• benim anladığım birçok kadın, iyi bir terapist bulmanın güçlüğünü öngörerek kendini kahve falının ve falcının kollarına teslim ediyor düzenli aralıklarla. zaten falcı hatunlar da adeta bir terapist gibi telkinlerde bulunuyorlar son zamanlarda. hem devir ekonomi devri, değil mi?
  • özellikle ofis çalışanlarının yegane tutkusu. arada kendini geliştirip falcılık mertebesine ulaşanlarda çıkar. genelde mevzu "at şuna iki yalan" şeklinde başlar. falcı ilk önce enerjısının düşük olduğunu söylesede bir kaç ık mık tan sonra başlar olaya. hediye, üç vakit, haber, yılan, yol anahtar kelimelerdir. sonunda birde dilek tutulur. hadi bakem kurumadan yıka...
  • geyik muhabbetinin bazen paralı hali. geçen arkadaşlar sırf bunun için eve çağırdılar birini fallarına baksınlar diye kadının anlattığı üç zamana kalmaz evleneceksin gelinlik,iş böyle saçma sapan bir sürü geyik sonuç paralar cepte kadın mutlu bizim zekiler parlak gelecekleri için.
  • son bir aydır en az on farklı kişi bakmamı istedi bunu.

    + fincanı kapamışsın?
    - falıma bak diye bekliyorum.
    + faldan anlamam ki ben. hayatımda iki kez bakmışlığım yok.
    - olsun, sen yine de bir bak.
    + inan hiç anlamıyorum ben faldan. ama salla diyorsan, sallarım.
    - :)))

    hayır arkadaş, yüzümde mi yazıyor "iyi bakar" diye anlamıyorum ki? "iyi bakıyorsun" övgüleri geliyor bir de peşisıra. olduk mu sana falcı bacı?

    yahu cidden sallıyorum. bak halâ!
  • 3 kız 1 erkek bugün baktırmak için 30 km yol gittiğimiz olaydır. yok inanmam geyikleriyle, eğlence arayışında gençler anlayışını benimsemiş gibi rol yapsak da gidiş yolu boyunca, dönüşte sadece tek muhabbetin sana ne dedi bana ne dedi sorularıyla geçirdik.işin komik tarafı birden fazla ortak noktaya parmak basması kadının .bazılar; sende çok nazar var, şimdiye kadar açtığım en iyi fal, eski sevgilin seni unutamadı, evli olan arkda dahil 2013 de evleneceksin.ah be ablacım halbuki o kadar inanmak istedim ki bazı söylediklerine 'neyse bu sondu' dedik ama bakalım..
  • evde türk kahvesi içildikten sonra mutlaka bana itelenen şey. gördüğüm bir iki şekli süslü cümlelerle yorumladım, az buçuk bir şeyler çıktı diye bir de ünüm yayıldı ki; bu durumu duyan ablamların arkadaşları eve akın etmeye başladı. ne ilginç bir şey, fincanı elime aldığım an karşımdaki ağzımdan çıkacak her sözü öylesine içten ve meraklı gözlerle dinliyor ki, bir yandan müthiş gülesim geliyor bu duruma diğer yandan da "birkaç iyi bir şey daha söyliyim de sevinsin la" diye düşünüp isteklerine göre kah evlendiriyorum kah iki-üç tane çocuk yaptırıp yazlık, ev, araba aldırıyorum ya da üç vakte kadar sıkıntılarından kurtarıp feraha çıkartıyorum.

    karşımdaki insanın fincanı elime aldığım an hipnoz olmuş gibi değişen bakışlarını ve davranışlarını gördükten sonra kahve falının kadınları etkilemenin yollarına nasıl güzel uydurulabileceğini anladım. diyelim bir kızdan hoşlanıyorsunuz, oturdunuz muhabbet ediyorsunuz filan konuyu "aa ben çok güzel fal bakarım"a getiriniz. kızın ağzınızdan çıkan her lafa gözlerinin büyüyüp merakla baktığını gördükten sonra, samimi sıcak bir ortama hızla "şuradaki şekli de göstereyim sana" ayağıyla geçiş yapılabilir.

    geçen gün bir cafede tam anlattığım durumu uygulayan uyanık bir erkeğin, fincanda hiçbir şeye benzetemediğine emin olduğum şekli kıza "baak aynı dediğim gibi görüyo musun?" diye ısrarla gösterip ona gittikçe yakınlaşması örneğini gördükten sonra etkili bir yöntem olduğunu iyice anladım. sallama olayı dozunda yapılır, ufak ufak fala kendini de katarsa bu erkek kişisi, güzel tepkiler alıp güzel şeyler yaşayabilir.

    (bkz: ve sonsuza dek mutlu yaşadılar)*
    (bkz: genç çiftimize bir ömür boyu mutluluklar dilerim)
  • çaydemledim anne: kahve yapayım da falıma bak çaydemledim.
    çaydemledim: ne kadar çıkar?
    çd anne: 50 yeter mi.
    çaydemledim: peki bu seferlik böyle olsun.
    faldan anladığım yok. atıyorum 20 şeyden bir tanesi tutuyor. ama anne çok meraklı fala. kahveler içiliyor. fincanlar kapatılıyor.
    çaydemledim: ıhhım ıhıım. bakmasam olur mu?
    çd anne: bak, ne gördün? (gözler büyümüş bi şekilde bir bana bir fincana bakar)
    çaydemledim: uçak var, cenaze gibi ama çok kalabalık.
    çd anne: kim öldü ki?
    çaydemledim: ne bilim medyummuyum! ala ala
    çd anne: başka, bak bak.
    çaydemledim: kredi kartıynan birine kıyafet alıyorsun.
    çd anne: git yıka şu ficanı.
    ertesi gün aldığımız haber şok edici. kuzenim bingöl saldırısında şehit düşmüş.
  • allah bilir atalarımız nelerin falına baktılar da en sonunda en az saçma olan kahve falı kaldı günümüze kadar.
    çayın, şekerin, pirincin, torpağın ve yosun tutmuş daşın, kurumuş dut yaprağının, üzerine yoğurt dökülmüş halının, hayvandan yüzülen derideki kan izlerinin, bulutların ve daha kim bilir nelerin falları ile zamanında kafa buldular kekolarla.
  • bir zamanlar toplulukla kahve içmeye korkardım. herkes "aaay falıma bakarsın di mi' "bakacaksın di mi" "bakacaksın ulan" diye fincanını kapatırdı. dinlerken de orgazm sesleri çıkartırlardı "aaay hadi inşallah" diye. telefona sesimi kaydetmeye çalışanı mı ararsın kağıda yazanını mı. tek suçum öylesine baktığım falın kulaktan kulağa yayılması.
    neyse aradan bir kaç yıl geçti çevremde yeni insanlar oluştu eskileri gitti kimse böyle bir özelliğimin olduğunu bilmiyor şimdi. kahve içildiği zaman keyifle içiyorum. "aaay kahve falı bilen var mı aramızda" diye soran olursa duymamış gibi yapıyorum. eskiden görüştüğüm kişiler böyle bir istekte bulunursa ağızlarına sıçıyorum. oh be dünya varmış
  • daha önce çok kızdığımı söylemiştim bakana da baktırana da.
    ama tabii en ''hayatta baktırmam da inanmam da'' diyen bile baktırır, eğlencelik de olsa baktırır.

    ama baktırmayın arkadaş, insanın içini karartıyor bazen tek cümleyle. öyle enteresan bir şey ki bu kafadan atmak, karşındakini avucunun içine alamazsan eğer son kozunu oynarsın bir falcı olarak, ''genel geçer kuşku'' yaratırsın.

    demin ev arkadaşım baktı falıma. attı, attı, attı... benden beklediği tepkiyi alamayınca hain planlarıyla beni pusuya düşürdü.

    son cümlesi şu oldu çünkü ''hiç takip edildiğini hissettin mi'', keskin bir ''hayır''çıktı ağzımdan. tabağı alıp odadan çıkmaya yeltendi, uyanık tabi, verdi ayarı çekip gidiyor, ''şimdi sen düşün'' diyor aklı sıra.

    elbette dayanamadım ve ''neden'' dedim ve level atrırıp daha çok kuşkuya yer bıraktı, ''hiiiç öylesine'' diyip çıktı odadan.

    lan beni kim niye takip etsin, ama yani durduk yere öyle bir şey söylüyor ki, faldan çok acayip gerçekler çıkmış gibi hissediyor insan.

    allah kimseyi falcıların eline düşürmesin, böyle huzur bozuyorlar hiçbir şey yapamazlarsa...
hesabın var mı? giriş yap