• yakında sinema filmi olarak gelecek karşımıza keloğlan. bu da fragmanı. dikkat! efektler göz kanaması yapabilir.
    ama çok büyük beklentim var bu filmden imdb bottom 100'de ilk 10'a girmesini bekliyorum açıkçası.
    sonuç olarak hadi allah utanırsın ne diyeyim.
  • adanamızda erkek cinsel organına verilen isimlerden biri..
  • kült bir mizah karakteri.

    ben, kel oğlan'ı canlandıran aktörün aynı zamanda erotik ve yarı erotik türk filmlerinde boy gösterdiğini fark ettiğimde bu hayata ve dünyaya dair tüm güvenim ve ümidim sonsuza değin tamir olmamak üzere kırılmıştı.

    hayatın düşünüldüğü kadar saf ve masum olmadığını, kimseye güvenmemek gerektiğini kel oğlan sayesinde anladım zamanında.
  • şu an gösterimde olan başarılı animasyon filmi. yönetmen s. mert özdemir türkiye standartlarında oldukça başarılı bir işe imza atmış.

    filmin teknik analizi bir yana, ekolojik yıkımın tam ortasında olduğumuz bu çağda, "kürkler sadece hayvanlara aittir, insanlara değil" mesajını küçük çocuklara vermesi bakımından bile takdire değer bir çalışma.

    geçenlerde yönetmen bir arkadaşımla nişantaşında bir mağazaya girdik. mağazada farklı türden pek çok kürk de vardı. satış danışmanına yaklaşıp, sordum, "bu kürkler gerçek mi?" diye. öylesine vakur bir şekilde "elbette" deyişi vardı ki, tiksinerek kendimi dışarı zor attım. o ifade, insan kibrinin tüm karanlık yanlarını yansıtıyordu.
  • yeni film gişede battı !!!
  • youtube üzerinden arama yapıldığında keloğla şeklinde sonuç verilen karakter. sen bir aysın parçasını youtube'da aratmak için keloğlan yazmaya çalıştığımda bu sonucu verdi. hatta tam olarak keloğlan yazmaya çalışsam da sıfır arama sonucu gösteriyor.

    tık
  • 1965 yapımı olan bu filmde:

    kurgu, montaj:

    facia bir kurgu/montaj var ki, ben bugüne kadar böyle kötüsünü görmedim. 28. dakika civarı keloğlan tuvaletten çıkar, iki dakika sonra tuvalete girer. evet böylesine umarsızca montajlanmış bir filmdir.

    görüntü yönetmenliği, kameraman, çekim kalitesi:

    gece sahnesi çekmek zordur, hele siyah beyaz filmler döneminde daha da zordur, tamam kabul ederiz. ama imkansız değildir. mesela (bu filmden 10-15 sene önce, 50'lerde) lütfi akad gayet başarılı gece çekimleri gerçekleştirmiştir.
    bu filmde ise, gece sahnesi olduğuna inanmamız beklenen kısımda (zira eşkiyaların elinde meşale var) gün ışığı dört bir yanı aydınlatmakta, meşale ışığının (güneş ışığı altında) esamesi okunmamaktadır.

    filmin geri kalan kısmı iyi olsa, amenna, lakin film her yönüyle vasatın çok altında, maalesef 1/10'luk bir filmdir.

    keloğlan masallarından birini izlerim derken, berbat bir eşkıya hikayesi çıktı karşıma.
    filme verdikleri keloğlan adı bile bir düş kırıklığı yarattı, yani o derece hayal kırıklığı bir film.

    senaryo, oyunculuk, yönetmenlik, kameramanlık, montaj, müzikler, ses herşeyi ile maalesef sınıfta kalan bir film.
  • özellikle türk - altay mitolojilerinde adı geçen, kel masal kahramanı.

    keloğlan, anasıyla yaşayan bir garibandır masalların başlangıcında. fazlaca hâyâlperesttir. annesiyle vedalaşır ve masalların gelişme kısmı böylece başlar.

    aslında iki ayrı dönemin keloğlan'ı vardır ve birbirlerinden farklıdır.
    birincisi, mitolojik çağ; ikincisi, masalsı çağ.

    meselâ mitolojik evrede keloğlan, ateş tanrıçası ile mücadele ederken masalsı evrede islâmî figürler de yerleşir ve keloğlan, ateşte yanmaz!*

    mitolojik evrede tam mânâsıyla bir kahraman iken masalsı evrese sivri zekâlı ve hatta hilebaz bir hâle bürünür.

    işte bu mitolojik evredeki keloğlan'ın ismi tazşa'dır. kazak türklerinde hâlâ bu isimle anılır. normal insan formundayken saçları uzar lâkin silkinerek süper kahramana dönüşür ve saçları dökülür.
    hiçbir gülünç unsur bulunmaz mitolojik evredeki keloğlan'da. hatta tanrısal güçleri vardır. lâkin zamanla mitolojik öğelerinin çoğundan arınmış bir masal kahramanı alır. hoş, burada da devlerle, anka kuşu ile, cadılarla vs. karşılaşır. esasen bu yönüyle nasrettin hoca'dan ayrılır.
    ozanlar tarafından da anlatılmaya başlandığından şiirsel bir üslup kazanır masalları. hatta kendisine bile şairlik özelliği eklenir. bol bol güldürü öğesi barındırır artık masallar. bu da türk insanının gelişmiş mizah yapısıyla ilgilidir çünkü bu mizahî öğeler sonradan bizzat halk tarafından eklenmiştir masallara.

    bu evrede artık padişah kızına âşık bir keloğlan vardır. çünkü en olmayacak aşk odur. keloğlan, padişahın kızı ile ne yapıp ne edip evlenmelidir. bu sebeple kafdağı'na dahi gider padişahın istediği şifâlı otu bulabilmek için.
    cadılar çıkar karşısına. dev domuzları binek hayvanı olarak kullanan devlerle savaşır.
    lâkin her masalın sonunda keloğlan kazanır.

    bana sorarsanız günümüzde masal evresindeki keloğlan karakterinde birisi olsa yanımızda yöremizde asla sevmeyiz kendisini. çıkarcıdır bir kere! ayrıca laf da dinlemez. cesur da değildir. sürekli olarak birilerinin yardımıyla ya da şansı sayesinde kurtulur zor durumlardan. üstelik annesini de çok üzer. evet sonunda mutlu eder fakat kadıncağızın ömründen ömür götürür.
    ne iyidir ne de kötü.
    " dinsizin hakkından imansız gelir " sözündeki imansızdır keloğlan.
  • altay hikayelerinde geçen tastarakay ile benzerliği için bkz
  • küçükken internet ve youtube olmadığı için tv de keloğlan yayınlansa da uyan aykızım sultanım parçasını dinlesem diye beklerdim. o parça başladığında da sınıftan aşık olduğum kızı düşünürdüm. o 2 dakikalık müzik dilimine 50 yıla yetecek kadar hayal kurardım.
hesabın var mı? giriş yap