• bildiğimiz klasik gazlı ocakların üzerinde, ocak gözlerinin üzerine tencere konulabilsin diye bir demir vardır ya hani:

    http://www.binbircesit.com/…/99876/hig 64120 wr.jpg

    işte o demirin tam ocak gözüne denk gelen kısmını hayvan gibi boşluk yapıp, cezve, küçük (minicik) tencere, küçük çaydanlık gibi şeylerin o ocağın üstüne konulmasını imkansız hale getirmektir. tabii bu işportacı abilerimize sokakta 50 kuruşa ocaktaki o boşluğa takılmak üzere tasarlanmış, cezveleri taşıyabilecek edevatları satma imkanı getirmiştir (bu aletin incelenmesini cagrika'ya bırakıyorum). bir allah'ın kulu da çıkıp "lan bu büyük bir eksiklik galiba. bizim hatamızı sokakta işportada satılan 50 kuruşluk metal bir parça telafi ediyor. o zaman şu demirleri cezve oturabilecek şekilde biraz daha dar yapalım. ya da şu 50 kuruşa satılan aletten dört tane koyalım ocağın içinde de isteyen kullansın isteyen kullanmasın" dememektedir. günahlarını da almayalım, o edevattan bir adet çıkmaktadır ocakların içinden. bakınız yukarıda linkinin verdiğim resimde sağ alttaki gözde takılı.
  • (bkz: metal saplı çaydanlık)

    çayını fırında demlemek isteyenler için süper bir icat.

    (bkz: metal saplı cezve)
    fırında türk kahvesi... mmm işte lezzet.

    ısındığında tutulamayan metal sapları başka türlü açıklamak mümkün değildir zira.

    not: uyduruk ürünlerden değil, gayet modern ve pahalı ev eşyaları satan mağazalardaki ürünlerden bahsediyorum.

    adını da vereyim tam olsun: (bkz: esse)
  • (bkz: dökme demir)
  • bazen 10 dakikada 85.000 insanın ölümüne yol açabilecek facialardır (bkz: the river dragon has come)
  • en dehşet olanını, askerde görmenin mümkün olduğu faciadır.

    komutan: sivil hayatta ne iş yapıyorsun asker?
    asker: elektrik mühendisiyim komutanım.
    komutan: iyi o zaman, gece yatmadan önce koğuşların lambalarını sen söndüreceksin.
    asker: emredersiniz komutanım.

    (bkz: based on a true story)
  • anne ve babası mühendis olan bazı çocuklar; sonradan kendileri de mühendis olan, sevgilileri de genellikle mühendis olan aslında fizikçilere hayran, farklı mühendis kafalarının vektörel bileşimi nebulöz tipler*
  • genelde mühendislik hataları ile karıştırılırlar. (bkz: facia)
    mühendislik facialarına örnek olarak boğaz köprüsü'nün açıldığı gün çökmesi, gap'ın taşması, manş tüneli'nin sular altında kalması, yuri gagarin'in uzayda kaybolması vb gösterilebilir*.

    (bkz: adamlar neler yapmış)
    (bkz: vay anam vay neler donmus serhat ya)
  • hp mühendislerinin de bu konudaki çalışmaları hayli başarılıdır. bazı laptop modellerinde, iki usb yuvasından birine laptop ile birlikte verilen hp marka flash disk takıldığında diğer usb girişi kapanır, kullanılamaz.
  • hp pavilion serisi tam da buna örnektir...

    (bkz: #10498608)

    geçen sene 2.5 saat şarj ömrü olduğunu bas bas bağıran seri reklamlarına kanarak alınmış bulunup daha 20 dakikayı göremeyen ürünün, ilgili teknik servisine gidildiğinde teknik servisin bile "yok biz de hep şarjda kullanıyoruz max. 45 dakika çalışıyor" demesi dumur iken, diğer teknik servis elemanının "zaten 2.5 saat şarj ancak hiç bir işlem yapmadığınızda dayanır" demesi ise gerçek faciadır...

    benim 2.5 saat boyunca hiç bir işlem yapmamak için laptopi açık tutacağım ve hiç bir işlem yapmadığım 2.5 saat için tüm gece aleti şarjda bırakacağım varsayımı ise pazarlamada kazıklama dehası olsa gerek...

    emeği geçenlerin allah bin belasını versin kardeşim... budur...
  • sanırım ankara'da kimileri tarafından dolmuş olarak kullanılan mercedes sprinter'dır. bu dallama aracın bir dolmuşçunun alacağı standart donanımında klima bulunmaz. bulunmasın, dolmuşta klima mı olurmuş zaten. ancak klima bulunmadığı gibi açılabilecek bir pencere de bulunmaz. bir tek şoförün ve yanında oturan yolcunun camları açılabilir. 40 derecelik sıcakta, bu dallama aracın içi ufak çaplı bir fırına döner. havalandırma dediğin şey zaten dışarıdaki sıcak havayı üfürdüğünden yolcular iyicene pişme aşamasına gelirler. hele bir de en önde, şoförün yanında oturan yolcu ibişse, esiyor diye camı kapatırsa tam işkence başlar. "allah'ım noolur biri binsin, biri insin de şu kapı açılsın azıcık hava girsin" diye dua edersiniz.

    mercedes gibi bir firmanın da minibüs denen yolcu taşıma amaçlı koca araca niye iki tane açılabilen pencere koymadığı da merak konusudur.
hesabın var mı? giriş yap