• beni bir şeytan yemini, taş meclisi yahut bir siyah kan gibi etkilememiş kitaptır.ne bileyim o kitapları nefesimi tutarak okumuştum. onların yanında bu çok yavan kaldı. hele ki bazı tasvirler midemi bulandırdı, filmi çevrilirse de kesinlikle gitmem.

    --- spoiler ---

    bazı yerlerinde sanki testere 5'in kitabını okur gibiydim yaf o ne vahşet öyle aboo..

    --- spoiler ---
  • bir jean christophe grangé hayranı değil, manyağı olarak şaşkınlıklar içerisindeyim bu kitaptan ötürü.

    --- spoiler ---

    bir defa kitabın başlarında 1915, tehcir kanunu filan derken kafam iyice karıştı. türkiye'ye bir gönderme olacak mı diye bekledim açıkçası. sonra orası iyi toparlandı derken bir şeyin eksikliğini hissettim. bu kitapta siyah kan'daki ya da leyleklerin uçuşu'ndaki gerilimden eser yok. sadece acaba nasıl bağlayacak yazar sonunu diye okuyorsun. bu çok büyük bir hayalkırıklığı oldu benim için. ayrıca volokine ve kasdan arasındaki diyaloglar fazla zorlamaydı. ki kasdan'ın sanat tarihi hakkındaki bilgisinin yuh dedirtecek düzeyde olması ayrıca ilginçti. adam sanki polis değil louvre müzesinin müdürü..

    velhasılı kelam bekleneni vermedi. çocukların saflığının kullanılarak bunun bir silaha dönüştürülmesi fikri oldukça güzel. ama öldüren çığlık filan fazla mitolojikti. tamam kurgu ama insan biraz da gerçeklik bekliyor. diğer kitaplarda alıştım buna, belki de bu yüzden böyle diyorum bilemeyeceğim.

    --- spoiler ---

    yine de okunmalı bence. jean christophe grangé'ın diğer kitaplarının değerinin anlaşılması için ama..
  • grange'nin yedinci kitabı. olayların iyi geliştiği ama aynı derecede bağlanamadığı bir eser olmuş. şaşırdığım tek yer arro'nun belediye başkanı kısmıydı, oysa eski kitaplarında her bölümde en az bir kez şok eder hatta bir hassiktir çektirirdi. artık önümüzdeki kitaplara bakacağız ve kimbilir kaç yıl ustanın yeni eserini bekleyeceğiz.
  • grange nin (kendi rekorlarıyla yarışan usain bolt misali) tek derdi diğer müthiş sürükleyici grange romanlarıyla karşılaştırılmak olan son romanı. yine hayran bırakan grange üslubu olay anlatımı ve hiçbiri sütten çıkmış ak kaşık olmayan karakterler.

    --- spoiler ---
    nescafe'yi bardağa koydu. sonra kaynamakta olan suyun karşısında yeniden kendinden geçti. çan sesleri duyuldu. bir saat daha geçmişti. artık zaman genleşmişti. saat yelkovanlarının, meyankökü şeritleri gibi eğri büğrü resmedildiği dali tablolarını andıran bir gevşeklikteydi.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    ciglikla olduren bebe kimdi laaaan?! onun akibeti ne olacak? sorularina sevk etmis jean-christophe grangé'nin son kitabı.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    bu kadar guzel kitap elestirmenligi yaparim iste.
  • jean christophe grangé'nin son kitabı...

    her ne kadar yazan abimiz grangé olsa da ve yine her ne kadar d&r'da birkaç haftadır çok satanlarda görünse de beni öyle aman aman vuran bir kitap olmadı.

    ana karakterlerin hayatlarının tüm detaylarına rağmen, tuhaftır, benimsenemiyorlar (kanımca)

    kitapta 57.641 farklı karakterin bulunması sorunu da bir süre sonra kimin neci olduğunu unutmamıza neden oluyor. kitabın sonunda akılda sadece üç isim kalıyor: lionel kasdan, cedric volokine ve wilhem goetz... bir de soyadlar tabii; hartmann, py vs.

    bütün hikayenin nereye bağlanacağı endişesi, her an bir yerden bir bit yeniği çıkabilir düşüncesi ise hikayenin sonunun o kadar uğraşa rağmen beş sayfada apar topar toplanması gerçeğiyle karşı karşıya gelince insanda "ne oldu ulen şimdi?" hissi yaratıyor.

    bütün bunlara rağmen nazizm'e ve sonrasına yaptığı atıfların yanı sıra barındırdığı bir kısım genel kültür için okunabilecek bir kitap (bkz: condor planı)
  • jean christophe grangé'nin film senaryosu tadında yeni kitabı.

    tam bir yaz kitabı olup bi solukta okundu tarafımdan,yine tahminime göre kısa süre sonra film olacaktır hatta olmalıdır.

    ama bu grangé senaryoyu yine olmadık bi yapımcı ve yönetmene verirse diğerleri gibi hüsran olacaktır sonu kızıl akan nehirler `kurtlar imparatorluğu
  • hiç grange okumamışlara sürükleyici bile gelecek ama grange kitabı okumuş ahaliyi sıkacak kitap.

    --- spoiler ---
    mesela volo'nun kolonide kalmış olması siyah kan okumuş biri için hiç ama hiç süpriz olmaz.
    çünkü benzer psikolojik şoklar sonrası hafızanın bir kısmının silinmesi olayı siyah kan da da mevcuttu.
    --- spoiler ---

    ama şunu da belirtmek isterim ki grange okumaya başlamak için en doğru kitap bu.
    çünkü kızıl nehirler'den,leyleklerin uçuşundan sonra bu kitap sıkar.
    ama koloni,siyah kan,kızıl nehirler sırası izlenirse git gide yükselen gerilim düzeyi,kitap zevkini doyumsuz hale getirebilir.
  • yazdığı türün en iyisi olduğunu düşündüğüm bir adamın, hayalkırıklığı yaşatan son kitabı.

    söylenenlerin bir çoğuna katılıyorum, kızıl nehirler'i siyah kan'ı okumuş insan istese de bu kitabı beğenemiyor, olmuyor.
    zorlama sanat tarihi bilgileri, karakterden çok tip olan baş kahramanlar... hele o kabız sahte kimlik itirafını hatırlamak bile istemiyorum. o kadar mı eğreti o kadar mı havada durur!

    --- spoiler ---

    tüm o gerçekçi cinayet kurguları ve ritüelleriyle kendine hayran bırakan grangé, bu kez tüm kitabı fantezik bir ögeye dayandırmış.
    "öldüren çığlık" nedir ya...
    tüm kitabı etrafında döndürmek için fazlasıyla zayıf bir temel. üstelik bırak öldürmeyi, mythbusters hiç bir insan sesiyle incecik bir şarap kadehinin dahi kırılamayacağını deneylerle kanıtlamışken.

    bırak grangé, bana bunlarla gelme diye artistlik yapasım geliyor. öldüren çığlıkmış!

    --- spoiler ---

    ayrıyeten çeviri, -bahsedildiği üzere- yer yer fazla ergen türkçesine dönüşüyor, diğer yandan da bazı yerlerde türkçe karşılığı olmasına rağmen osmanlıca kelimeler kullanılıyor, insan irkiliyor ister istemez, bu da akışı bozuyor. ne kadar da sevinmiştim oysa, kapak tasarımını da çok beğenerek almıştım, ühü!
hesabın var mı? giriş yap