*

  • ingilizce adi air doll.
  • 29. uluslararası istanbul film festivali kapsamında gösterilecek olan hirokazu koreeda filmi.
  • konusu şöyledir: orta yaşlı garson hideo, nozomi adını verdiği bir şişme bebekle paylaşır hayatını. nozomi'yi yıkar, giydirir, süsler, iltifatlar eder, yemekte karşısına oturtup gününü anlatır, gece onunla cinsel ilişkiye girer, sabah işe gitmek için evden çıkmadan, üşümemesi için battaniyeye sarıp sarmalar. fakat bu şişme bebeğin bir kalbi vardır ve bir sabah hideo evden çıktıktan sonra, hayat bulur nozomi. hideo'nun ona giydirmeye bayıldığı harajuku kızı kıyafetlerini giyer ve her yeni bilgiye aç, meraklı bir çocuk edasıyla, dünyayı keşfe çıkar. mecazi olarak içleri onunki kadar boş olan şehir sakinleriyle karşılaşır, part-time bir video dükkanında çalışmaya başlar ve orada çalışan genç junichi'ye aşık olur. akşamları eve dönüp, onun canlandığının farkına varmayan hideo'nun dilsiz yatak+hayat arkadaşı olmaya devam eder, fakat gündüzleri, bambaşka bir dünyadadır artık.

    incelemesi de şu linktedir: http://kedilervekitaplar.blogspot.com/…ir-doll.html
  • şişme bebeğin gerçekliği ve gerçeküstülüğü arasındaki hassas denge çok oturmuş olmasa da filmin mesajı cuk oturuyor.

    daha filmin ilk dakikasından iyi bir iş izleyeceğinizi anlıyorsunuz ve benim gibi eserlerde durumları olaylardan daha çok önemsiyorsanız daha film yarısına varmışken filme yüksek notunu veriyorsunuz, sonu nereye varacak olursa olsun.

    oldukça başarılı bir "ya şöyle olsaydı" varsayımı bu. şişme bebek canlansa ve şişme olmayanlarla aynı boşluğu taşıdığını idrak etse ne olur? izleyin ve görün. benim gibi her uzun filmde sıkılan biri için 117 dakikada hiçbir sıkıntı yaratmaması da merak ettirici sahneler ve iyi çekimlerden olsa gerek.

    özellikle şişme bebeğin dünyayı tanımaya ve taklitle öğrenmeye çalıştığı ilk günlerde bir kadın giyim mağazasına rastgele maruz kalınca moda kıyafetleri ve ayakkabıları denemesi ve hemen almak istemesi de filme cuk oturdu açıkçası. habire moda peşinde koşan kadınlara "şişme bebek kadar boşsunuz, onun kadar taklite muhtaçsınız." demek ancak bu kadar sanatsal olurdu!

    dikkat: bir seks filmi değil, toplumsal eleştiri!
  • "elleri soğuk olanların sıcak bi kalbi vardır.."

    nozomi'nin kalbi olduğuna pişman olması, "seksüel arzu ikamecisi.." olmasının farkında oluşu ve buna uygun davranışı (özellikle de fleshlightını yıkadığı sahne..) ve finale doğru junichi'ye "ne istersen.."le açık ettiği koşulsuz teslimiyeti (sevgi??) insanın içini fena halde dağlıyor..
    (http://yucitek.blogspot.com/…10/04/kuki-ningyo.html)
  • --- spoiler ---

    nozomi artik normal bir insan goruntusunde, algisinda iken, sadece ve sadece istemedigi ki$ilerle sevi$mek zorunda kalinca (tecavuzun sulandirilmi$i diyelim) tekrar $i$me bebek goruntusune doner. cok huzunlu, pek guzel.

    --- spoiler ---

    biraz japon amelie'si gibi. biraz degil.
  • film, yoshiie goda nin kuuki ningyo adli seinen mangasindan uyarlanmis. gercek gibi degil ama cok gercek (ne demekse) ve acikli geldi bana..having a heart was heartbreaking gibi bi laf geciyo ki fenaaa…
  • sadece yalnız bir adamın, kendisine aldığı şişme bebekle yaşadığı garip ilişkiyi anlatan film değildir. yalnız bir adamın, kendisine aldığı şişme bebeğin gerçek dünya ile ilişkisini anlatan sürreal filmdir.

    çok küçükken acımasızca saçlarını kestiğim ya da kollarını bacaklarını kopardığım barbilerim, ben öldükten sonra bir bir kafama dikilecek ve bana hesap soracaklar diye düşünürdüm. işte bu filmde biraz öyleydi.

    bir adamla bir bebeğin ilişkisini, ilk başta adamın ve sonrasında da bebeğin gözünden aktarıyor. bebeğin içinde bulunduğu hem zihinsel hem de bedensel esaretin yani sadece plastik bir balon olma durumuna karşı, bebeğin tepkisini ve gerçekliği arayışını anlatıyor. filmin çok alt detaylarını incelersek, japon toplumunda kadının toplumsal hayattaki konumunu da eleştirdirdiğini düşünmek belki de yanlış olmaz sanırım. spoiler içerebilir çünkü filmin bir sahnesinde, nazomi yapıldığı atölyeye gidiyor ve ustasıyla konuşuyordu. o kendini ne kadar özel de sansa, erkeğin dünyasında fabrikasyon bir üründen başkası değildi. yapılış amacı sadece erkeğe hizmet etmek, onu tatmin etmek ve buna boyun eğmek yani sessiz durmak. aynen cansız bir bebek gibi. oysaki dışardan bebek sanılan ama aslında bir kalbi olan nazomi, sevginin de aşkın da, cinselliğin de gerçeğini arıyordu.

    filmle ilgili aklımda kalan sahneler şöyle;

    --- spoiler ---
    *nazomi'nin sahilde yürürken gördüğü şeffaf gölgesini junichi'den saklamaya çalışması
    *hideo'nun nazomi'ye şampuan seçmek için markete gitmesi
    *havası inince kendi kendisini göbek deliğindeki borudan şişirmesi
    *kendi orjinal satış kutusuyla karşılaştığı an. kutusunun üzerinde geçen adı lovely girl candy.(kendi fiyatını görüp görmediğini çok net hatırlayamadım.)
    *kendi bacaklarında bulunan çizgileri başka bir kadının çoraplarında gördüğünde kadını da kendisi gibi sanması
    *nazomi'nin junichi'nin içinde bulunduğu çöp torbası ile bakıştığı an.

    --- spoiler ---

    bu film, bir insanın mahrem denebilecek kadar özel olan dünyasına çarpıcı bir yönden bakıyor. aynı zamanda, bu mahremin objesi olmuş bir bebeğin öyküsünü anlatıyor. bu açıdan "izlediğim en güzel garip filmler top 20" listeme üst sıralardan girdi.
  • goda tetsugakudo kuuki ningyo adli mangadan esinlenilmis garip bir film.

    http://kuuki-ningyo.com/
  • kırılgan değil, hava üflenmiş bedenler üzerine bir film.
    mesele havadan ne kast ettiğimiz. ya da belki nasıl üflediğimiz.
    bazen de nasıl söndürdüğümüz.

    doona bae'nin performansı elbette ki filmin dolaşım sistemidir; kendisi çok zarif bir oyunculuk sergilemiştir.

    trailerı
    afiş1
    afiş2
    +
hesabın var mı? giriş yap