• nişantaşı şubesinin önünde, kaldırımda yatmış mışıl mışıl uyuyan iki köpeği oranın yakınında müşterisi bile yokken, gayet uzakta olanların da hiçbir şikayeti yokken ıslatarak kovdukları için gerçekten çok sinirlendim, sebebini sordum, hayvanlara su sıkan harun bey'in cevabı "normalde su veriyoruz" oldu, bi nevi "benim x arkadaşlarım var" cevabı, peki şimdi niye bunu yaptınız dedim, cevab veremedi.

    moda gibi hayvanlarla içiçe, esnafı da, sakini de hayvan dostu bir muhitte kurulmuş bir işletmeye yılların bu hoyratlığı benimsetmiş olması gerçekten üzücü.
  • arınsu arslanın ödüllü kısa filmi :

    http://www.youtube.com/watch?v=mmjgmjgorxa

    bu başlığın altındaki diğer entryleri okuduktan sonra filmi izlerseniz, pek manalı oluyor.

    (bkz: sözlük bize bir şey anlatmaya çalışıyor)
  • bebek şubesinde yaşadığım rezilliği paylaşmazsam içim rahat etmeyecek :
    doğumgünü için 20 kişilik bir rezervasyonu haftalar önce yaptırıp bir gün önce kontrol etmek suretiyle her şeyin düzgün olduğuna emin olmarak doğumgünüme hazırlanırken doğumgünümün başlamasına 1 saat kala bebek şube'nin organizatörü hanım tatildeki yerinden beni arıyarak ayırtmış olunan 20 kişilik bahçedeki rezervasyonu iptal etmem için rica eder önerisi ise şudur : bahçeden yaz günü içeride kuytu bir köşeye taşımalarını kabul etmem ki doğumgünümü orada yapmanın tek amacı zaten bebek parkın orada olmasıydı ya da sigara yasağı olduğu için ve herkeste dışarıda oturmak ıstedıgı ıcın var olan rezervasyonu 20 kişiden 10 a indirmek üzere teklifte bulunmustur.ben gelen 20 kısıyı 10 kısılık masaya nasıl sıgdıracagımı dusunurken hıc bır ısletmede gorulmeyen rezervasyonlu masanın işletme tarafından son saatte degıstırılmesının ev sahıbı olarak bana verdıgı zorlukla soktaydım . organızator hanımın teldekı cümlesi aynen soyledır "nasılsa yan masalar 1 saat icinde bosalır sız de o masaya gecersınız" olmustur.kendisi tatilde oldugu ıcınde yerıne kendısınden daha tecrubesız elemanları bırakmıstır.dogumgunu saatı oldugu zaman aksam 20.30 dan 23.30 a kadar ne yan masa bosalmıstır ne de o tecrubesız elemanlar bızımle dogrudurust ılgılenmıstır .en sonunda 10 kısılık masaya 20 kısı zarzor sıgarken gecenın sonuna dogru 23.30 gıbı yan masa kalkmıs ama bu sefer bıze aıt olucak olan yan masaya kapıdakı elemanlar artık kırıntının musterı profılını dusuren zengın sımarık 15-16 yasında 3 kız musterıyı gondermıslerdır .dogumgunu sahıbı olarak misafirleri gece sonunada dogru rahat ettırmeye calısırken yan masaya gecmek ıcın bu sefer gelen sımarık kızlarla tartısma zorunda kaldım. bu duruma da garsonlar mudahale etmek yerıne sadece seyırcı olmuslardır. gecenın sonunda dogumgunumde o kadar rezıllıgı yasatan unlu bır ısletme en azından ıcılen cay ve kahvelerını ıkram etmesı gerekırken dısarıdan getırılen pastanın kesım parası olaran utanmadan benden 20 ytl almıstır.sadece bebek manzarası var dıye bu rezıllığı kesınlıkle cekılmeye degmeyecegını dusunuyorum ve kırıntı bebek'ı kımseye tavsıye etmıyorum.

    bebek kırıntı ne işletmeciliği ne personeli ne fiyatıyla nişantaşı ve caddedeki profilinden çok uzak bir profildedir.sadece 15-16 yaş grubu zengin çocuklarının piyasa yapabileceği bir yer olabilir.
  • bilen bilir. kirinti, tavugun gogus kafesindan kicina kadar olan ince kemikli az etli kaburga bolumudur. tavugun, satilan en ucuz bolgesidir. ben de cok severim cocukluktan bu yana, kemirerek yemeyi. piknige giderken hep kemikli pirzola falan alirim.

    annem surekli oglum git kanat al, but al diyor.
    ben onlarin yanina bir de kirinti aliyorum hep.
    seviyorum yahu, ne yapayim?

    neyse..

    cocugum daha. on yasinda falan. bir marketin kasap bolumune gittim. "bir kilo kirinti alabilir miyim?" dedim. adam da bana "kopegin mi var senin? ona mi aliyorsun?" dedi. iki saniyelik bir dusunme payindan sonra "evet" demek zorunda kaldim gulumseyerek. cok utanmistim. belki de anlamisti kendime aldigimi.

    bunlari neden anlattim? su an hamburg'un en nezih bolgelerinden birinde, en luks restoranlarindan birinde, gayet hatri sayilir bir fiyata kirinti'li yemek yiyorum afedersiniz, o adamin kopege hak gordugu yemegi ben hala cok seviyorum.

    insanlara hak gorulen ve gorulmeyen seyler, toplumsal olarak degisiklik gosterebiliyor; ama heybemde yer etmis olan bu ani, bana bundan daha cok, insanlik dersi niteligindeydi. gidip mahalle kasabindan degil de, supermarket kasabindan alinca kirinti'yi, kopekler yiyor saniyordu sadece.

    iyiki annem babam, su an annem babam olan kisiler. bin defa gelsem dunyaya, yine ayni anne baba bana gelsin isterdim. aile terbiyesi onemli.

    o adami da umarim keserken öküz tepmistir de kolu bacagi bi incimistir. it!

    ya o cocukluk haliyle psikolojim bozulsaydi? ya gidip anneme, "anne ben kopek miyim?" deseydim? ya annem olayi duyunca aglasaydi? cok sinirlendim su an, uzerinden 15 sene gecmis de olsa.
  • bir gün kız arkadaşımla yemek yerken karşılıklı bakışıp ağlayacağımız ve sonu belli olmayan bi ayrılığa karar verceğimizi yer olacağı hiç aklıma gelmeyen süper büyük porsiyonları olan mekan
  • yeni menu tasarimiyla kafa karistiran yer. ansiklopedi gibi olmustu son gordugumde. sayfalarca yazinin arasinda kaybolmus yemek isimleri vs., ne gerek vardi, eski tugla gorunumlu menuyu yenileseydiniz yeterdi. bir de didaktige baglamislar ki evlere senlik ''diyet yapmak ac kalmak degildir'' falan benzeri bir vecizler birseyler var diet menu sayfasinda. pesto ustune kisa bir deneme falan. domuz eti urunlerinin yanindaki sevimli pembik domuz kafasi ve arkasindaki alerji yapabiler basiniz agriyabiler listesi tek artilari menunun.
  • kutu bildiğin kutu fuse-tea'nin 8tl olduğu yer. ulan bari kutuyla getirmeyin, içerde bir bardağa falan koyup insan içine bir iki meyve parçacığı falan atar ki alan kişi kendini daha az enayi hissetsin.
  • artık ıslak mendili bulunmayan mekan. nasıl olmaz diye tepki gösterdiğimde, 'ıslak mendilleri sponsorlar veriyordu, artık sponsor yok. bizde de o yüzden ıslak mendil artık bulunmuyor' cümlesini duydum. şaşkınlığım 2 kat daha arttı. nedir yahu ıslak mendilin maliyeti. simitçilerde bile var artık.
  • ıslak mendil vermekten vazgeçmelerinin sebebi sponsor bulamamış olmalarıydı, bedavaya getiremedikleri için ürettirmemişlerdi ve bunu ilk zamanlarda açıkça söylüyorlardı, sonradan böyle bir açıklama üretip, bir anda hijyen delisi oldular, sanane ya hapsediyorsa bana hapsediyor.
  • toplam 5 içeceğe 70 tl hesap getiren mekan. hepsi de kahve..
hesabın var mı? giriş yap