi. teşekkür etme nezaketini geçtim küfür eder gibi suratıma baktı.
  
  milletimizin yaptığı pozitif ayrıcalığın kadınları getirdiği nokta budur. kibarlığı ve nezaketi erkeğin görevi olarak görüyorlar artık.
• ülkeye özgü değil.
  
  yurtdışında yaşıyorum. geçen bir kadın girdiğim kapıdan (ve devamında bir kısa koridor oluşuyor 1 metrelik) aynı anda çıkmaya çalıştı.
  
  sırtımda koca çanta var spordan dönüyorum zaten yorgunum.
  
  bir an duraksadım ama baktım bundan faydalanarak bekliyor ki geri adım atayım ve kendisi çıksın yani hanım benim girmemi beklemek istemiyor, çekilmiyor ben yolu yarılamış olmama rağmen.
  
  omzu koyup geçtim başladı ciyaklamaya.
  
  hiç oralı olmadım.
  
  hasarı kim alacaksa trafikte o dikkat edecek kendine.
• doğru bu.
  
  erkeklere çözüm önerim: duracakmışçasına yavaşlamak hatta durup yolun açılmasını beklemek. böylece ya karşı taraf çekilir ya da bir çarpışma olursa kadın kişi size omuz atmış olur. en azından hem suçlu hem güçlü olma durumu ortadan kalkar.
• bu konuda benim kadar dertli kimse olamaz. ben bir süre önce bu konuda artık sıtkı sıyrılarak çekilmeme kararı alan bir insanım. arkadaş siz hepiniz bir yazılım güncellemesiyle insanların üzerine yürümeye mi kodlandınız anlamıyorum.
  
  her gün sokakta yürürken en az 10 kadınla çarpışıyorum. daha doğrusu şöyle bir tarzım var karşımdan gelen kamikaze kadının bana çarpacağını anladığım anda ellerimi önde bağlayıp (taciz ettin, elinle dokundun iftirası yememek için) aynı doğrultuda yürümeye devam ediyorum, bu kamikaze kadınların neredeyse hepsi and içmiş gibi koca kaldırımda onca boş yer varken gelip bana tosluyorlar.
  
  sonucu söylüyorum: istisnasız her defasında bana omuz attın suçlamasıyla karşı karşıya kaldım.
  
  afedersiniz mal geliyor ben dümdüz yolumdan yürürken kaldırımda diyagonal şekilde yürüyerek bana tosluyor sonra da bana omuz attın diyor, genellemek istemiyorum ama ülkemizdeki kadınların çoğu böyle, ben artık çekilmiyorum siz de çekilmeyin arkadaşlar, madem her şey eşit insan gibi yürümeyi öğrensinler, 5m genişliğinde kaldırımda gelip omuz atmasınlar.
• hmmmm evet. dünya çok dişileşti.
• bir kadın olarak ben de bu kadınlardan şikayetçiyim
• bazen karşılaştığım kadınlardır. hepsine kenara çekilerek yol veriyorum. şimdiye kadar benden bir şey eksildiğini görmedim.
  
  ama bunların metroda inenleri beklemeden binen modelleri de var. onlara hiç affım yok. direk koyuyorum omuzu.