• mr sonucuma sali gunu bakip "ooo meniskus'un de bayagi bir yirtilmis, seni carsamba 5.40'a yaziyim" dediginde ne kastettigini anlamamistim bu doktorun, meger yarin icin ameliyat gunu veriyormus; iste boyle bir konusma neticesinde ne melem bir operasyon oldugunu ogrendigim; ama askeri hastanedeki doktor'umla konustugumda "hic gerek yok, para icin hemen ameliyat etmek istiyo bu ibneler; 10 sene sonra dizinde kireclenmeler baslayinca nasil tedavi etceklermis?" demesi sebebiyle olmaktan son anda vazgectigim, genel anestezi gerektiren ameliyat.

    bu arada asker doktorumun "peki bu futbolcular ne diye olup duruyo bu ameliyattan" soruma verdigi cevap da bir o kadar sasirtmisti beni; "sana da senede bir milyon dolar verceklerse hic durma".
  • 10 sene önce menisküs ve ön çapraz bağ ameliyatı olduğum dizimden takır tukur sesler duymaya başlayıp, zaman zaman kendiliğinden ileri gittiğini hissetiğim canım dizimi yerine yerleştirmek konusunda ustalaştığımda ulan yoksa, yo dostum yo olamaz diye içimden söylenerek ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştım. ama hani konduramazsın ya ben de konduramadım işte. ta ki yere düşen saçma bir krem kapağını bulmak için çömelip de acı içinde oradan kalkamadığımı farkedene kadar... evet merak ediyorsanız o kapağa fazlasıyla küfrettim tabi ki. sonra da ön çapraz bağ ameliyatının bana kazandırdığı kendi çapımda bir mehmet öz oluşuma güvenerek menisküs mü acaba dedim.

    sağolsunlar önce mr, sonra doktorum bravo mehmetcim doğru teşhis, menisküsünü yırtmışsın diyerek, atroskopi seni bekler müjdesini vermekte gecikmediler. ama 10 sene önce yürümek için çabaladığım, fizyoterapi ile dolu dolu o 2 ayı hatırladıkça atroskopiye yan çizmekte gecikmedim.

    hem dizimin şişi inince bir şeyim de kalmamıştı. tamam kabul ediyorum bu sene tour de france'da yer alamayabilirdim veya delice dans etmek söz konusu değildi. ama yürüyordum işte, daha ne istiyorsunuz diyordum.

    tabi ki annemi hesaba katmayı unuttuğumu farketmem uzun sürmedi. kendisi bir hafta konuşa konuşa üzerimde adeta bir narkoz etkisi yarattı. tamam dedim, narkozun verdiği o sersemlikle yeter ki artık sen konuşma ben ameliyat olacağım dedim. ve geçen hafta menisküs ameliyatını oldum.

    1 hafta önce menisküs ameliyatı olmuş biri olarak önce mehmet öz'e seslenerek tıp çok ilerlemiş mehmetcim demek istiyorum.
    bir kere, artık genel anestezi ile ameliyatı gerçekleştiriyorlar ki epidurale göre çok daha rahat bir kalkış ve iniş sağladığını söyleyebilirim.
    ikincisi, ön çapraz bağ ameliyatı ile uzaktan yakından bir kıyaslama kabul etmeyecek kadar nazik bir operasyon.
    ameliyat sonrası ağrı sızı çok az oluyor ve yürüyerek -evet daha önce 2 ay uğraştığım o sihirli eylemi yaparak- hastaneden çıkabiliyorsunuz.
    ameliyat sonrası size varis çorapları giydiriyorlar ve emboli riskine karşı kan sulandırıcı iğne veriyorlar. bunun dışında kullanmanız gereken bir robocop dizliği olsun başka bir ilaç olsun hiç bir aparat bulunmuyor.
    sadece dizinizdeki ödem için buz torbası koymaya devam ediyorsunuz ki buna can kurban.
    ilk günden itibaren dizinizi 90 derece bükebiliyorsunuz. bunun paha biçilemez bir şey olduğunu ön çapraz bağ ameliyatı olmuş olanlar anlayacaktır sanırım. ve ameliyattan sonraki bir kaç gün içinde daha da rahat yürümeye başlıyorsunuz.

    şimdi, dizimi güçlendirmek ve daha çabuk toparlanabilmek için egzersiz yapıyorum. 4 hafta içerisinde tour de france'a katılmak için hazır olacağıma eminim.

    ancak içimde kalmasın, sağlıklı bir şekilde yürümenin değeri paha biçilemez, evet.
  • bunun iki tipi var, birinde yırtık menisküs parçası alınıyor ve toparlanma oldukça hızlı oluyor; doktorun bana söylediği 20 gün içinde antrenmanlara başlayabiliyorsun. ama kötü tarafı alınan parçanın yerine yenisi konmuyor; sonuçta menisküs denen parça darbe emici özelliği olan bir parça, bir nevi vücudun amortisörü. eksilmesi de görevini tam olarak yapamaması demek, ileride kireçlenme gibi sorunlara yol açabiliyormuş bu da.

    diğer yöntem yırtığın dikilmesi. yırtık eğer menisküsün dış tarafında kan dolaşımı olan bölgelerdeyse bunu öneriyorlar, çünkü menisküs sağlam kalıyor. yalnız diğerine göre çok daha zor bir operasyonmuş, o yüzden tecrübeli bir doktora yaptirmak şartmış. bunun dezavantajı ise ameliyat sonrası toparlanma süresinin çok uzun olması. bir süre koltuk değnekleri kullanmak gerekiyormuş, spora geri dönüş ise 6 ayı buluyormuş.

    son olarak da alpinizmle ilgilenen gençlere başka spor dallarına yönelmelerini tavsiye eder, esenlikler dilerim. en fazla spor tırmanış yapın la, akarı yok kokarı yok...
  • internette yapılacak kısa bir araştırmada gayet kolay olduğu söylenen, ertesi gün yürüyerek hastaneden çıktığınızı öğrendiğinizde "eee süpermiş" tepkisini verip, menisküs acısından kurtulmak için hemen yaptırdığınız ameliyat. ilk şok uyanınca tertemiz kılsız bir bacak görerek yaşanır. asıl önemli olan ameliyat değil sonraki iyileşme sürecidir. ertesi gün hastaneden yürüyerek çıkılır ama aksaya aksaya ve yavaş yavaş çıkılır. 3 gün diz dümdüz tutulur. buz torbalarıyla arkadaş olunur, kısa yürümelerde bile diz şişer, 15 gün dinlenme önerilir.
  • iyice bıktırmıştır. deneyimlerim itibarı ile menisküs vücudun en gıcık dokusudur. olur olmaz yırtılır, kendini yenilemez, yırtık parçası ekleme takılır dizi kilitler…

    15 sene önce trafik kazası geçirdim, sol dizden menisküslerin bir kısmını almak zorunda kaldılar. 2 sene önce sağ dizin menisküsü yırtıldı ameliyat oldum, yine bir kısmını aldılar.

    iyileştim derken sol dizde menisküslerin yokluğu da sorun oldu. femur ile tibia birbirine sürtecek şekilde pozisyon almış ve kıkırdak hasarı oluşmuş. doktor açı düzeltme ameliyatı yapacağız dedi ve onu da oldum bir ay önce.

    trafik kazası olduğunda 15 yaşındaydım. 15 senede 7 kez ameliyat oldum. dışarıdan bakan sağlıklı görüyor ama dizlerimi elime alacağım sanırım yaş 50'yi gördüğünde. görüştüğüm doktorlar diz protezinin güçlü adaylarından olduğumu söylüyor.

    menisküs… varlığı dert yokluğu yara. hayatımı cehenneme çevirdi. yaz sıcağında 1 aydır evde yatıyorum ve bu son ameliyat da değil. anesteziye tolerans geliştireceğim sanırım yakında.

    menisküslerinizin değerini bilin. bacak kaslarınızı güçlü tutun, kilo almayın falan ne bileyim bakın dizlerinize. bu çok iğrenç bir şey.
  • iyi yapılmadığı takdirde tekrar tekrar olunan çerez ameliyattır.
  • "şu mr'a bak bakayım doktor civanım napacağuk bu yırtığı?" diye gittiğim muayenede "e gel iki gün sonra yapalım ameliyatını" dedi doktorcum bu sabah. muayeneden sonra işe giderim diye düşünürken kendimi kaba işerken buldum. kan tahlilleri, ekg'ler falan derken tetkikleri tamamladık. şu an hala şaşkınım, bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. pazartesi günü kurbanlık koyun misali gireceğim ameliyata. başıma gelecekler konusunda bir fikrim yok, insanların tecrübelerini okuyup da gerilmek istemedim, zira yeterince gerginim. ameliyattan sonra buralar editlenecek, bakalım n'olacak?

    edit: ameliyattan çıkalı 15 dk oldu, tir tir titriyorum. karnım çok aç. onun dışında bir sıkıntım yok, gayet güzel ve eğlenceli bir ekip yaptı operasyonu. muhabbet sohbet derken nasıl bittiğini anlamadım bile. şimdi odadayım, hasretle yemek yiyebileceğim saati bekliyorum.

    edit2: gece bir ara doktorum gelip hunharca dizime bastırdı kirli kan drene çıksın diye. azıcık(!) ağladım acıdan, onun dışında bir ağrım, acım olmadı çok şükür. sabah da gelip dreni çıkarıp pansuman yaptılar. dren çıkarken acı çekerim diye düşünmüştüm ama o da acısız geçti. yaklaşık 1 saat önce de koltuk değneklerimle seke seke evime geldim. ağrım yok ama şişlikten dolayı ayağım toynağa döndüğü için basmakta zorlanıyorum. 20 gün rapor ve evde yapmalık abuk subuk hareketlerin olduğu bir liste verdiler. iki günde bir pansuman yapılacak, haftaya bugün de dikişler alınacak.

    edit3: yarım saat önce dikişlerim alındı. yaram çabuk kaynamış, bi de dikişleri biraz sıkı ve derine atmışlar. 15 dakikalık bir debelenme sonucunda dikişlere veda ettim. canım yandı ama dayanılmayacak bir acı değildi, geçti. pansumanım yapıldı seke seke evime geldim.

    edit4: 20 gün rapordan sonra 10 gün daha ekledi doktor istirahat süreme. ameliyat sonrası özel durumlardan dolayı hareketli günler yaşadım ve yeterince dinlenemedim. bugün de işe* döndüm. iyi dinlenemediğim ve sporumu aksattığım için ne yazık ki pert oldum. dizim şiş, biraz da ağrım var. siz siz olun, ameliyattan sonra doktorun verdiği hareketleri yapmayı ihmal etmeyin. ben ettim, şimdi masa başı iş bakıyorum...
  • menisküs ameliyatı geçirmek koymuyor da iki kez aynı ameliyata maruz kalmak koyuyor. ilkinde atılan dikiş zannediyorum tutmamış (öyle söyledi doktorlar). şu an hala yatmaktayım, alınmadı yeniden dikiş atıldı. zaman içinde olan gelişmeleri editlerim.

    edit:

    özlü söz: elinizi, ayağınızı, bacağınızı koruyun kardeşim, en kral doktor olsun aynısı gibi olmuyor.

    teknik açıklama: üşengeç biriyseniz yandınız, götünüzü kaldırıp o fizik tedaviye gidin, fizik tedavi bitsin spora başlayın. bu süreçte neredeyse her spor salonu hocası sanki her gün menisküs ameliyatı yapıyormuş gibi tok tok konuşacaktır kaçın ordan (2.ameliyatı olmamda en büyük faktör yanlış spor yapmamdı). dangalakların cahilce verdikleri hareketleri doktorunuza mutlaka sorun. programınızı fizyoterapistinize de atın, kontrollerinizi sakın kaçırmayın. kafanıza göre ya da bazı cahil pt arkadaşlara uyup yanlış spor yapmayın o bacağa olabildiğince özen gösterin antrenmanlarınızı kaçırmayın, geliştirin orayı ki standart hale getirebilesiniz. ameliyat sonrası kaslar çok fena eriyor, kilo almamaya gayret gösterin sonuçta dikiş atıldıysa en az 1 ay yatacaksınız.

    moral verici konuşma: benim hem kendimi dinleyerek hem de etrafı gözlemleyerek anladığım şu; insan başta anlamıyor ameliyat geçirdiğini, sanki minik bir kesik gibi kendiliğinden iyileşir zaten ameliyat oldum düzelir kafasında olabiliyor ama artık sakat bir dizimiz var. böyle ameliyatlı süreçlerde tek sıkıntı psikoloji. insan nefret ediyor hele 2. 3. ameliyata gittiyse iş midesi bulanıyor insanın. ama hayat kardeşim, yani zaten bir çok konu her gün bizi strese sokuyor, toprak olup yalan olup gidicez. mutlu olmak için gayret gösterin. belki beni çok etkiledi bu süreçteki durgunluğum bilmiyorum ama gözünüzü seviyim mutlu olun samimi söylüyorum daha hızlı iyileşeceksiniz.

    kapanış: çok soru geldiği için yaşadıklarımı, düşüncelerimi yazmaya çalıştım yine bir sorunuz olursa elbette bildiklerimi paylaşırım. sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum (bkz: eyy menisküs). neyse canım kardeşim kafanızı buna takıp üzülmeyin, başka hastalıkların kapısını açmayın. geçer, her şey geçiyor.
  • bu ameliyatı olacak arkadaşlara biraz acı bir ön bilgi olacak şekilde malumat aktarmak istediğim konudur.

    efendim şimdi 2015 yılında üniversitenin son sınıfında dizim ağrıyor diye doktora gittim. özel bir hastane üniversite öğrencilerinden ücret almıyordu. gidip mr falan çektirip ortopedi doktoruna gösterdim. menisküs yırtığı olduğunu, hemen ameliyat olmam gerektiğini söyledi. o aralar -ki hala var mı bilmiyorum- özel hastanelerin devletten para almak için herkesi ameliyat etmeye çalıştığını duymuştum. güvenmeyip üniversitemin tıp fakültesine göründüm. oradaki akademik unvanlı doktor bunun çok ciddi bir problem olmadığını, bazılarının hayatları boyunca fark etmeden bu yırtıkla yaşayıp öldüklerini, acil ameliyatlık bir şey olmadığını söyledi. inandım. erteledim. birinci hata.

    gel zaman git zaman yıllar geçti. 2019 yılında ankara'ya haftada bir doktora derslerine devam etmeye başladım. bir gün çok yürüdüğüm için dizim şişti ve ağrımaya başladı. kendimi eve nasıl attım bilmiyorum. hemen hastaneden randevu aldım ve gittim. durumumu detaylı anlattım. doktor fiziki bir muayene etti. çok önemli bir şey olmadığını söyledi. inanmadım. daha güvendiğim farklı bir doktordan randevu aldım. randevum gelene kadar pandemi patladı. randevumun iptal edildiğine dair sms aldım. o ara dizim de çok iyiydi, boşver ya dedim salak gibi yine erteledim, zaten evden çıkmaya korktuğumuz zamanlardı. ikinci hata.

    son 6 aydır dizim attığım her adımda tak tuk ses çıkarmaya başladı. methini duyduğum bir doktordan randevu alıp gittim. fiziki muayenesini yaptı. cerrahi müdahale gerekebilir mr sonucuna göre karar verelim dedi. mr sonucuna baktı ve dedi ki evet ameliyat olmalısın. her iki menisküste de yırtık var, dikebilirsek dikeceğiz, olmazsa alacağız dedi. doktora yeterlik sınavımın olduğunu, ameliyatı ocak ayının sonu gibi yapmamızın mümkün olup olmadığını sordum. ben olsam 2 ay beklemem ama sen bilirsin yaparız dedi. tamam dedim. salağım çünkü. üçüncü hata.

    ameliyat günü geldi çattı. bir gün önce ben ve refakatçim olacak eşim covid testi vermeye gittik. nasıl olduysa benim negatif onun pozitif çıktı. yedek refakatçi bulup ameliyata gittim. bir gün dahi ertelenmesine tahammülüm yoktu artık. ameliyata girdim. belden aşağımı uyuşturdular, ameliyatta konuşulan her şeyi duydum tabi. doktor pek iç açıcı konuşmuyordu. birinci saatin sonunda işini bitirdi, yerinden kalktı ve ben masada yatarken kafama eğilip neler yaptığını anlattı. yırtıkların çok kötü durumda olduğunu, dizimde bir çok yapının dejenere olduğunu, menisküslerin dikilemediğini, bir kısmını aldığını anlattı. sakinleştirici etkisi altında olduğumdan pek sallamadığım kısım ise iyileşme sürecinin uzun olacağıydı.

    ameliyat bittince beni sedye üzerinde bir odada beklettiler bir süre. sonra odaya aldılar. yatağa yatırdılar ve yeşil örtüyü açtılar. gördüğüme inanamadım. dizim bildiğin kafam kadar şiş. biraz telaş yaptım. akşamüstü doktor geldi. şişliğin belli ölçüde normal olduğunu ve dert etmemem gerektiğini, bir gün sonra taburcu olabileceğimi söyledi. tamam dedim ve sevindim.

    ameliyat sonrasındaki birinci gün şişlik inmediği gibi arttı. doktor geldi ve enjeksiyonla dizden kan çekilme işlemi yapıldı. şişlik hafifledi. doktor takip edelim bugün gitme dedi.

    ameliyat sonrasındaki ikinci gün şişlik ve ağrılar inanılmaz arttı. sabah yine kan çekildi. ama ben sonrasında lavaboya falan kalkmak zorunda kaldım üzerine basmadan. yatağa dönüşümde ağrı öyle bir boyuta ulaştı ki size anlatamam. üçüncü kez kan çekildi ve bu kez rahatlamadım. akşam saatlerinde bacağımın acısı artık beni hüngür hüngür ağlatacak kıvama geldi. evet koskoca adam çarşafları ısırarak acıdan hüngür hüngür ağladım. allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin. acıdan hızlı hızlı nefes alınca vücudum değişik bir duruma girdi. bilincim inanılmaz açık, ancak ellerim nah yapar pozisyonda kilitlendi ve kaskatı oldu. göz kapaklarım titremeye başladı. ağzım yüzüm hiçbir yerimi hissetmiyordum. hissettiğim tek şey o lanet olası sağ dizimdeki birileri bıçaklarla doğruyormuşçasına duyduğum acıydı. değişik aletler, serumlar, kasıktan yapılan iğneler bilmemneler derken bir ara gözümü açtım ve yüzümde oksijen maskesi ile sakin sakin yatıyorum. o lanet acı hala duruyor bacağımda. sakinledim.

    bir gün sonra farklı bölümlerden doktorlar falan geldi durumu açıkladılar. kan tahlillerinden bazı değerlerin düştüğünü, bunun hızlı soluk alıp vermeye bağlı olduğunu, bunun da yaşadığım ağrıdan dolayı olduğunu açıkladılar. hastanede üçüncü günümdü. aynı zamanda doğum günümdü. buruk geçti. ağrılarım çok yoktu. durduğum yerde durabiliyordum. bir zamazingo getirip dizimi açmamı bükmemi sağladılar yarım saat boyunca. fizyoterapist hareketin dizdeki şişliği dağıtabileceğini söyledi. dağıtmadı. daha da şişti.

    dördüncü gün yine doktor geldi. ameliyatı çok geniş bir alanda yaptığını, dizin birçok bölümünün sıkıntılı olduğunu, bu yüzden ameliyat sonrası kanamaların olabileceğini söyledi. şu ana kadar hareket ettirme ve kan çekme işlemlerinin işe yaramadığını, bundan sonra kendi seyrinde buz koyarak takip edeceğimizi, tedbiren bir gece daha kalmam gerektiğini açıkladı.

    beşinci gün ki o gün bugündür, pek ağrı yok şişlik var. işbu entryi size yatakta mal gibi yatarken dizimin üzerinde buz torbası taşır halde yazıyorum. doktor eve gönderdi ama bir hafta çok aşırı oynatmadan şişliği indirmeye çalışacağımızı söyledi. öyle yapıyorum. iyileşme sürecim çok uzun olacak, biliyorum ama öyle bir ruh hali içindeyim ki sadece yürüyebilsem bile şanslı olduğumu düşüneceğim.

    hastanede geçen uykusuz, ağrılar içinde ve cehennem gibi dört geceden sonra size söyleyebileceğim tek şey benim yaptığım mallığı yapmamanız, yani ertelememeniz gerektiği. benim ameliyat sürecim böyle lanet geçti diye bu ameliyatı olacak arkadaşların ürkmesine hiç gerek yok. yırtığınız çok ilerlemiş bir evrede değilse kolay bir şekilde atlatacaksınız. bendeki şişlik ve kanama biraz yapısalmış. siz dizinizdeki tüm ağrılara kulak kabartın ve vakitlice tedbir alın. doktorun bana verdiği tavsiyeleri ben de size aktarayım ve öyle bitireyim.

    yaşam boyunca kilo alınmayacak.
    özellikle üst bacak kasları taş gibi olacak.

    şu an ameliyatın beşinci gününde ve taburcu olduğum anlardan bildiriyorum. gelecekte gelişmelerle birlikte editlerim.

    edit: ameliyatın 12. günü. ilk kez doktor kontrolüne gittim. işler ters gitmeye devam ediyor. dizdeki şişlik inmiyor ve bugün kontrolde yeniden kan çekme işlemi yapıldı. doktor şişliğin inmiş olması gerektiğini söyledi. ilginç bir şekilde cerrahi strese bağlı olan ödemler bile kaybolmuyor. vücudun değişik bir reaksiyon biçimi işte. öte yandan daha fazla şişmesi riskini göze alarak ufak tefek bükmeye basmaya başlamam gerekiyormuş. bu iyileşme süreci hayli zaman alacak. geceleri dönemiyorum, ameliyat olalı beri uyuyamıyorum. hayat kalitem yerlerde. bakalım neler olacak.

    edit2: ameliyattan sonraki 17. gün. iki gün sonra ikinci doktor kontrolü var. dizdeki lanet olası şişlik inmiyor. ufak egzersizler yapıyorum. doksan dereceden öteye bükemiyorum. bacağımda kas kaybı gözle görülür hale geldi. bu şişliğin hiç inmeyeceği veya ters bir durum olduğu konusunda çok fazla kaygılıyım. günde nereden baksan 5 saat falan buz koyuyorum, ödem sökücü advil diye bir ilaç kullanıyorum ama nafile. bilenler, tecrübesi olanlar bana bilgi verebilir.

    edit3: ameliyatın 19. günü ve ikinci doktor kontrolü. şişlik biraz azaldı. doktor gidişattan memnun olduğunu ancak içerideki kanamanın hala tam anlamıyla bitmediğini söyledi. hareket ettikçe kanamanın artması bir problem ancak doktor ne şiş yansın ne kebap mantığı ile ne tam hareketsiz bırak ne de çok yüklen dedi. bacağın üst kısmındaki sanırım quadriceps denen kas grubunda gözle görülür erime var. doktor bu kasların üç günde eriyeceğini ancak üç ayda toparlanabileceğini söyledi. her şey iyiye gittikten sonra spor salonu ile destekleyerek bacak kaslarını güçlendireceğim. son olarak bugün dikişler de alındı ve doktor üzerine ne kadar basabiliyorsam o kadar basmam gerektiğini söyledi.

    edit4: ameliyattan sonraki 34. günü geride bıraktım. şu anda değnek kullanmadan ayağıma tam yük vererek çat pat yürüyebiliyorum. ancak bacak kaslarım çok güçsüz olduğu için bacağım beni zor taşıyor. doktor dizimin içindeki o minimal kanamaların daha bitmediğini söyledi. şimdiye dek geçmesi gerekiyordu ama iyileşme çok yavaş ilerliyor. dizimi tam olarak açabiliyorum ama 110-120 dereceden fazla bükemiyorum. doktor bunun için fizik tedaviye ihtiyacım olacağını ama henüz buna başlamaya hazır olmadığımı söyledi. devam ediyoruz bakalım.

    edit5: ameliyattan sonraki 47. gün geride kaldı. şu an beni gören ameliyat olmuş demez de bacağını incitmiş ondan hafif topallıyor yürürken der. dizdeki şişlik tamamen geçmedi ama hafifledi. değnekleri tamamen bıraktım. doktor kontrolüm sağlık çalışanlarının grevi dolayısıyla ertelendi ve bu yüzden kendisinin görüşünü alamadan 3 gün sonra sürekli masa başında olduğum işime geri dönüyorum. raporumun süresi bitiyor çünkü. ağrı sızı yok, şu an tek yaptığım çeşitli egzersizlerle çok fazla zorlamadan bacak kaslarımı güçlendirmeye çalışmak. günde birkaç defa yarımşar saatlik periyotlarla buz koymaya devam ediyorum. sakatlık halinin artık mide bulandırmaya başladığı zamanlardan geçiyorum. bundan sonraki editleri daha geniş zaman aralıkları ile gerçekleştireceğim.

    edit6: ameliyat olalı 127 gün oldu. bacak kaslarım diğerine göre güçsüz ve hala yürürken falan hafif bir hassasiyet duyuyorum. ama sefer de öbür bacağımda ayağımın tarak kemiği kırıldı düşünce. bir bacağım güçsüz ve sakat, öbür bacağımda ise kırık ve alçılı ayakla kalalaldım. çilem bitmedi. 2022'nin şu ana kadar olan kısmını sakat geçirdim. haziranın yirmisine kadar alçı ileyim. sonra yine editlerim.

    edit7: ameliyat olalı 277 gün geçmiş. artık gün içinde ameliyat olduğumu unuttuğum oluyor. iyiyim, iyileştim diyebilirim. bundan sonra editlemem sanırım. ameliyat olan / olacak arkadaşlara en önemli önerim fizyoterapi almaları isteniyorsa eklemleri sertleşmeden almaları. bir de ne olursa olsun fizyoterapistin verdiği egzersizleri yapın. sporu ihmal etmeyin, bacak kasları hep güçlü olsun.
  • aq herşeyi yazmışınız menisküs hakkında biriniz de menisküs ameliyatının ortalama fiyatını yazın
hesabın var mı? giriş yap