• bizim sinifta hemen onumde oturan kizdi. adi nurçindi. kimse yuzune bile bakmazdi bakan da dalga gecmek icin bakardi. guzel olmamasinin yaninda garip degisik de bi kizdi. herkes uzayli filan diye dalga gecerdi kizla. erkeklerden bi tek ben ve yanimdaki arkadasimla arasi iyiydi. onumuzde oturdugu icin konusurduk filan iyi kizdi vesselam. garip huylari vardi o yuzden uzaydan mi geldi bu filan derlerdi. derste sacini keserdi mesela abuk sabuk orasindan burasindan keserdi durduk yere. sonra ne mi oldu? okul bitti ben nurcini bi daha hc gormedim. merak ettigim tiplerdendi aslinda. neyse birkac sene sonra okuldan bununla dalga gecen bi iki pijle karsilastim. o sirada karsidan bi kiz gelmekte ama yani oldukca guzel bakimli. bu picler oglum nurcin gelio filan diye costular. kendimi back to the future 2 de alternatif 1985e giden marty gibi hissettim. hani annesi cok tas bi hatuna donusmus hali. aynen o sekilde bi degisim. tabi ben bunlarla gectim dalgami o zaman hayvan gibi dalga gecmeseydiniz en azindan bi sansiniz olurdu diye. su an o kizla dalga gecen tiplerin buyuk kismi kel gobekli oldu. o yuzden yapilmasin boyle seyler.
  • bendim. ama aradan geçen 17 sene içinde, o lisede yüzüme bakmayan tiplerin sıra sıra dizilip çıkma tekliflerine (o zamanlar çıkma teklifi vardı), "sen aslında ne kadar güzelmişsin, neden göstermedin" isyanlarına da tanık oldum. değişen neydi peki? saç stilim, saçımın rengi, biraz makyaj? değişen bunlardı, ama ben değildim. ben şimdi ne isem, lisedeyken de o idim. kahrolsun şekilcilik...
  • "siz benim yüzüme bakmıyosunuz ama 15 yıl sonra görürüm ben sizi" şeklinde içten içe söylenip hep de haklı çıkacak olan kız.
  • yüzüncü kez benim bu diyene ödül varmış.
    (bkz: benim bu)

    anneme göre erkek gibi olmalıydım zaten. erkek gibi olursam erkekler "kötü emelleri" için beni hedef olarak görmezdi çünkü. erkek gibi olursam sokakta kimse laf atmadan yürüyebilirdim. arkadaşlarım erkek olurdu. saça başa zaman harcamaz ders çalışırdım erkek gibi olursam. aşık olmazdım mesela, aklım bir karış havada gezmezdim. kzınızı şurada şöyle gördük diye kimse laf çarpamazdı. çünkü onların kızı erkek gibiydi.

    kız arkadaşları saçlarını jölelerken ya da rüzgarda ahenkle dans ettirirken o iki örgüsüyle oynardı. onlar kaşlarını aldırmışken kimsenin bakmadığı kız görünmez olmak istercesine martı kaşlı ve bıyıklı gezerdi daha çok göze battığını bilmeden. eteği bileklerinde olurdu çünkü bacaklarına ağda yasaktı. erkek gibi kızlar bildiğin kıl yumağı gibi gezerdi o zamanlar. vücut hatları belli olmasın diye bol kıyafetlerin içinde kambur dururlardı. o zamanlar bir un çuvalı kadar ağırlığım yok diye dalga geçerdi babam.

    bir gaflette bulunup çıkma teklif eden mete'yi tekme tokat dövmüştüm, sen bana ne demek istiyorsun diye. huzurunuzda özür diliyorum.

    kendiyle uğraşmayınca insan, çok da arkadaşı olmayınca evde bir dünya yaratıyor kendine. tek uğraşı okumak, ders çalışmak, hobileriyle uğraşmak oluyor. kalın bir kabuk içinde gözlerden ırak büyüyor.

    sonra bir gün ne oluyorsa canına tak ediyor. ben bu saçlardan kurtulursam hayatım değişecek diyor ve saçları kazıtıyor. işte o gün bugündür başkalaşması devam ediyor.

    38 yaşında olmasına rağmen 6 yaşındaki kızının öğütlerine kulak kabartıyor. geç de olsa bir süredir kadın gibi hissediyor. o kadınlaştıkça bakanlar artıyor. oysa özünde, en baştan beri değişmeyen şeyler var. onlar hep oradaydı. birilerinin onları fark edebilmesi için kıl yumağından kurtulması, genel geçer cinsiyet beklentilerine daha yakın görünmesi gerekiyormuş.

    ha bu arada geçen sene anneme dedim ki neden benim kadın gibi olmama izin vermedin de şimdi elbise giyip makyaj yapınca çok güzel oldu deyip devam etmem için gaz veriyorsun. o zaman öyleydi dedi. sanmıyorum ki artık böyle kızlar çok olsun. bir şekilde kendine güvenen, bakımlı, çevreden haberdar, belki fazla beğenilme meraklısı bir nesil yetişiyor. yine de olsun be.. kızım mutlu olsun, kendi olsun gerisi faso fiso..
  • tanınsa sevilir. yüzüne bakmıyorlar diye icq'da, msn'de tıtlı muhabbetin inceliklerini öğrenmiştir çünkü. sevgilisinin yokluğunu kültür sanatta aramışsa on numara kardo olur. muhabbetten muhabbete koşturur.

    sanıldığının aksine, mucize eseri accayip güzel bi kadına dönüşmez genelde.

    kimi de iyice içine kapanır. bireyliğini unutur. okur, bilime falan verir kendini. hiç sevişmemişliği çoluğa çocuğa geyik malzemesi olur. üremek için var olan insanın amacından bir hayli uzakta ölür, gider öyle.
  • eğer birilerinin yüzüne bakmasını istiyorsa bol bol ders çalışsın. o zaman notlarını istemek için yüzüne bakan yüzsüzler çıkacaktır.
  • önündeki kitaplara, defterlere, sınavlara bakar artık.

    edit: (bkz: artık önümüzdeki maçlara bakacağız)
  • önümde oturan kızdı.

    vücudu taş gibiydi, herkes vücuduna bakardı. yüzünü hiç görmemiştik.
  • how i met your mother'i hatirlatan kizlardir. barney, spor salonuna gidip, sisko hanimkizlarimiza yatirim yapmaktadir.

    --- spoiler ---

    ted mosby: you go to a gym, don't you?
    barney stinson: ı go to world fitness, but ı don't go to work out.
    ted mosby: you don't?
    barney stinson: no, ı go to invest.
    barney stinson: [at the gym] there's one of my investments. hey, sheila! looking good!
    ted mosby: you invest in women?
    barney stinson: ı invest in women who - how can ı put this delicately? - they fat! ı give them the attention they don't get now, and when they get hot, who do they come to? the guy who gave them attention back when they weren't.
    ted mosby: ı don't know if ı should be disgusted or impressed.
    --- spoiler ---
  • geek olabilir, nerd olabilir. bir boka evrilemese de kendi gibi birini bulup mutlu olmuş olabilir. ben olabilirim. nıhaha.
hesabın var mı? giriş yap