mustafa akgül

• bizim için makgül hocaydı, huzur içinde yatsın. bir 68'li kuşaktan olup kommer'in arabasını yakanlardan olduğu anlatılırdı bir de doğru veya yanlış türkiye'ye interneti getiren kişi diye bilirdik. o internet ki netscape browser'da saniyede 5 byte gibi hızlarda akardı. içinde tek bir jpeg veya gif olan html'yi açmak için 20 dakika beklerdik... bilin bakalım o jpeg'ler nasıl jpeglerdi? evet bildiniz. 5 resim görecem diye saatler boş browser sayfasına bakmakla geçerdi. ama bu yavaşlığa da alternatifimiz vardı, mühendislik fakültesinin serverında makgül isimli bir klasör var ve içinde 50-60 porno resim var. fena değil, işimizi görür... aramızda makgül kelimesi neredeyse porno için kod olmuştu. kikirdenmeden söylenmezdi... fakat koskoca mühendislik hocası niye böyle bir klasör yapıp herkesin ulaşabileceği bir yere koymuş? sonradan öğrendik, meğer herkesin pornoya dayanıp okulun internetini kaplumbağa hızına indirmesine karşı düşünülmüş bir çareymiş. buyrun hazırı var, doya doya bakın...yeter ki interneti meşgul edip ciddi işlere engel olmayın. sonra okul doğrudan hızlı internet bağlantısı alınca o klasör de ortadan kaybolmuştu.
  
  tabi bu arada daha akıllı telefon furyasına 10 yıl var, bilgisayar sahibi öğrenciler parmakla gösterilir... modemle bağlantı opsiyonu kısıtlı.... nerde bakıyorduk biz bu pornolara? evet gecenin körü saatlerde okulun bilgisayar labında... bazen pek geceyi de beklemiyorduk. o da ayrı rezaletti.
• chris stephenson paylasmis oradan gordum. ben taa lisedeyken lkd, ozgur yazilim gunleri ve yayinladigi duyurular sayesinde ufkumu acmisti. dersine girme, tanisma sansina erisemedim hic. kiymetini bilenler biliyor ama keske ulke capinda bilinse degeri.
• mahşerin dört atlısı (atilla, ethem, ufuk ve mustafa hocalar) diye tabir edilen grubun üyesi büyük insandır. türkiye'de internet gelişsin, sansürler ortadan kaldırılsın diye çok çaba sarfetmiştir. özgür yazılım felsefesinin ülkemizde yaygınlaşması için dernekten etkinliklere her konuda öncülük etmiştir. kanserle olan mücadelesine hiç aldırmadan tüm etkinliklerinin başında dimdik ayakta durmuştur. bizim tatlı su akademisyenlerimize hiç benzemez, rüzgara karşı eğilip bükülmemiş el etek öpmemiştir. sezarın hakkını sezara teslim etmiştir. bilgiyi ülkenin en ücra köşelerine hem de ücretsiz bir şekilde götürmek için akademik bilişim konferanslarını düzenlemiştir. öyle eurolarla dolarla kongreye (gezmeye) gittiğiniz ülkelerde katılımcı kıtlığı ve sunumunuzu dinleyecek adam bulamadıklarınıza benzemez...güzel ülkemin belki de haberler dışında hiç adını telafuz etmediğiniz bir şehrine gider şehri yaşarsınız. katılımcı sayısı binleri aşar ve içerdekiler sunumunuzu gerçekten merak ettikleri ve söyleyecek sözleri olduğu için ordadır... ve tüm bu bilimselliğine ve ciddiyetine rağmen bilirsiniz ki kapanış/açılış kokteylinde çok sıcak bir ortam sizi karşılayacak... tüm bu süreçte mustafa hoca ordadır, ya sunum dinliyordur ya aksaklık çözüyordur...
  uzun lafın kısası çok baba adamdır mustafa hoca... sadece internetin babası değildir o bilişime gönül veren herkese mal olmuştur. ışıklar içinde uyu güzel insan...
• 90’lı yılların, dial up günlerinin, açık yazılım ve internet konulu grup epostalarıyla icq’da sadece chat yapan kitleye internet dünyasına derinlemesine bakmayı göstermişti.