kalan olmak

• gidenden arta kalan olmak değildir. çünkü gitmek, basit bir çıkarma işleminden ibaret değildir.*
  öyle ise bile, belirleyici olan ne kadar eksil(t)diğinizdir (sizden; ondan; varsa 1 tam dan.
  eğer gidenin ardında kalmak ise kalan olmak, bu artmaya devam edeceksiniz demektir. ama bir farkla, ya da iki..^*
  kalan olmak ya içinde ya dışında; bir içinde bir dışında kalınan an olmaktır, ama bir farkla ya da iki^***
  
  *üstelik çıkarmada basit bir işlem değildir.
• bölünenden bölen sonrası arta kalmaktır.. bölünen senden büyüktür, bölen senden büyüktür. artık onların birbirleriyle işleri de bitmiştir. sen dışlanmışsındır.
• çok daha zormuş giden olmaktan. gitmek bir seçimdir sonuçta, kalan olmaksa zorunluluk. gölge değilsin ki kovalayasın gideni...
• eksilen olmaktır. mekan sabit kalır, giden boşluğunu bırakır, eksilirsin. aşksa söz konusu olan sevgi sabit kalır, göz yaşların akar, eksilirsin.
• (bkz: falan olmak)
• giden olmaya özenmektir.
  eldekilerle idare etme gerekliliği içinde rutini bozulmaktır.
  kafası karışmaktır.
  sevgili giderken bir parçanın da kopup gitmesiyle yarım kalmaktır.
• giden olmaktan daha zor olan durumdur. gidenin gittiği yerde yeni bir mekan, yeni insanlar, yeni işler kafayı meşgul edecek yenilikler bulunurken. gidenin ardından her şeyin aynı olduğu ama gidenin olmadığı yerde kalır. özlemi daha yoğun yaşama olasılığı daha yükseltir. şayet kalan kişi yerlere, nesnelere anlam yükleyen biriyse gittiği yerler, yaptığı şeyler onun bu süreci zor yaşamasına neden olacaktır.
  bu konuda yazılmış harika bir kitap vardır. (bkz: uzak) (bkz: oruç aruoba)
• gitseydi ne olacagini hep merak edecek olandir.
• ne gidenin tazeliginin ne kalanligin tecrübesinin affedilebildigi olus.
• gidenin gitmesinin nedeni olmaktır çoğu zaman... kalan hep ordadır, gitmek bazen gidenin seçimi değil, kalanın isteğidir.