• sonra deniyor ki bu memlekette neden eşek sikiliyor? doktoru memeyi kuyruk yağına benzeten ülkenin cahili de eşek sikiyor işte. ayıp bir söylemdir, emiyoruz olm biz onu.
  • penis dediğinin ağababası bir patlıcan etmez şeklinde devam edebilecek gibi duran açıklama. doktor beyin aslında karanlıkta hepsi aynı konulu makalesi ise bilim dünyasında merakla bekleniyor.
  • bu gerçekten keşke kurbandan önce haberimiz olsaydı. kavurmaya katardık :/
  • ne dediğinin farkında olmayan bir bilim insanının talihsiz beyanatı. her şeyden önce nimetle şaka olmaz, 105 c ebatlarıyla şuratına şaplatırlar. ayrıca vücut ölçüleri anlamında yanlış bi eş seçimi yapılmış anladığım kadarıyla. evde çıkan bir tartışma sonrası gönül alma minvalinde sıradaki sunum sevgili eşe adanmış.

    veyahut mesleki deformasyondan ötürü nesneler anlam değiştirmiş. bu ihtimal hastanede araştırma yaparken iyi güzel de bağa bahçeye gittiğinde koyun görürsen tehlikeli. abavvvvv

    hazır pastoral gidiyorken penisi de horoz ibiğindeki kıkırdağa benzetirsek hep beraber köylere tur düzenleyip kendi seks cennetlerimizi yaratabiliriz.

    sözlerimi bitirirken eski bir türküyle size veda etmek istiyorum : şeftalisi bala benziyor

    (bkz: doğadan ilham aldık)
  • (bkz: meme yok tit fuck yalan)
  • ilginç doktorun ilginç meme tanımıdır.

    panel konusu: "meme kanserinde yeni yaklaşımlar"
    panelde geçen cümle: "...memeler dört köşe olsaydı kadınlar erkeklerin yarısını kandıramazdı."

    bu mu nan senin yeni yaklaşımın!...
  • (bkz: benim memem dağdaki koyunla bir değil)
  • bakan gözlere göre değişen bir algıdır.

    çünkü estetik; insanın çoğu zaman kendi içindeki güzellikleri yansıtmasıyla algılanan bir kavram. bu nedenle de meme iyi ki de yağ dokusundan zengin, düşünsenize kas olsa çok daha çirkin dururdu lifli lifli berbat bir doku görünümü olurdu.
  • zevksiz, dengesiz, dikkate çekmeye çalışan biri tarafından söylendiği belli olan anlamsız harfler topluluğu.
    meme candır. yeryüzündeki en muhteşem görseldir.
  • yanlış yerde verilmiş beyan. eğer konu "doğu-güneydoğu mutfağına yeni yaklaşımlar" olsaydı ve sayın konuşmacı "yemek yapımında insanın öz-kaynaklarının kullanımı"ndan dem vuran bir sunum gerçekleştirseydi bir nebze daha mantıklı bir yere ulaşabilirdi belki.

    ama şu haliyle: yanlış zaman, yanlış mekan, yanlış insan. ve o üç yanlış bir doğruyu götürdü maalesef.

    next!!
hesabın var mı? giriş yap