• the phenix city story, 99 river street, scandal sheet gibi güzide kara filmlerle tanınan phil karlson' dan gene iyi film noir örneği.

    senaryosuyla hiç sıkmayan, sistem eleştirisini de ihmal etmeyen, o eski güzel filmlerden.

    kadronun benim açımdan sürprizi "the bad", nam-ı diğer "angel eyes" lee van cleef oldu. filmde ünlü oyuncu john payne' in arkasında kalsa da o bakışları yetiyor.

    filmin bir diğer özelliği de wensley clarkson' ın "quentin tarantino*" adlı kitabında geçen tarantino' nun "coolest movies of all time" listesinde yer alması.

    wensley'nin kitabı için:

    (bkz: https://www.amazon.com/…-myths-movies/dp/1844543668)

    tarantino' nun "coolest movies of all time" listesi için:

    (bkz: https://www.imdb.com/list/ls058993432/)
  • gerçekten izlediğim en iyi film-noirdi iyi ki varsın tarantino:)
  • phil karlson'un yönettiği ve başrolünde john payne'nin olduğu, gerçek olayalara dayanan ,1952 yapımı sürükleyici ve keyifli bir film noir.

    gerçek polis raporlarına dayanan filme, bir adamın bir banka zırhlı aracını soyup 1.2 milyon doları çalmasına dair bir plan yaparken başlıyoruz. yanına birbirinin yüzünü görmeyen 3 adam alıp soygunu gerçekleştirir ve kaçarlar. ne var ki onlar aranırken eski bir mahkûm, hırsızlardan biri olduğuna dair suçlanır. artık bu adam hırsızları ve çalınan parayı bulup kendisini temize çıkarmak zorundadır...

    film noir adına güzel bir yapım. alıştığımızın dışında bir kurgu değil de gerçekler olması, hayatın da bir kara film olduğunu hatırlatıyor bize.
    ayrıca quentin tarantino'nun en sevdiği filmler listesinde imiş.
  • güzel bir film noir. şu film noir türüne hastayım. maalesef ki artık bu türe önem verilmiyor ve bu tarz filmler gelmiyor.

    film çok gerçekçi ve resmen gerçek hayattan bir kesit gibi.

    keyifle izlenecek bir film noir şahaseri diyebiliriz.
  • hikayede bağlantıları ince kalan bazı noktalar olsa da, gerçek bir olayı anlattığı için hayatın olağan akışına uygunluğu ve sürükleyiciliği nedeniyle senaryosu her türlü olumsuz eleştiriden muaf tutulması gereken bir film.

    takip eden dönemde for a few dollars more, the good the bad and the ugly gibi western filmlerin sabata adıyla bilinecek olan yıldızı lee van cleef'in, wichita, rawhide gibi western klasiklerinin şehla bakışlı kötü adamı jack elam'ın ve savaş sonrası dönemin müzikal filmlerinde boy gösteren belalı bahriyeli john payne'in aynı yapımda yer alması bile tek başına yeterince ilgi çekmesini sağlar.

    sinema ve medyanın, politik iktidarı da kontrol eden belli sermaye tekellerinin elinde olduğu ve gayet politize hale geldiği, devletin otoritesinin pek sorgulanamadığı mccarthycilik etkisindeki 50'li yılların abd'sinde çizilmeye çalışılan iyi polis imajını cesaretle yalanlaması ve kamu görevlilerinin işkence ve iftira gibi uygulamalarını ayrıntılarda korkusuzca işleyebilmesi nedeniyle de takdiri hak ettiği çok açıktır.

    başından sonuna kadar sıkmadan kendisini izletebilen, precode sonrası ama precode ötesi bir kara film.
hesabın var mı? giriş yap