• su anda ukrayna'da yasanan baskanlik secimi sonucu protestolariyla calkalanan soguk sehir. merkezi inanilmaz guzel, dis kisimlari gri ve bogucu, ayni ankara gibi. bir de sosyal konut olayinin dibine vurmus bir kent, yukari ve yana dogru 15 katli binalardan olusmus gibi, insan kentte dolasirken hayal gucunu de biraz zorlarsa kendini medal of honor veya call of duty falan oynuyor zannedebiliyor.
  • basit bir memurun 150 amerikan dolari maas aldigi, 400 dolar alanlarin ise kalbur ustu sayildigi bu sehirde 300.000 dolara evler de peynir ekmek gibi satiliyormus. biraz kafamiz karisti.
  • turkiye cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığı forsu'n da bulunan 16 yıldızdan biri de tarihteki tek yahudi türk devleti ya da imparatorluğu olan hazarya'ya yada diğer bir deyişle hazar imparatorluğuna aittir.
    işte bu yahudi türklerin kurduğu bu gün ukrayna adlı ülkenin sınırları içinde kalan kiev kentinin adı türkçedir. yani o dönemin hazar imparatorluğunun türkçesi.
    kiev'i kuran türkler o'na nehir kıyısında ki yerleşim ya da nehir kenarında ki ev anlamında kiev demişlerdir.
    fransızca bir kaynak kiev'in adının kökenini açıklarken şu formülü ortaya koyar:

    la grande ville de kiev, fut fondée par les khazars; kiev est un nom turc (kui= rive et ev='emplacement).

    yani: nehir ve ev.

    http://janine.sefarad.org/index.php?id=53
  • bu şehirde sadece iki tür insan yaşıyor sanki. yoksulluğun korkunç hüznü ve kederiyle insanın içine içine donuk bakanlar ya da cıvıl cıvıl bir neşeyi her zaman gülümsemesinde ve yüzünde taşıyanlar...

    bu kentin merkezi görkemli sanat eserlerini, kiliselerde ve yontularda soylu bir mimariyi gelişmiş bir metropolün tüm nimetleriyle birlikte fazlasıyla barındırıyor. 5.12 dolara denk olan paraları değersiz, yaşam gayet ucuz. fakat elbette sadece yabancılar ve küçük bir azınlık için..

    parkları, koruları ve ormanlarıyla dingin, lakin kimi başarısız sanatçının üşüştüğü, bohemi de sarhoşluğu da bol kimi sokaklarıyla yürek ısıtan bir şehir burası.

    ve dinyeper nehrinin kıyıları bakımsız, kendisi heybetli bir melankolik mavilik. gemiden barları ve restotranları çok keyifli bu nehrin.

    kentin uyuyan ücralarındaysa milyonlarca insan 2 göz daracık dairelere tıkışmış. sosyalizm müsfettesi despot bir düzenin, ruhları ve bedenleri hapsettiği evler gerçekten korkunç. brejnev, kruçev ya da stalin dönemindeki toplu konut yapımlarında dikilmiş, milyonlarca sevimsiz apartman. milyonlarca hantal beton, milyonlarca leş gibi asansör.. bunların tıpatıp aynısından moskova'da, bakü'de, odesse'de yahut kazan'da da var. insanları sefalette ve baskılar altında eşitlemekte ısrarcı bir toplumculuk anlayışının garabetine doluşmuş, ömür tüketiyor aileler.

    kiev şarapları, votkaları, yemekleri, sahtekarlığı, güvenilmezliği, estetiği ve ağaçlarıyla sonuna kadar hem avrupalı hem doğulu olabilen güzel bir şehirmiş. sonbaharları sayısız renkte sarı, sayısız gür ve katmerli ağaçlardan yağıyormuş kiev'e günlerce.
  • gidecekler icin kesinlikle ziyaret edilmesi gereken klupler: arena, 112 ve shooters
  • orta format fotograf makinesi ureticisi. kiev 88 ve kiev 88cm gibi modelleri var. oldukca uygun fiyatlı, cekimleri hic de fena olmayan bir markadir kendileri.
  • çernobil yüzünden kanser vakalarının sık görüldüğü şehirlerden biri...
  • icinde irkci olduklarini acik sozlulukle dile getirip, turkleri almadiklari gece kulubu 'shooters' in bulundugu sehir
  • 14 subat sevgililer gununde otobus ve troleybuslere sevgilinizle opuserek ucretsiz binebilecegiz sehir. ulkenin tamaminda var mi bilmiyorum ama... kievde opusmek paso yerine geciyor
  • dediklerine göre çernobil felaketinden sonra şehirdeki ağaçların yapraklarının rengi daha da koyulaşmış.
hesabın var mı? giriş yap