• harvard universitesinde justice adli dersi vermektedir kendisi... ders kayitlari youtube dan izlenebilir. sadece utube da uc milyondan fazla seyredilen dersi var adamin... sebepleri gerçek hayatta da belli tabi... harvard tarihinin en cok alinan 3 dersinden birisiymis verdigi ders. sadece 2007 guz doneminde 1115 ogrenci tarafindan dersi secilerek bir harvard rekoruna imza atmistir... ve akabinde dersin video kayıtlarının olmasına karar verilmiş ve dersleri kayıt aldına alınmış... diğer öğrencilerde izlesin faydalansın diye... rekor sayida ogrenci tarafindan derslerinin alinmak istemesinin arkasida gercekten cok hakli sebepler var. youtube taki videolarinda dahi derslere baslama tarzindan tutunda, konuya girisi, dersi anlatim tarzi, konusma sekli, espriler, ogrenci ile kurdugu dialog her soru cevaptan sonra ogrencinin adini sorma nezaketi gostermesi ve daha pek cok sebepten dolayi buyuk bir keyifle dinliyorum kendisini. hele ornekleri dadindan yenmiyor, harkulade... evet arkasdalar, iste harvard ve micheal iste guzide tc universiteliri ve hocalari.... ve alsana olcmek istersen hendek ve arşın ve tabi develer ;

    türkiye deki sınırlı kontenjanli secmeli ders sacmaligini bilmeyen yoktur herhalde. bir donemde üç dört secmeli ders olur ve ogrenci bunlardan birini secmeye zorlanir. hadi buna okey... ama tabi tum ogrenciler sarışını* ister. bu durumda esmerler bosa cikar. yani favori dersin ve hocanın kontenjani hemen dolar tabi ve kalan ogrenciler diger dersleri secmek zorunda kalir. istemeye istemeye yani... ha tamam bununda bi yolu bulunur ama pek cok ogrencide diger dersleri alir. ya kardesim yuksek ogretim kurumumudur, universitenin kendisimidir yoksa dersi veren hocanin dirayetsizligimidir ve özguven eksikliğimidir. birak isteyen istedigi dersi alsin kimse secmediysede o hoca ve dekan hatta universite bu ders neden secilmedi diye bi dusunsun... hoca iyi de olsa ogrenci seçiyor kotu de olsa seciyor nede olsa. yani konu dagilacak ama mesela, immanuel kant ve artur sopenhaurla bildigiz uzere cagdastir efendim. hatta kant arturun ogrencisiydi deller... neyse bizim kant sen tut derslerini bilerek ve isteyerek arturun dersleri ile aynı gün aynı saate koy... günler torbaya girmiş gibi... tabi ayni universite de hocalar ikiside o zamanlar.... bu durumda kant ı daha iyi bulan ogrenciler artur un dersine gelmez ve artur kant a için için sinirlenirmiş....( ayrintili bilgi icin bakiniz ve okuyunuz ; felsefenin arka merdiveni wilhelm weischedel ) neyse ya birak iyi olmayan hoca bi ortaya ciksin kimse sallamasin dersini ve kendisinide ortada kala kalsin bi ama yok onuda secmek zorundasin.... . yani neyse... soyleyecek cok sey var tabi... mesela adam derse ne kadar hazilanip geliyor. bak videolar, slaytlar , soru cevap kismi.... yine ogrencisi ile kurdugu dialog... vay ben maykılım yok ben sandell im aman efendim harvard tarihinden bilmem ne ile baslayan hiç bi tavrı yok... pacalarindan içinde bir miktar dahi hocalik olmayan asagilik kompleksi akan abdurahman celebi bozmasi turk universite hocaları nere maykil nere... mesela bir dersinde elemanin biri cevap verdi ve elemana amfıdeki herkes guldu ve elaman konusmayi kesti ve maykılda istersen devam edebilirsin, cok guzel cevap verdin, ismin nedir falan diye dogrudan elemana ve dolayli yoldan diger ogrencilerine ozgurce konusun onemli olan bu mesajinida guzelce vermistir... bizde olsaya hic girmeyelim.....

    neyse michel sandel derken konu nerelere gitti ama sunu da belirtmek isterim; turk akademik hayatinin birakin oyle ciddi arastirmalar yapip vay biz nerede yanlis yapiyoruzu aman ilk 500 e nasil girerizi falan , sadece micheal sandell ornegine bakarak alacak o kadar ama o kadar dersi var ki anlatamam. tabi gormek anlamak ve uygulak isteyene....

    tabi hep sistemi elestirdik... peki ogrenciler... boyle bi adama da - `ay ne buluyolar bu adamda da binlerce kisi dersini seciyor anlamiyorum!` diyecek madalyonun diger yuzundeki gereksiz kabartmalarda ziyadesiyle bulunmaktadır güzel ulkemde..... o konuya da girmeyelim simdi burda....

    bu arada bbc de bir program yapmis onlarda var utube da... onlarda epey ogretici...
  • harvard felsefe profesörü.

    justice adlı seçmeli dersi harvard tarihinin en çok alınan dersiymiş!
  • lse'de yakın zaman önce "justice and the moral limits of markets" başlıklı bir konuşma yapmış kişi.

    http://www.youtube.com/…eature=youtube_gdata_player
  • harvard'lı muazzam bir akademisyen, siyaset bilimci, profesör. abd'nin en ünlü akademisyenlerinden. işinde o kadar başarılı ki dersini alan öğrenci miktarı ile rekorlar kırmıştır.

    uzandığında güzel şeyler de bulabiliyorsun bu tıklanabilir ortamlarda. bir bakmışınız soluksuz dinleyeceğiniz bir lecture serisi, uykularından çalma pahasına ikinci kez sabahlayacaksındır.

    justice with michael sandel dersleri paha biçilmez bir kamu hizmetidir.
  • sandel’in adalet derslerinin ilk bölümü türkçe altyazılı
  • yeni başladım adalet adlı kitabına ve nasıl olurda şimdiye kadar keşfetmedim diye kendime kızıyorum. tabi memleketin sınırlarına hapsolunca ruhunuda kaybedebiliyor insan bazen ya da ülke gündemine kiralayabiliyor.
    yinede şuan mutluyum gecenin bu saatinde sandel sayesinde, zira herhangi bir konuda farklı bir pencere açmayalı uzun zaman olmuştu..
  • tüm derslerini youtube üzerinden izlediğim aşırı sevimli ve bilgili bir adamdır. kendisini dinlemekten hiç sıkılmayacağım hocalardan birisidir.

    ayrıca ne zaman canım sıkılsa şu dersinin son beş dakikasını izlemek keyfimi yerine getiriyor, tavsiye ederim, çok güleceksiniz.
  • michael sandel, dün akşam roma'daki ekonomi festivali kapsamında muhteşem bir konuşma yaptı. konuşmanın konusu "ekonomide ahlaki değerlerin önemi" oldu.

    öncelikle günümüzde yaşanan aşırı milliyetçilik trendinin bir anda olmadığını, 90'lı yıllardan bugüne birikerek oluştuğunu söyledi ki bu çoğu zaman dile getirilmez. bana göre çok önemli noktaya dikkat çekmiş oldu.

    sorduğu sorularla izleyicileri derin düşüncelere itti. mesela sorularından birisi "böbrek nakli için bekleyen insanlar için bir böbrek marketi açılmalı mı? çünkü bu sayede binlerce insan maddi gelir kazanırken binlerce insan da hayatını geri kazanmış olur." ilginç olan ise çoğunluğun "hayır" cevabını vermesiydi. sebebi ortada, ahlaki değerler.

    sonra başka bir soru sordu profesör: "isviçre'de bir kasaba, yılda 250 bin euro cezaya çarptırılmayı kabul etti ve karşılığında kasabaya alınması kararlaştırılan 10 mülteciyi almayı reddetti. bu kasabanın yaptığı şey kabul edilebilir mi?" salonda benim gibi "evet" cevabı verenler sadece 20-25 kişiyken yüzlerce kişi "hayır" dedi. sebebi ise yine ahlaki değerler.

    kendisi konuşmasını bu konuyu örnek vererek bitirdi. günümüzün en büyük sorunlarının; ekonomik, politik, çevresel ve global sorunların en büyük sebebinin her şeyi parasallaştırmak olduğunu söyledi. ekonominin içine ahlaki değerler katılmadıkça bu sorunların çözülmesinin çok zor olduğunu söyledi. yani isviçre kasabasının yaptığı şeyin kabul edilmemesi gerektiğini söyledi. paranın satın alamaması gereken şeylerin olması gerektiğini söyleyerek seyirciyi kendisine hayran bırakıp konuşmasını bitirdi.

    her ne kadar kendisi harvard üniversitesi profesörü, ben ise ortalama bir üniversite öğrencisi olsam da kendisine katılmıyorum. bana göre asıl sorun ekonomi ve politikaya ahlaki değerlerin fazla katılmasıdır. bu da benim fikrim.
  • '' adalet : yapılması gereken doğru şey nedir?'' adında bir kitaba sahip kişidir. videolardaki derslerin öğrencilerle olan değerlendirmeleri de içermektedir. okuması zevklidir. belki de en iyi kant anlatısını yapmış adamdır. basit sade akılda kalıcı gerçek ya da gerçek üstü örneklerle kavramları açıklamaya çalışması her kesim tarafından okunup anlaşılmasını sağladığını düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap