levrek

• sağda solda tavasının yapıldığını duyuyorum, etmeyin eylemeyin. inanılmaz lezzetli bir balıktır, tabi pişirmesini bilene.
• ben varım, insanlar falan varmış işte, sonra bir işim var lanet kaçsın ona, bir de deniz var. denizin içine girince bir tarafta bu gümüş zırhlı senyörler, diğer tarafta denizin geri kalan sonsuzluğu var.
  
  levrek bana öngörüp haklı çıktığım yani kendimce bir geleceği görme oyunu oynadığım bir ortam sunuyor. bu hayatın bilinmezliği, geleceğin sisleri içinde oynanan küçük oyun kendimce hayatın panzehiri bir aşı. tüm avcılık oyunları gibi levrek de bana sahte bir bilinmezliğe sahip bir mecra sunuyor. ben bu mecranın sonunu biliyorsam geleceği bildiğimi düşünüp bir an mutlu oluyorum. sonra ama avcılık oyununu sonlandırıp hayata geri dönmek zorunda kalıyorum. gelirken yanımda denizlerin lezzetini getiriyor olmam tüm sürecin getirisi oluyor. levrek lezzetli bir şey.
  
  levrek karadeniz'de bolca bulunmakla birlikte ben karadeniz'de levrek avcılığını bilmem. ama son soğuklardan sonra, özellikle tuna nehri'nin yıllar yıllar sonra donduğunu öğrendikten sonra literatürden bildiğim devasa tuna nehri levreklerinin soğuk sular yüzünden karadeniz'e çıkıp bizim kıyılarımıza gelebileceğini farkettim. geçen iki gündür yerinde yaptığım incelemeler ile kıyıköy'de son zamanlarda bolca devrek (devrek: dev levrek) avlandığını işittim. oradaki küçük kıyı balıkçısı bayram yapıyor bu aralar. olta ile de değil, su bulanık olduğu için levrek kıyıya serilen uzatma ağlarına vuruyormuş. nispeten kolay avcılık. kıyıköy çamur, kıyıköy'de dalgalar yüksek, eskiden olsa bir şekilde suya girerdim ama bu sefer yanıma ekipman almaya yeltenmedim bile. gittim, gördüm, levrek gördüm, duydum, çevirme yedim, meşe ağaçlarının çıplak dalları altında, sarı yapraklarla oluşmuş halılarda biraz yürüdüm, akşam geldim. ben levrekten sanki bıktım. yıllardır türevini aldım, integralini aldım, oradan tümevardım, şimdi artık sıkıldım.
• bayılırım levreğe ama kiloluk olacak
• ailesini kaybetmiş hüzünlü bir balıktır. hatta filmi bile vardır: "kayıp balık levrek"
• geçen kadıköy balık pazarına gidene kadar karadeniz ve ege levreğinin birbirinden zor ayırt edileceğini zannettiğim fakat tezgahta karadeniz levreğinin daha çok müreni andırtan duruşunu gördüğümde beni tırstıran balık türü.en son deniz levreğinin kilosunu 25tl.'ye satıyolardı efem.rakı ile dahada bi lezzetli olur.hatta yanında kola içerim gibisinden saçmalıklara gireceksen balığa yazık.yan tarafta burger king var sen orada takıl.
• günde 3 öğün hatta ara öğünlerde yiyebilecek kadar sevdiğim leziz balık.
• rakı balığı, şu saatte rakıma eşlik etmekte kendisi...
• sahte balık ve kıyıdan at çek yöntemi ile yapılan avı insanı oldukça masrafa sokan balıktır. şöyle ki obsesif bir şekilde ya bu sahteye gelirse bu sahteye gelmezse diye beğendiğiniz veya beğenmediğiniz bir çok sahteyi sahte çantanıza atarsınız, sonra bir bakmışsınız daha kutusundan bile çıkmamış 100 tane sahte...
  ben şimdi o yığını erittim. gerçekten iş yapan 38 tane sahtem var mutlu mesut geçiniyoruz levocuklarımla.
• bu sabaha karşı arkadaşlarla bir manyaklık yapıp hale giderek bir kasasını satın aldığımız balık çeşiti. az önce de bi tanesini afiyetle mideye indirdim. evde en kolay ve zahmetsiz olarak fırında yapılabilmektedir. kendi uydurduğum tarifi şu şekildedir.
  
  bir rondo içerisine bir baş soğan ve 3-4 diş sarımsak ile 5-6 adet kuru defne yaprağı koyup hepsini birlikte rondoda parçalıyoruz. üzerine de biraz kekik ilave edip bu karışımla balığın içini dolduruyoruz. öncesinde balığa büyüklüğüne göre iyi pişmesi için çizikler atıyoruz. içine limon dilimi de koyabiliriz ayrıca. böylece fırın tepsisine koyup fırında yaklaşık 30-40 dakika kadar yüksek ısıda pişirip afiyetle yiyoruz.
• ciftlik ve deniz levregi olmak uzere iki sekilde satisa sunulmaktadir. kesinlikle deniz levregi tercih edilmelidir. tat olarak aralarında muthis bir fark var. fiyati pahalidir ama verdigi muazzam tat sizi asla pisman etmez. hele ki kasarli bi sekilde tavasini yapip yerseniz tum dunyalar sizin olur..