• türk edebiyatında bir hata. tanpınar gibi bir deryadan sızıntı yoluyla oluşmuş suni bir gölet de diyebiliriz. biraz da abdurrahman çelebi olmanın verdiği avantajla türk edebiyatı tedrisatını ve akademiyi yıllarca domine etmiş ve sultasını kurmuştur. nazım hikmet, "putları yıkıyoruz" kampanyasını 1929'da değil de misal 1949'da başlatsaydı, mehmet kaplan'ın payına düşenleri okuyabilirdik.

    şiir tahlilleri, hikaye tahlilleri ve türk edebiyatı üzerine araştırmalar adlı eserlerindeki tercihleri ve sevmediği yazarlar şairler hakkındaki hükümleri, kendisinin eleştiri ve tahlilden ne anladığını bir güzel özetlemektedir. "devletini, milletini, ecdanını seven"leri sanatçı sayıp ötesini tanımamak gibi tanıdık bir tavır bütün yapıtının özünü teşkil eder.

    12 eylül sonrasının taşra üniversitelerindeki türk islamcı abiler, reisler kaplan'ın kültür ve dil ile nesillerin ruhu kitaplarını anayasal bir zorunlulukla okutmaktan bugün bile bıkmamışlardır. tatsız, tuzsuz bu metinler sağcı akademyanın dil ve edebiyat zevkini belirlemiştir. mehmet kaplan külliyatı için pekala 12 eylül mamulatı milli kültür raporunun estetize hali diyebiliriz.

    talabeleri için söylenmiş olan havari ifadesinde de ayrıca büyük bir isabet vardır.
  • yazın bittiği şiirinde ülkü tamer'in dev-genç propagandası yaptığını iddia edecek kadar bilgili, karakterli ve yetkin edebiyatçıdır. bu adamların okumuşu da bu kadar oluyor.

    yazın bittiği şiirinin yayımlandığı tarih: 1960
    dev-genç'in kurulduğu tarih: 1968

    "bu nevi şiirleri tahlil ederken, âdeta suçluları ihbar ve teşhir eden bir insanın durumuna düşmek endişesi taşıdığımı itiraf edeyim. metinleri anlamaya çalışırken, bir zorlama yapmadığımı sanıyorum.
    "bir milliyetçi olarak türkiye'yi bölmek isteyen anarşist ile komünistleri, bir insan olarak kan dökmeyi yüceltenleri tenkit hakkımdır. fakat burada benim vazifem, metinleri doğru olarak tahlil etmektir. tahlil esnasında bu nevi fikirlerle karşılaşır ve onları ortaya koyarsam, acaba ilmî araştırmanın dışına mı çıkmış olurum?"
    http://www.memetfuat.com/…&bookid=77&mcategoryid=15

    (bkz: bilim ahlakı)
  • ahmet hamdi tanpınar'ın öğrencisidir. edebiyat dünyasında sözünün geçmesi bu yüzdendir. tanpınar bir derya, mehmet kaplan ise deryadan damlayan bir damlanın yere düşüp yüzlerce parçaya ayrıldıktan sonraki tek bir parçasıdır. bunu kendi de böyle kabul eder.
  • tamamen öznel! makale yazarı.

    ve bu tanım da tamamen özneldir; çünkü bu bir makale değildir.
  • ev hapsi çok olmuş ya. biraz küfür edip rencide edip bıraksalardı daha iyiydi.
  • şiir tahlil tekniği konusunda uzman rahmetli ayarmatör. siyasi düşüncesini beğenmediği şairlerin şiirleri hakkında öyle ağır laflar eder ki insan ciddiye alsa şiir yazmayı bırakabilir.
  • kafayı ana rahmine dönüşe ve psikanalize fena takmış ve her şiirde böyle bir yön bulmak için fazla zorlayan,
    nazım hikmete verip veriştirirken necip fazılı göklere çıkaran* profesör.
  • öğrencileri kendisini kaplan bey diye anarlar.
  • eleştirilecek çok yönü olsa da henüz tanzimat ve cumhuriyet şiiri için kendisinin yaptığı derecede bir çalışma olmadığından referans alınmaya muhtaç olunan akademisyen. söylediklerini yüzde yüz doğru diye okutan hocalar mevcuttur, evet, bu büyük bir hata. bir fikir sahibi olmak, bir çıkış noktası yakalamak için okunmalıdır.

    (bkz: terci-i bend/#26250939)
  • bu canavarın 2 kadını öldürüp dışarda olması ülkenin ayıbıdır.yazıklar olsun.
    bu aldığınız ahlar unutulmayacak.
    devran dönecek...
hesabın var mı? giriş yap