• ajan mdır değil midir bilemem ancak mevlevilerin ve mevlananın anadolu'da moğol yönetimini tercih ettikleri bir gerçektir. mesela fuat köprülü anadolu'da islamiyet adlı eserinde '' mevlevîler daha celaleddîn-i rûmî’den başlayarak türkmen babalarına fena bir gözle bakmışlar, onları kendilerine rakip görmüşler ve moğol istilasını müteakip onlara aleyhtar bir vaziyette bulunmak için bir aralık karamanlılara karşı bile moğolların hakimiyetini tercih etmişlerdir''

    yine halil inalcık osmanlı tarihinde islamiyet ve devlet adlı eserinde mevlana için ''moğol işbirlikçisi '' demiştir.

    ''moğollarla işbirliği yapan ve fars kültürüne tutkun selçuklu seçkin sınıfına hitap eden celâleddin rumî ile halk adamı türkmen merkezi kırşehirli ahî evren arasında düşmanlık vardı. bu düşmanlık mevlanâ celâleddin’in şeyhi şems-i tebrizî’nin katliyle (1247) ilişkilidir. nasireddîn’in ahîleri, moğollarla mücadeleye giren ıı. izzeddin keykâvus’u destekliyorlardı...''

    ajan belki modern bir yakıştırmadır ancak mevlana bir taraf seçmiştir o da moğollardır. anadolu moğol istilasıyla kasıp kavrulurken bundan yara almadan ve hatta bu durumdan karlı çıkan mevlana ve yandaşlarıdır.tokat,sivas,kayseri vb büyük şehirlerde moğollara karşı çıkan esnaf katledilmiş malları,zaviyeleri mevlana yandaşlarına verilmiştir. türkmen babaları dediğimiz kolonizatör dervişler,ahi evran gibi türkmen ileri gelenleri moğollar ile mücadele ederken mevlana güçlü olanın yanında yer almıştır. buna ister ajanlık deyin ister işbirlikçilik deyin.
  • resmi islam ideolojisiyle birkaç noktadan çeliştiği için düşünüldüğünün aksine mevlanaya çoğu tarikat/mezhep pek iyi gözle bakmamaktadır. mevlevilik, bektaşilik gibi tanrı kavramını insanın kendisini de içine alan evren olgusunun bütününden ibarettir söylemini değil de insan ve evren tanrı'nın yansımasını taşır ifadesiyle (bir ara bakınız vahdeti vücud ve vahdeti mevcut) resmi islam ideolojisiyle diğer tarikatlar kadar ters düşmese de, diğer tarikatlar tarafından aristokrat bir mezhep, resmi ideoloji tarafından da bulanık islamcılıkla suçlanmıştır. bu bağlamda, mevlana da gerek şems kavramının yarattığı karmaşa gerekse sultan veledin mevleviliğe kattığı yorumlar nedeniyle "zaten türk değil ki bu adam" şeklinde saldırılara uğramıştır. hoş bilinen bir gerçek şudur ki, mevlana moğol işgali ve baskısına karşı moğol yönetimi yanlısı bir tutum almış, konya'da var olan moğol karşıtı bazı hareketlere karşı tavır almıştır. bu mevlanayı ne kadar moğol ajanı yapar bilinmez ancak alınan bir başka duyuma göre yunus emre de cia ajanıymış.
  • cevabı şu tarih itibari ile pek önemli olmasa da yıllardır kocaman bir "acaba"dır benim için. şöyleki;

    mevlana, fih-i mafih adlı kitabında moğollardan bahsederken bazı güzel sözler söylemiş, hatta "moğollar mallarımızı talan ediyor, ne yapmalıyız?" diye soran bir müridine;

    "moğolların aldığı mal allah'ın hazinesine girmiş mal gibidir" diyerek cevap vermiştir.(sayfa 100)
  • böyle bir iddia ortaya atıldığında bazı insanların gözlerinin önüne james bond'vari bir ajan profili beliriyor galiba. o yüzden durumu bu kadar aşırı algılıyorlar.

    ayrıca objektif olarak bakarsanız, mevlana'nın moğol işgaline direnmesi için zaten hiçbir sebep de yoktur. adam o zamanlar için dünyanın taaaaa öbür ucundan gelmiş, gezmiş gezmiş konya'ya yerleşmiş. durduk yere niye hem kendini hem çevresindekileri yaksın.
  • tarihçi ümit doğan'ın floodunu okumanızı tavsiye ederim

    flood
  • fihi ma fihte moğollara yardım eden pervane'ye şöyle sesleniyor:
    "..sen önce müslümanlığa kalkan oldun. kendimi feda edeyim. müslümanlığın kalması, müslümanların çoğalması için aklımı tedbirimi kullanayım da müslümanlık kalksın dedin. kendi fikrine güvendin. tanrıyı görmedin. her şeyi tanrıdan bilmedin. böyle olunca da ulu tanrı o sebebi, o çalışmayı, müslümanlığın zararına etti. çünkü sen tatarla bir olmuşsun, şam'lıları, mısırlıları yok etmek, islam ülkesini yıkmak için onlara yardım ediyorsun.."

    **
    fihi ma fih abdülbaki gölpınarlı, inkılap yayınları. sayfa 4.

    aynı olaya, franklin lewis'de mevlana eserinde atıfta bulunur.

    ayrıca, fihi ma fih'te moğollar için şöyle diyor: "..şu halde bizim mallarımız onlara haramdır, onların malları ise bize helaldir."

    fihi ma fih abdülbaki gölpınarlı, inkılap yayınları. sayfa 54.

    bütün bunların yanında, mevlana'nın siyasetten ve devlet adamlarından kasten uzak durduğu ise iyi bilinen bir gerçektir.
  • (bkz: mikail bayram)
  • mevlana'nın moğolların adamı pervane'ye yazdığı mektupları ve fihi ma fih'teki sitemini okuduktan sonra düşünülmesi gereken saçma iddia.

    (bkz: muineddin süleyman pervane)
hesabın var mı? giriş yap