• "ant içerek söylüyorum, ben buhara'nın, sözüne güvenilir imamlarının birinden ve başkaca nişaburlu bir imamdan işittim. ikisi de senetleri ile bildiriyorlar ki, yalvacımız (peygamber), kıyamet belgelerine, ahir zaman karışıklıklarını ve oğuz türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır buyurmuştu. bu söz (hadis) doğru ise sorguları kendilerinin üzerine olsun türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur. bu doğru değil ise akıl bunu emreder. tanrı, türk burçlarını yükseltmiş ve onların mülkleri üzerinde felekleri döndürmüştür. tanrı onlara türk adını vermiş ve yeryüzüne ilbay kılmış, hakanları onlardan çıkartmıştır. dünya uluslarının yularlarını onların eline vermiş, herkese üstün kılmıştır. onlarla birlikte çalışanları aziz kılmış ve türkler onları her dileklerine ulaştırmış, kötülerin şerrinden korumuştur. onlara hedef olmaktan korunabilmek için, aklı olana düşen şey, onların yolunu tutmak, derdini dinletebilmek gönüllerini alabilmek için dilleriyle konuşmaktır."

    1072- kaşgarlı mahmut/ divan-ı lugat it türk
  • ihtiras, entrika ve hüzün dolu bir öyküsü var aslında:

    ----------------------
    kâşgarlı mahmud’un dedesi karahanlı hükümdarı muhammed buğra han bin yusuf, 1047 – 1048 yılları arasında on beş ay hüküm sürdükten sonra tahtını büyük oğlu hüseyin’e bırakma kararı almıştır. ancak muhammed buğra han’ın ikinci bir eşi ve bu eşinden olma ibrahim bin muhammed adında bir oğlu daha vardır. tahtın hüseyin bin muhammed çağrı tigin’e, yani kâşgarlı mahmud’un babasına bırakılmasını bir türlü kabullenemeyen ikinci eşi, tahta çıkış töreninin yapılacağı gün kanlı bir darbe planlar. muhtemelen, tören yemeğine zehir karıştırtarak hanedanın birçok mensubunun yanı sıra kocası muhammed buğra han’ı zehirler, kayınbiraderi süleyman’ı boğdurtur. bununla da yetinmeyip kocasının ve kayınbiraderinin maiyetindeki pek çok kişiyi öldürtür ve bu kanlı darbenin ardından oğlu ibrahim’i tahta çıkarır.
    babası hükümdarlığa, kendisi de şehzadeliğe hazırlanırken tahta çıkış töreninin bir kırıma dönüşmesi sonucunda kâşgarlı mahmud, ailesinin neredeyse tamamını kaybeder. ancak bu kanlı darbeden kendisi sağ olarak kurtulur. yaşadığı faciadan sonra yalnız kalan kâşgarlı mahmud’un bundan sonra yaşadıkları bilinmezlerin karanlığında kalmaktadır.
    türk topluluklarının dil özelliklerini bol örnekle ayrıntılı bir biçimde ortaya koyan bir eserin hazırlanması, geniş bir malzeme toplanmasını gerektirmektedir. o günün koşullarında böyle bir çalışmanın gerçekleştirilebilmesi için yıllarca sürecek bir araştırma yapılması gereği göz önüne alındığında, kâşgarlı mahmud’un yaşadığı olayların ardından ülkesini terk ederek komşu türk toplulukları arasında dolaştığı, böylece türk lehçelerini ve ağızlarını yakından tanıdığı ve eseri için malzeme topladığı düşüncesi doğruluk kazanmaktadır. yalnızca dil bilgisi özellikleriyle ilgili olarak değil, türk dünyası hakkında verdiği bilgilerden bölgenin coğrafyasını da yakından tanıdığı anlaşılmaktadır. karşı görüşler olsa da bütün bunlar, kâşgarlı mahmud’un ülkesini terk ederek türk dünyasını dolaştığı, türk topluluklarının dili, edebiyatı, kültürü üzerine malzeme topladığı, böylece divanü lugati’t-türk’ü yazdığı düşüncesiyle örtüşmektedir.
    kanlı bir darbeyle yönetime gelen üvey kardeş ibrahim’in saltanat dönemi bir yıl kadar sürmüştür. kendisini tanımayan barsgan emiri yınal tigin’e karşı annesinin de kışkırtmasıyla savaş açan ibrahim, savaşı kaybettiği gibi canını da verir. ailesini katledenlerin yok olmasından sonra taht mücadelesine girişmeyen, hatta o günlerde ülkesine de dönmeyen kâşgarlı mahmud’un kendisini türk dili üzerine araştırmalara adadığı düşünülmektedir.
    -----------------------------
    http://www.tdkterim.gov.tr/dlt/?kategori=mahmut
  • "türk dilini öğreniniz, çünkü türklerin çok zaman sürecek bir hâkimiyetleri vardır."
  • türkleri anadolu'ya ellerinde 7500 kelimelik sözlükle yolcu eden şahsı muhterem.
  • divan-ı lugat it türk'te şu hadis'i aktarmış insan:
    "yüce tanrı, benim bir ordum vardır, ona türk adını verdim. onları doğuda yerleştirdim. bir ulusa kızarsam, türkleri o ulus üzerine musallat kılarım".
    burada türk ismini tanrının verdiğini söyler. böylece bunun doğuştan gelen bir ırksal bir özellik değil de sonradan birleşilebilecek bir saf olduğunu belirtmiş oluyor. aslında "ne mutlu türküm diyene" aynı sözün bu devirdeki söylenme biçimidir.
  • ali emiri efendi kitabı sahaflarda gezerken bir ingiliz kadının elinde görür, parası olmadığı için 20-30 altın borç alarak kitabı satın alır ve kütüphaneye bağışlar
    (bkz: sahaflar çarşısı)

    ayrıca kaşgarlı mahmut kitabında;

    dünya tarihinde ilk defa japonya haritasını da içeren bir harita hazırlamıştır.
    top oyunu adında bir oyunu resmetmiştir. (bkz: tepmek) (bkz: futbol)
    karahanlıların ütü kullandıklarından bahsetmiştir.
  • ismini yazarken kaf değil de kef harfini kullandığı için adının kaşgarlı değil "keşgarlı mahmut" diye telafuz edeilmesi gereken ilk türkolog
  • 'yazmas atım yağmur, yañılmas bilge yañku' kaşgarlı mahmut; günümüz türkcesiyle 'ıskalamayan okçu yağmur, yanılmayan bilge yankıdır.' diyerek mottolar kitabında hakettiği saygıyı gören kişi.
  • kaşgarlı mahmut ilk türk dil bilginimizdir. ünlü eseri divanü lügat-it-türk’te onun ilk sözlük kitabı.
    kaşgarlı mahmut sözlükte de yazdığı gibi 1025 yılında kaşgar’da doğmuş. 1071-1077 yılları arasında da bağdat’ta bulunmuş. gezip gördüğü yerlere bakılırsa yaşamını türk boyları arasında yaptığı araştırma ve gezilerle geçirmiş. daha sonra da memleketi doğu türkistan’a dönüp adını aldığı kaşgar kentinde 1090 yılında ölmüştür. mezarı 1983 yılında kaşgar kentine 35 km. uzaklıktaki azak köyünde bulunmuştur.
  • bilinen tek sagu örneği olan alp er tunga sagusunun günümüze ulaşmasını sağlayan muhterem zat.
hesabın var mı? giriş yap