• sinemalara geliyormuş, baştan uyarıyorum çocuklarınızla gitmeyin !!!
    alın eşinizle, kız arkadaşınızla falan gidin, çıkışta buna niye getirdin şeklinde bir tepki veriyorsa da ayrılın. gerekirse 50 yıllık eşiniz olsun, torunlarınız falan olsun önemli değil. bu zamana kadar ilişkiyi ayakta tutan sizmişsiniz kurtulun rahatlayın.
  • 35 yaşımdaki erkek halimle bittiğinde gözümden yaşlar getiren şaheser. bu kadar güzel olamaz. büyüleyici, kelimeler yetmiyor tanımlamaya.
  • gerçekten güzel bir filmdi, duygudan duyguya geçiş yaparak ve görselikten büyük haz alarak izledim.

    japonya'da bu film birden patladı, aşırı yüksek bir puanla çeşitli ortamlarda boy gösterdi.
    duyduk ki japonlar filme bayılmış, gişede patlama yapmış.
    çok merak ettim ve beklenti içine girdim. filmi bu beklentiyle izlediğimden midir nedir; beğendim ama çarpılmadım.

    şahsi kanaatime göre japonların bu filmi beğenmesinin nedeni, yok olan japon inançlarına ve kültürüne bir güzelleme içermesiydi. aslında dini bir filmdi, şinto dini ve mucizeleri.

    --- spoiler ---

    filmin ana karakteri olan kız, şinto japon geleneklerine bağlı, köklü bir aileden geliyor ve kasabanın yüzlerce yıllık ritüellerinin devam ettirilmesi misyonunu yüklenmek zorunda bırakılıyor.
    bu kızcağız ve kız kardeşi kasabanın geleneksel şenliklerinde kasabanın koruyucusu olduğuna inanılan şinto kamisine sunmak üzere bir sake hazırlama töreni gösterisi yapıyorlar. kızın batılı tarzını benimsemiş sınıf arkadaşları bu sırada kızın yaptığı şeyden tiksinerek bahsediyor.
    babası dahil, bu inanca inanan pek kimse yok. hatta sadece kızın ninesi inançlı gözüküyor.
    torunlarına kültürü ve inancı aşılamaya çalışan nine, koruyucu tanrılarının tapınağına torunlarıyla gidiyor ve kızlar sakeleri tanrılarına sunuyor.
    kimsenin umrunda olmayan eski japon kültürü, yıkık dökük bir tapınak, şehirleşme ve batılılşamayla birlikte geleneksel kasabalardan nefret eden ve büyük şehirlerin hayaliyle yaşayan gençler...
    ama o unutulan tanrılar, unutanları asla unutmazlar!

    o kasaba, bir göktaşı felaketiyle yok olur.
    mucizevi şekilde beden değiştiren genç kız, uyuduğunda tokyo'da yaşıtı bir oğlan bedeninde uyanır. o oğlan da kızın bedeninde. ve aslında kız, yıllar öncesinden hiç bilmeden farkında olmadan oğlana bazı işaretler göndermekte ve kasabanın göktaşı felaketinden kurtulması için bir şans yaratmaktadır.
    kasabayı kurtaransa, hatırlanıp, yalvarıldığında duaları geri çevirmeyen o koruyucu şinto tanrısı olacaktır.

    olaydan yıllar sonra kızın batılı tarzı benimsemiş görünen yakın arkadaşları evlilik planı yaparken görülür. japonya'da neredeyse 100 yıldır çok popüler olan batı tarzı düğün yerine şinto düğünü ve şinto gelinliği istediğini söyler o kız. çünkü böylesi daha güzeldir.

    --- spoiler ---

    sonuç: japonlar kültürlerine çok bağlı ve batılılaşmadan, inançlarının terk edilmesinden son derece endişe duymaya başlamış görünüyorlar.
  • insanın tüylerini diken diken eden anlatımı, buna bağlı landscape tarzı kaliteli çizimi ve müzikleri ile bu yılın açık ara en iyisi.
  • hasılatta spirited away'i geçmiş olan anime. dün izledim 720p'si çıkmış bu arada. çizimler falan harika, konu da çok ilginç.

    --- spoiler ---

    şöyle bir şey dikkatimi çekti, malum taki ve mitsuha beden değiştiriyolar. bu beden değiştirme konsepti 2010'da, en ünlü kore dizilerinden birisi olan secret garden'da işlenmişti önce. ilginç bir şekilde taki ve mitsuha'nın birbirlerini unutmamak için isimlerini bir yerlere not almaya çalışmaları ama gene de unutmaları, bu senenin en populer kore dizisi olan goblin'de işlenmişti. ikisinin de senaristi kim eun-sook. filmle diziler arasında bir paslaşma olmuş gibi sanki.

    animede geçen mekanların gerçek halleri var linkte belki hoşunuza gider.

    https://medium.com/…i-junrei-tokyo-side-aad24e0646c

    --- spoiler ---

    özetle, etkileyici bir anime olmuş fakat gene de spirited away kadar iyi değil bence. eğer spirited away 2001'de değil de bu sene çıkmış olsa çok daha fazla gişe yapardı eminim.
  • uzun süredir listemde olan bir animeydi ve bugün kendime bir dinlenme izni verip izledim. beni çok etkileyen bir anime oldu. her insanı etkilemeyi başaran bir anime değil. bu animenin verdiği duyguların etkisi altına girebilmek için anlatılan duyguları yaşamış olmanız gerekiyor ya da tam o duyguların kıyısında olmanız gerekiyor.

    her insanın hayatında özel bir insan olduğuna ve onu bulacağına inanıyorum. hayatta yaşadığımız her olayın bir nedeni olduğunu düşünüyorum. insanlar hayatımıza girip çıkıyor ve her biri bize iyi ya da kötü bir şeyler katıyor. kalması gereken insanların öyle ya da böyle kalacağına inanmayı tercih ediyorum. gitmesi gereken insanların ise gideceğini ve geriye dönüşün olmadığını biliyorum.

    filmden bu kadar etkilenme nedenim bir süredir bazı şeylerle arama mesafe koymaya karar vermem yüzünden oldu. benim için önemli olan bazı insanları daha da alt sıralara yerleştirdim. en azından artık çaba göstermemeye karar verdim. bu anime bana neden bazı insanları hayatımda tutarken neden bazılarından vazgeçtiğimi ve neden beklemeyi tercih ettiğimi daha da iyi hatırlattı.

    hem eğlenceli hem duygusal bir anime. eğer psikolojiniz müsaitse animenin içinde kaybolma şansınız çok fazla. yazacak daha çok şey var ama işin içine kendimi katmadan bunu yapamam. tekrar tekrar izleyeceğim ve sürekli listemde bulunacak bir anime olacak. izlemek isteyenler tereddüt etmeden izlesinler. beni en etkileyen cümleyi yazmasam olmaz:

    --- spoiler ---

    hepimizin aslında arayıp da bulamadığı o kişi bir gün gelecek. bir tan vaktinde...
    --- spoiler ---
  • gerekçelendirilemeyen 'aşk'ın cevabını veren filmdir. gözyaşları eşliğinde...
  • 26 agustos'ta vizyona girecek yeni bir shinkai makoto saheseri. konu standard bir makoto filmi gibi durmakla beraber, dumur faktoru kendi icerisinde saklidir. fragmandan gordugumuz kadariyla yine her zamanki gibi tren sahneleri, bol bol gokyuzu sahneleri, teknolojik yapilar esliginde gece gokyuzu goruntuleri, yer yer shinto tapinaklari esliginde doga sahneleri ve ziril ziril aglayan ergenler yine filmle birlikte sabit geleceklerdir. makoto'nun detayciligi ve goz oksayan renk paletini yeni gorebilecek olmak ise mutluluk verici. (bkz: su an agliyorum ve entry giriyorum biliyor musun)

    dun yayinlanan japonca fragmani icun: https://www.youtube.com/watch?v=q3hwwjx4c60
  • müziklerini radwimps in yapması bir üst seviyeye çekmiştir bu filmi. ayrıca japonya'da milletin sinemaya ikinciye izlemeye gittiği söyleniyor. muhabiriniz ippo, japonya'dan bildirdi.
  • ben abartıyor muyum bilmiyorum lakin anime ile ilgim olmamasına rağmen, romantik filmlerden hiç hoşlanmamama rağmen beni kelimenin tam anlamıyla derinden etkilemiş filmdir.
hesabın var mı? giriş yap