• yaptığınız bilimsel çalışmaların sonucundabakın bunu ben yaptım demenizin akademik ortamdaki kurallara uygun olarak yazılması ve hatta yayınlanması. yayınlanmayan makalenin bilimsel olarak pek değeri yoktur.
  • akademik kariyersahibi olmak isteyen kişilerin mümkünse lisans düzeyinde başlayarak master ve doktora da devam ettirmesi gereken ve ne kadar iyi bilimadamı olduklarını kanıtlamaları için çok gerekli bir sey.
  • her türlü akademik yazıda olduğu gibi bunda da yazdığınız yazıyı formata uydurmak yazının kendisini yazmaktan daha fazla strese sokar insanı.
  • (bkz: latex)
    (bkz: miktex)
    (bkz: winedt)
  • teslim tarihine on gün kala kafa derisinde bir daralma, eteklerde bir tutuşma olmasının yanı sıra, bu on günlük sürede ekşide ve facebookta harcanan vakitte bir artış olur. yıllar öncesinden kalma iskambil falı hatırlanır ve saatlerce bakılır, sonra yapılması çok zor bir yemeği pişirmeniz gerektiğine inanırsınız, sonra sanki her an o yazının başındaymışcasına, yemek ocaktayken iki karıştırıp bir bilgisayar önüne atarsınız kendinizi fazladan iki satır daha karalayabilmek için. böyle hayattan çalar bu lanet eylem işte. en sağlam motivasyon akademik kariyere katkısı falan değil; anneye journal'ın yollandığı, annenin makaleyi açtığı ve gururlandığı anın hayalidir.
  • tez yazmadan önceki 1 numaralı işkence. 1 aydır kaynak taramasıdır onların okunmasıdır derken orjinal bir halt bulamamaktır. işin boktan yanı dersi geçmek makaleye bağlıdır. ya yayınlanacak ya kalınacak. hay ben böyle işin içine der der melül melül ekrana, dökümanlara bakıp durursunuz. stresten yüzüm pul pul kalkıp, deri attı yahu. yılanların deri atmasına benzedim. te hey hey.
  • tez kadar eğlenceli değildir.
  • yemek yapmak gibidir: ne pişireceğine karar vermek, yapmanın yarısıdır. mühim olan bakir bir konu bulmak ve kesin karar vermektir.
    dipnot-bibliografya usullerini yayınlanacak süreli yayından iyice öğrenmek lazım gelir. yoksa yazdığınız bin tane dipnotu ve kendi bildiğiniz yöntemle verdiğiniz bibliografyayı tekrar sildirir baştan yazdırırlar adama ki en fena yönü de budur, sevmem.
    yazılmış bir makaleyi düzeltmek, baştan yazmaktan daha zordur.
    elzemdir, makale yazmak gerekir, puan lazım tabii adama bir yandan da. malumunuz yükselme kriterleri. eciş bücüş.. ve lakin sırf puan için yazılmış siktriboktan bir makaleyi de, alanında söz sahibi hakemli bir dergide elbette yayınlatamazsınız, utandırıcıdır. düğün videosu gibidir de bir yandan, kötü çekim vermişseniz, ileride bakıp utanırsınız.
    yabancı dilde yazmak da koyar tabii. hem mevzuyu bul, hem bakir olsun, hem yaz, hem de dipnot bibliografyan kalabalık olsun, hem de yabancı dilde olsun.. başka?
  • uzman olunan bir konuda sanılan aksine makale yazmak çok daha zordur. en iyisini yazmak için uğraştıkça yazdıklarınızı beğenmeyecek, silip tekrar yazdıkçada "acaba birşey unuttum mu" kaygısı oluşacaktır.
hesabın var mı? giriş yap