• halk arasında bilinmez am konuşma ve düşünceleriniz değiştirir çok konuşkan yapar. kafeinde bir uyaruıcıdır yani beynin hormonal yapısını etkileyen, tetikleyen, çalışma prensibine müdehale eden bir kimyasaldır. yüksek miktar alınırsa bir çeşit uyuşturucu madde ile eşdeğerdir. sepmtomlarıda aynıdır. velhasıl kelam diğer birçok duyunuz ile birlikte, konuşma ve düşünme hızınız da kafein kullanımına tepki olarak artar. bu durum konsantrasyon için faydalı olsa da, fazlası kafa karışıklığına ve kekelemeye yol açabilir.
  • kafein, merkezi sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırır ve stimülan (uyarıcı, aktif eden) etkisi yapar. direk beyni etkilediği için zararları yadsınamaz tabiki. fakat internetten özellikle kahve ve kafein ile ilgili şöyle faydalı böyle faydalı sayısız yazı görürsünüz sebebi ise tüm araştırmaları dev kahve şirketleri yapar ve piyasaya sunar tabiki istedilerini yayınlar yani kafein ile ilgili bilgilerin %99 yanıltıcıdır. şirketler kar amaçlı spekilasyon yapmaktadırlar.
  • merkezi sinir sistemine etki eden bir uyarıcı. enerjinizi, ruh halinizi, farkındalığınızı, konsantrasyonunuzu ve uyanıklığınızı artırır.
  • kahvede, çayda ve kola cevizinde bulunan, uyarıcı niteliği olan maddenin adıdır. kafein, merkezi sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırır ve stimülan etkisi yapar. emilimi büyük oranda ince bağırsaktandır.
    gelelim en çok merak edilen bölüme enerji metabolizması üzerine etkileri:
    kafeinin metabolik hız üzerine etkisi 1915'den beri bilinmesine rağmen, etki mekanizması ve önemi ile pratik uygulamaları son zamanlarda önem kazanmaya başlamıştır. hayvanlar üzerine yapılan deneylerde, 5mg/kg beden ağırlığı olarak verilen kafeinin ağırlık kaybına neden olduğu gösterilmiştir. ayrıca kafein yağ hücresini küçültmekte ve trigliserit miktarını azaltmaktadır. kafein vücutta yağ yakımını hızlandırarak, kanda serbest yağ asitleri ve gliserolü yükseltir. kafeinli içecekler bazı spor dallarında fiziksel performans artırıcı olarak da bilinmektedir. bunun nedeni olarak kafeinin mss (merkezi sinir sistemi)'yi uyarıcı ve yağ yıkımı dolayısıyla glikojen deposunun boşalmasını önlemesi olarak açıklanmaktadır.
  • kafein, pürin alkaloid, kokusuz, hafif acı, saf beyaz bir tozdur. kahve doğal haliyle hazırlandığında kafein uyarıcı etki yapar. hazmedildikten hemen sonra merkezi sinir sistemini etkiler ve aynı hızla bedeni terk eder. etkisi kişiden kişiye değişir. metabolizmanızı hızlandırır, açlık hissini bastırır. ayni zamanda sizi sinirli birine dönüştürebilir. cinsiyet, kilo, genetik miras ve tıbbi geçmişe bağlı olarak kafein sizi zinde tutabileceği gibi rahatsız da edebilir.

    arabika kahve çekirdeklerinde % 0,8-1,14
    robusta kahve çekirdeklerinde %1,7-4 arası kafein vardır.

    kafein, uykunuzu getiren, adenosin adı verilen bir kimyasalın reseptorlerine saldırarak onu bloke eder. bu blokaj ayni zamanda uyanık kalmanızı sağlayan adrenalin üretimini de tetikler.

    bronşlarinizi açar, nefesi iyileştirir, kandaki şekerin kaslara nüfuz etmesini sağlar.

    her gün ayni saatte kafein tüketmek kafeinin etkisini azaltır.
  • kahve çekirdeği, kakao bitkisi gibi bitkiler tarafından böceklerin def edilmesi amacıyla kullanılan bir kimyasal.
  • aklıma biraz önce bir bilgi geldi ve "harbiden he mantıklı" diye düşündüm.
    kafeinin genel etkisi vücuda stres verip uyku kaçırmaya yaramasıdır, düşündüm ki
    belkide çağımızdaki en büyük sorunlardan biri olan stresin nedeni; insanların kahve ve kafein içeren içecekleri*bolca tüketmesi olabilir mi?

    bildiğimiz gibi türkiye'de bolca çay tüketilmekte, ve çaydada azımsanamayacak bir ölçüde kafein bulunuyor. gerek türk insanının bol çay tüketmesi, gerek bol demli sek* içmeleri insanlarımızın ana stres kaynaklarından biri olabilir mi?

    (ingilizlerde bolca çay tüketiyor ama neden benzeşmiyoruz sorusunada içine çayın içine bolca süt koymaları, sütteki laktozun etkileri, veyahut sütsüz içseler bile az demli içmeleri gibi nedenler sanırım örnek gösterilebilir az çok)
  • molekül diziliminden kolye yapmışlar, çoğüzel hmına:

    https://www.etsy.com/…lecule-necklace?ref=related-3
  • normal insanlarda 0-10 skalasında 1-3 olan atar düzeyi, bende 5'ken bu aralar 10'a çıktığı için çay, kahve ve çukulataya* veda ettim. en son kim bıraktı bu mikroplu pamuğu dolapta diye soyunma odasını yakıyordum. normalde insanların pisliğini bildiğim için duşunu falan kullanmam salonun, bari dolabı temiz bırak öküz karı diye tepem attı. neresine sürdüğü belli olmayan pamuğu bırakıp gitmiş, ayı ya.

    kadını erkeği aynı, insanımız hayvan, en iyi çare sinirlenmemek, başka rahatlama yöntemlerine de her an ulaşamıyoruz malum, mecbur gerginlik yapan maddeleri denkleminden çıkaracaksın. iroh gibi cinseng ti, cezmin ti diye geziyorum. market sırası ve trafikte daha sakinleştim orası iyi de başka sorun çıktı bu kez de.

    kafein beyin damarlarını daralttığı, migren de damarlar genişleyince başladığı için ani kesme migreni tetikledi, şimdi de her gün bununla uğraşıyorum. foseydon alsın canımı da kurtulayım ya, off, zaten sıcak hava dalgası da geliyormuş.
  • sadece kahvede değil; çikolatada, çayda, kakaolu içeceklerde ve enerji içeceklerinde de bulunmakla birlikte, dünyada altmıştan fazla bitkide de bulunan madde.

    kafein böcekler ve hayvanlar için toksik bir madde olduğundan dolayı, bitkilerdeki kafein bir nevi bitkinin koruma duvarıdır. kafein içeren bitkilerden böcekleri uzak tutar.

    ibn-i sina'nın el-kanun fi't-tıb kitabı, tarihte kahveyi bir tedavi yöntemi olarak gösteren ilk kitaptır. o zamanlar kahve cildi temizlemek, nemini azaltmak ve cilde güzel bir koku vermek için kullanılıyormuş. ciltteki nemi azaltmasını sağlayan şey içerdiği kafein sanırsam. zira kahve içildiği zaman da içeriğindeki kafein vücutta dehidrasyona sebep olur.

    kahvedeki kafein vücuttaki etkisini kırk beş dakika içerisinde göstermeye başlar. etkisi en az iki en çok on iki saat sürmekle birlikte bu süre kişinin metabolizmasına ve aldığı kafein miktarına göre değişebilir.

    günde yaklaşık 500-600 mgdan fazla alınması anksiyete, çarpıntı gibi sağlık sorunlarına sebep olabilir.

    kognitif yetiyi artırır(dolayısıyla alzheimer ve parkinson hastalığı riskini azaltır), metabolizmayı hızlandırır, iştahı azaltır ve kişiye enerji verir. hatta bu enerji verici etkisi yüzünden "kahve içen yorulmaz" derler. kahvenin bu enerji verici etkisi 15. yüzyılda müslüman dervişler tarafından keşfedilince arap yarımadasının dört bir yanında kahveciler açılmaya başlamış. 17 ve 18. yüzyılda deniz ticareti iyice yaygınlaşınca kahve, avrupa'da da yaygın bir şey haline geldi.

    hakkında daha fazla bilgi için şuraya ve şuraya bakılabilir.
hesabın var mı? giriş yap