• -trafikten stresinden kurtarması

    -zaman kazandırması

    -gitmek istediğin herhangi bir yerin önüne pat diye bırakıp inip işini halledebilmen

    -yaptığın hızı direkt olarak bedeninde hissetmenin verdiği adrenalin pompalanması

    gibi klişe şeyleri geçersek, motosikletin asıl faydası insanın stres atmasıdır bence. ben şahsen motosiklet sürerken stres atıyorum. inanmayan, 20-22 derecelik bir ilkbahar günü motorunu rumeli hisarüstü boğaziçi üni kampüsünden bebek'e doğru sürüp oradan yeniköy'e kadar yavaş yavaş etrafı seyrede seyrede sürsün. yeniköy sahilinde de bir bankın önüne motorunuzu yanınıza alıp banka oturduktan sonra çantanıza koyduğunuz sandviçinizi ve portakal suyunuzu yudumlayın. işte bu hazza değer. bir gün herkes motosiklet sürücüsü olacak.*
  • her ne kadar türkiye'de riskli ve arkanızdan; helvanı yeriz artık gibi heves kaçırtan sözler duysanız da iki tekere binmenin zihinsel açıdan faydalarına bir bakalım:

    orta ve uzun süreli yolculuklarda yola konsantre olma zorunluğunuz olduğu için dikkat dağınıklığını önlemek için beyninizi uyarıcıdır (anksiyeteniz yüksekse zaten araç bile kullanmamalısınız).

    temiz havaya çıktığınız için rahatlık sağlayacaktır.

    motosikletin sağı solu açık olduğu için klostrofobikler için de olumlu etkisi vardır. iki teker kullanıcıları otobüse arabaya bindiği zaman kaygılanabilir. bizzat kendim yaşıyorum ve kasıntı geliyor bana kapalı ortamlar.

    odaklanma gerekliliğiniz olduğundan stres seviyenizi de azaltır. daha temiz bir kafaya sahip olursunuz.

    yolu daha iyi dinler etrafı daha fazla gözlemleme imkanınız vardır. ufkunuzun genişlemesi için de önayak olur bu tür durumlar. haliyle algınız da daha fazla açık olur.

    yola odaklanma zorunluluğunuzdan ötürü beyniniz uyuşuklanmaz. diğer araç kullanıcılarından daha fazla uyanık olmanız gerektiği için refleksleriniz de açık olacak beyniniz de diri kalacaktır süreç boyunca.
    bak şimdi nereye geliyorum!
    beyniniz tetikte olacağı için (buranın altını çizelim) uzun vadede beyinsel hasar ve hastalıklara karşı da daha dirençli olursunuz.

    bulmaca çözmekle motosikelt kullanmak bambaşka şeyler. birisi iradi olarak yapılır ve bir süre sonra sıkılırsınız. ancak iki teker kullanmak sizi zorunlu olarak zihinsel faaliyetleriniz için daha keyifli ve yönlendirici etmenleri vardır.

    özet olarak birkaç kelam etsek de türkiye'de motosiklet kullanmak biraz stresli iştir. iki teker apaçilerinin de trafik ayılarının da kabahati varolan bir gerçektir.

    tekerler düz bassın.
  • faydaları denmiş sayalım.

    - adama denge denen şeyi ezberlettirir. dengede durmayı bilirsin. hem fiziksel hem de zihinsel oalrak 'denge'nin ne kadar önemli olduğunu hücrelerine kadar yedirir adama. trafikte dengeli olursun. hem zihinsel olarak hem de fiziksel.

    - trafik sıkıntısı yaşatmaz. dur-kalk nedir (neredeyse) bilmezsin.

    - inanmazsınız, trafikte normal seyrederken diğer taşıtlar size saygı duyar. evet gerekten de saygı duyuyorlar. istisnasi taksiciler, doblolar, kamyonetler gibi sığırlar haricinde herkes size karşı saygılı gidiyor.

    - özgürlüktür. evet ne basit tanımı ile özgürlüktür motosiklet kullanmak. rüzgarı hissetmek. motorun gürültüsü. tork denen şeyi size iliklerinize kadar hissettirir. arabaların, bisikletlerin giremeyceeği yerlere girersiniz, yayaların geçemeyeceği yerlerden geçersiniz.

    - doğa ile baş başa olan tek teknolojik alettir. sizi gezdirir bu lanet olası şey. gezmek istersiniz, evde pineklemek zül gelir. orman, deniz, göl, çayır, çimen, vadi, ova demeden gezmek istersiniz. hani bir volkswagen bora reklamı hatırladınız mı; taa uzaklardaki annesini ziyarete gidiyordu adam, annesi şaşırıyordu, bu neden geldi şimdi, bayram değil seyran değil, kesin birşey oldu diye, halbu ki adam araba ile gezmeye yer arıyordu. hah işte motosiklet ile o hissi 1000 ile çarpın.

    - insana saygıyı öğretir. kibiri sıfırlar. yoldaki herşeyle, istisnasız herşey ile dost olursun. su birikintisi ile, arabalar ile, arka pencerede sizi izleyen çocuk ile, yan tarafta giden hatun ile, uzun yol kamyon şöförü ile, direksiyon başındaki apaçi ile, kirpi ile, kenadaki köpekler ile, kaplumbağa ile, kenardaki toz toprak çakıl ile...yol ile ilgili herşey ile dost olursunuz.

    - beyni çalıştırır, motor ilerlemeye başlayınca başka hiçbirşey düşünemezsiniz. sanırım burda vardı; insan genelde geleceği ya da geçmişi düşünür, akşam ki maçı, sabah kahvaltı ederken çıkacağı trafik stresini, sinema buluşmasını, marketten alacaklarını, az önce biten toplantıyı, yetiştirmesi gereken raporu...insan hep ya geçmişi ya da geleceği düşünerek yaşar. ama motosiklet üzerinde anı yaşarsınız, yolu düşünürsünüz, zevki düşünürsünüz, geçtiğiniz toprağı
    ve doğayı düşünürsünüz, ilerdeki virajı önünüzde yükselen güneşi düşünürüsünüz, yandaki araba ile herşeyi düşünürsünüz...motosiklet ile anı yaşarsınız.

    motosiklet anı yaşamaktır. hayattan zevk almaktır. en büyük faydası budur.
  • son kibir bükücü olarak kibir bırakmaz insanda. üzerindeyken büyüklenirseniz "senden büyük allah var şerefsiz" deyip atıveriyor. sonrasında asfaltla french kiss.

    bir insanın kendini tanıması için kullanabileceği en önemli araçlardan biri motosiklet. çünkü her duygunuza, her hareketinize aynı şekilde karşılık veriyor. bir aynaya bakar gibi görebilirsiniz kendinizi. bakmak, sonrasında görmek lazım. bir oluyorsunuz onunla. o siz, siz de o. şans torbanız bitmemişse de çoğunlukla affedici.

    sayılabilecek daha bir sürü sebeple, sabahın ayazında kat kat giyinmiş ve soğana dönmüş halinize, üşüyen elleriniz yüzünden gözlerinizden akan sicim gibi yaşlara rağmen bırakamazsınız.

    not: elcik modeli ve montajı için istanbul içi bir usta tavsiyesi fena olmazdı ama. eziyetin de bir sınırı var.
  • trafik stresi yaşatmaması 1 numaralı faydası olduğunu düşündüğüm durum.

    emniyet şeridinden gidebilirsiniz. çünkü bir motosikletin tıkalı bir trafikte, arkasından gelen bir ambulansa yol vermesi çok basit iken, bir otomobilin dahi yol verebilmesi oldukça zordur. bu fikre katılmamak ve motosikletlerin emniyet şeridinden gitmesine karşı çıkmak çok saçma. kaldı ki bu günlerde, zart zaaarrt diye emniyetten giden çakarlıların sayısı, motosikletlerden çok daha fazla.

    sapaklara son anda girerek, gereksiz beklemezsiniz. ışıklarda en öne geçersiniz. motosiklet kullanırken, diğer otomobil sürücülerinden daha yukarıda konumlandığınızdan yolu daha iyi görürsünüz. daha az yakıt masrafınız olur. park derdiniz olmaz. daha geç uyanıp kahvaltı yaparsınız. daha erken eve gidip, ailenizle ilgilenirsiniz. gün içinde daha fazla işe, müşteriye gidip daha fazla kazanırsınız. yani özellikle istanbulda, kusura bakmayın ama motor kullanmıyorsanız ya aklınız yok, ya paranız çok -diyemeyecem, motor daha ucuz-
  • a noktasından b noktasına giderken beyninizin daha çok çalıştırılmasında etkilidir.
    hayat bakışınızı değiştirir. bulanık zihinleri berraklaştırır.
    şeytan icadı olduğundan cahili cühelayı def eder.
    tebessüm ettirir. kan basıncını düzenler, adrenalin ile bünyeyi diri tutar.
    inançlı olsun olmasın tehlikeli zamanda imanı kuvvetlendirir, allah'a yakınlaştırır, eksi bakiyedeki dua açıklarını kapatır.
  • sadece kendinizin değil, evdeki diğer insanların da dışarıda halledilmesi gereken uzak ya da yakın mesafe işlerini halletmenize yarar. her sürüş (rezalet trafik olduğu saatler değilse) yanınıza kar kalır. sadece üzerinde oturmak bile her zaman bir keyifken bazen sıkışık trafik bile kafaya takılmaz, dur kalk makineye zarardır sadece, o can sıkar.

    aklınıza gelen her noktaya "çat" diye gitme özgürlüğü, bu her zaman yapılamasa bile böyle bir imkan olduğunu hissetmek ruhu besler, can sıkıcı her durumdan uzaklaştırma özelliği vardır. benzini koyup burnunun dikine "uzamak" gibi bir duygunun eşi benzeri yoktur.

    kokular..geçtiğiniz her mahallenin, yolun sağdan soldan gelen binbir türlü şeyi hatırlatan ve hissettiren kokuları. bunlar da kafaya iyi gelir, ilham verir.

    hız yapmadan, makul bir süratte dikkatli bir şekilde gitmek esastır, ama dışarıdan gelen tehlikelerle ilgili durum biraz da şansla ilgili malesef. motosiklet kültürünün büyük oranda aspava kuryesi seviyesinde olan, trafikteki öküzleriyle meşhur ankara gibi bir şehirde bunu kullanabiliyorsam hala, bence her yerde kullanılabilir.

    keyifli sürüşler, yollar olsun
  • aynı zamanda trafiği daha iyi okumayı, hayat kurtaracak ayrıntılara dikkat etmeyi öğrenirsiniz. öğrendiklerinizi yaya iken veya başka araçları kullanırken de farketmeden kullanırsınız.
  • çomarları şıp diye ayırt edebilirsiniz. trafikte sizi sıkıştırırlar sohbetlerde de "öleceğn oğlum" derler.
  • günde nereden baksan 3 - 4 saat trafikte bekle, sonra git 12 saat çalış 3000 lira için ondan sonra da gel burada motorcular erken ölüyor ehehe de. sen 150 yıl yaşasan ne olacak dallama?
hesabın var mı? giriş yap