• çok şirin bir kayahan şarkısıdır kendileri

    (bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)

    evi beyaza boyattım kapısına seni yazdım
    evi beyaza boyattım kapısına seni yazdım
    erkenden uyandım yağmurlara baktım
    yağmurlara baktım daldım oyalandım
    güller açılınca gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca geliyorsun sandım
    hadi geliver
    hadi gülüver
    mini mini mini minnacık
    hadi geliver
    hadi gülüver
    mini mini mini sevdacık

    evi beyaza boyattım kapısına seni yazdım
    evi beyaza boyattım kapısına seni yazdım
    merdivene dayandım
    mazimize baktım
    mazimize baktım kandım oyalandım
    güller açılınca gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca geliyorsun sandım
    hadi geliver
    hadi gülüver
    mini mini mini minnacık
    hadi geliver
    seni mini mini sevdacık

    evi beyaza boyattım kapısına seni yazdım
    evi beyaza boyattım kapısına seni yazdım
    yağmurlara baktım daldım oyalandım
    güller açılınca gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca geliyorsun sandım
    hadi geliver
    hadi gülüver
    mini mini mini minnacık
    hadi geliver
    hadi gülüver
    mini mini mini sevdacık

    (bkz: copy paste değil alın teri)

    edit : eksik satır (thanks glaucus atlanticus)
  • bu sarki, bana masumiyet müzesi'ni hatirlatti simdi. kemal füsun'u bulmaya calistigi dönemde, füsundan hic haber alamadigi halde, gündelik hayatinda hasil olan cok basit atraksiyonlarin- sokaktan gecen ilk araba kirmizi olursa füsun'dan haber gelecek gibi ilginc seylerin- füsun ile arasinda telepati olusturdugunu sanardi. aynen bunun gibi sarkidaki "güller açılınca gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca geliyorsun sandım" cümleleri bekleyen kisinin caresizligini ortaya ic acitarak ortaya koyuyor yaw.
  • ya bırak şimdi minnacık sevdacık filanda
    aga be çocuğun annesinin soyadını alması gerekmez mi? sonuçta içinden çıkarıyor yani daha ne yapsın kendi soyadını verebilmesi için?
  • çok özleyince akla gelen, uzak mesafe ilişkisi şarkısıdır. müziği isyana dönüşen özlemi bastırırcasına huzurlu bir şarkı.

    https://www.youtube.com/watch?v=javyjtfbtwa
  • kafamda günlerce, haftalarca dönen güzel şarkı.

    hadi geliver, hadi gülüver, mini mini mini minnacık…
  • huzur veren şarkı. sevgiyi anlatma şekli yalın ve samimi.
  • huzur ve neşe veren bir kayahan şarkısı.

    youtube

    sözleri:

    evi beyaza boyattım
    kapısına seni yazdım
    erkenden uyandım
    yağmurlara baktım
    yağmurlara baktım
    daldım oyalandım
    güller açılınca, gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca, biliyorsun sandım
    hadi geliver, hadi gülüver
    mini mini minnacık
    hadi geliver, hadi gülüver
    mini mini sevdacık
    evi beyaza boyattım
    kapısına seni yazdım
    derdime de dayandım
    mazimize baktım
    mazimize baktım
    daldım oyalandım
    güller açılınca, gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca, biliyorsun sandım
    hadi geliver, hadi gülüver
    mini mini minnacık
    hadi geliver, hadi gülüver
    mini mini sevdacık.
  • biri notalarını bulsa, hatta piyano notalarını bulsa da sevaba girse…
  • bile isteye kaybetti yine kendini. ayakları götürmemişti uzun zaman ama işte aklını da mantığını da dışarıda bırakarak geçti kapıdan. beyaz koltukta izi vardı hala. gözlüğü kalmış sehpada. bir de shakespeare'den ona okuduğu sayfa; “yoksa günahlarımız günah değil mi?”

    kitaplık toz içinde. belli ki o da uğramamış uzun bir süre. oturası gelmedi kanepeye, uzandı yere. konuşmalarını duydu zeminde. gözlerinden akanlarla şişmediyse, daha da bir şey olmaz parkelere. dalmış gitmiş, eskileri dinlerken. “sesini çok özlemişim” dedi, “neden bir kutuda saklanmıyor ki bu ses denen meret? ya koku, neden burnuma sabitlenmedi ki?” dünyanın en kısa ama en güzel uykusundan uyanıp mutfağa girdi. dolu bir küllükten aldı izmaritin tekini, dudağına götürdü, sanki onu çekti içine öylesi dumanlandı gönlü.

    üst kata çıkamamıştı son gelişinde. bu kez derin bir nefes alarak çıktı birer birer basamakları. uzun seyahatler sonrası onu beklediği pencerenin önüne gitti. perdeyi araladı, daha da araladı, sonuna kadar açtı. dayanamadı, gülmeye başladı. her yağmur yağışında böyle gülümserdi hayata. o kadar güzelsin ki dedi, bak yağmur geliverdi. ve döküldü ağzından umut dolu dizeler;

    evi beyaza boyattım
    kapısına seni yazdım
    erkenden uyandım
    yağmurlara baktım
    yağmurlara baktım
    daldım, oyalandım
    güller açılınca
    gülüyorsun sandım
    kuşlar uçuşunca
    geliyorsun sandım
    hadi geliver, hadi gülüver
    mini mini mini minnacık
    hadi geliver, hadi gülüver
    mini mini mini sevdacık
    ...

    şarkının hikayesi bu değil elbette. açıkçası hikayesi var mı, öylesine mi yazıldı bilmiyorum da. ama ben her dinleyişimde gözümde bu ev canlanıyor. bir de turnalar, papatyalar, yağmur kokan sokaklar. öyle bir şarkı yapmış ki kayahan, dinleyip de gülümsemeyen yoktur zannımca. ne de olsa “hadi gülüver” demiyor mu o da...
hesabın var mı? giriş yap