mardin

• yagmur suyunun yarattigi sel altinda 30 gundur bekledigi bayrami kutlayan ozledigim mahsun sevdicegim.
• kesinlikle görülmesi gereken çok farklı bir yer.. farklı bir yüzyılda yaşıyor gibisiniz.. dapdar sokaklar, uzun boylu tipik burunlu erkekler.. kapısını çalarak ziyaret edebileceğiniz muhteşem evler.. herşey farklı bu ilde.. ballı badem şekeri ^* meşhur..
• hava kararmaya yakın bir yaz günü heybetli kalenin eteklerinde bir evin avlusundasındır... alabildiğine açıklık, avlulardan havalanan beyaz paçalı güvercinler gibi hissettirir insana kendini. onlarla özgürlüğü paylaşır, uzaklara bakar hayalini kurarsın özlemlerinin... kimi zaman çocukların o eşsiz maviliğe doğru bıraktıkları renk renk uçurtmalarına dalar, susarsın en çok...
  
  gariptir mardin... aşık eder kendine, özletir kendini... bir şehir değil huzur dolu, mistik bir hayaldir, hayattır o. gururun olur eğer memleketinse...
• bu $ehir insani icmeden sarho$ edebilme yetenegine ve her mevsim ve her gun farkli gorsel oyunlar oynayabilme yetenegine sahip oyunbaz bir $ehir..
  
  bakmakta oldugum penceremden bana her gun gosterdigi yuzlerce binlerce degi$ik manzarasiyla her gecen gun gozumdeki guzelligi ve buyusu katlanarak artan bir cennet parcasi.
  
  batan gunun sonunda gokyuzunun ve ufkun en az yirmi fakli tondaki kizili butun ha$metiyle duran kale burclarinin uzerine cokmu$ ve kizilligin eteklerindeki koyu gri fistolar terasli yamacta kutu gibi duran evlerin damlarini ok$amakta..
  
  her gun bakalim yarin ne olacak ne gorecegiz diye merakla beklemek bir garip ali$kanlik halini aliyor insanda bu muazzam buyulu ortamda..
• (bkz: arif mardin)
• şehirden uzak, sevilenlerden uzak, kendimden uzak, herkesten uzak... olacakları sessizce beklemelik... her akşam kalenin eteklerindeki bir avluda sessizce ağlamalık...
• gectigimiz aralik'ta iki haftami gecirdigim; postane binasinin, kiliselerinin, medreselerinin, sokaklarinin, evlerinin güzelligine, ve bir de insanlarina hayran kaldigim sehir.. müslüman,süryani ve yezidilerin bir arada sorunsuz yasamasiyla da ayrica güzel mardin. midyat'ta 100den fazla ögrencisiyle hala yasayan deyrul umur manastiri'ni, katildigimiz sabah ayinini, manastirdaki ögrencilerle beraber ettigimiz kahvaltiyi, bizi güzel agirlamak icin elinden geleni yapan metropolit'i (ki kendisi gözümün bozuk oldugunu ögrenip numarasini da duyunca "maesallah" demis, sevimliligiyle bizi hasta etmistir) unutulmayasıdır. tabii bir de el yapımı şarapların tadı..
• her gordugunuz yuzunden konusamayacak hale geleceginiz; ama yanınızda tarator abiniz varsa biraz normallesebileceginiz ayrıca da geceleri icerken bogaz manzarası seyredebileceginiz bir ilimiz.
• bir de cocuklar var; ucurtmalari var cocuklarin; hic bir filmde olamayacak kadar guzel olan ama surekli "yok hayır bu gercek olamaz; oyle guzel" dediginiz.........
• taş yapılar arasında kaybolasımın geldiği şehir...