nermi uygur

• istanbul üniversitesi felsefe bölümü'nde görüngübilim ve çözümleyici felsefe yaklaşımlarını kendine özgü niteliklerle temsil eden, aynı zamanda önde gelen denemecilerimizden biri olan felsefeci.
  
  1925 yılında istanbul'da doğmuştur.
  
  1944 yılında galatasaray lisesi'nin latince bölümü'nü, 1948 yılında istanbul üniversitesi felsefe bölümü'nü bitiren nermi uygur, 1950 yılında da aynı bölüme asistan olarak girdi. aynı yıl almanya'dan gelen heinz heimsoeth'ün derslerini ve seminerlerini türkçe'ye çeviren uygur, özellikle kant araştırmalarıyla ünlü olan, görüngübilim alanında da tanınmış bu alman filozofun yönetiminde hazırladığı "withelm dilthey'a göre konuca temellenmesi bakımından manevi bilimler öbeğinin meydana getirdiği bilim bağlamı" konulu teziyle 1952' de doktorasını tamamladı.
  
  türkiye'de felsefe doktorası yapan ilk felsefecilerden biri olan nermi uygur, 1952-54 yıllarında almanya, fransa ve belçika'da görüngübilim üzerine araştırmalar yaptı. 1954'te "edmund husserl'de başkasının ben'i sorunu" adli tezle doçent; 1964'te ise profesör oldu. 1954 brüksel, 1958 venedik, 1968 viyana ve 1978 düsseldorf uluslararası felsefe kongreleri'ne, 1983'te ise würburg'ta toplanan uluslararası çok-kültürlülük konferansı'na katıldı.
  
  1979-81 yıllarında almanya'nın wuppertal üniversitesi'nde mantık,dil, kültür ve bilim felsefesi dersleri verdi; seminerlere ve görüngübilim kolokyumlarına katkıda bulundu. 1981- 1990 yıllan arasında i. ü. felsefe tarihi anabilim dali başkanlığı yapan uygur, bölümde antik ve çağdaş felsefe tarihi, dil ve kültür felsefesi, bilim felsefesi, felsefe metinleri semineri, analitik felsefe semineri gibi dersler verdi. dünya yazarlar birliği, türk dil kurumu ve türk fizik derneği'nin üyeliklerinde de bulunmuş olan nermi uygur, 1992'de emekli olduğundan beri marmara üniversitesi güzel sanatlar enstitüsü'nde düşünce-sanat ilişkileri üzerine yüksek lisans ve doktora seminerleri ile dersler vermektedir.
  
  türkçe, ingilizce, fransızca ve almanca dillerinde biçok yayını bulunmaktadır.
  
  yapıtları:
  
  edmund huserl’de başkasının ben'i sorunu (1958),
  dilin gücü (1962),
  felsefenin çağrısı (1962),
  dünya görüşü (1963),
  insan açısından edebiyat (1969),
  güneşle (1969),
  100 soruda türk felsefesinin boyutları (1974),
  kuram-eylem bağlamında çözümleyici bir felsefe denemesi (1975),
  dil yönününden fizık felsefesi (1979),
  philosophie der türkischen sprache (1980),
  yaşama felsefesi -denemeler- (1981),
  kültür kuramı (1984),
  bunalımdan yaşama kültürü -denemeler- (1989),
  çağdaş ortamda teknik (1989),
  içi dışıyla batı’nın kültür dünyası bir deneme- bir tutam deyiş (1992),
  tadı damağımda: bir okur yazarın kitap okuma serüvenleri (1995)
  başka sevgisi (1996),
  salkımlar (1998),
  dipten gelen (1999),
  denemeli-denemesiz~ (1999).
  
  çevirileri: tarihte gelişme ve krizler (erich rothacker'den, 1955),
  ahlak denen bilmece (h. heimsoeth'den, 1957).
  
  [not: www.felsefeekibi.com stesinden yararlanılmıştır.]
• puf böreği gibi bir çok eseri vardır. bunalımdan yaşama kültürü adlı eseri bunların içinde bir baz istasyonudur.
  kalp ameliyatı geçirdiği günleri ve sonrasını anlattığı yapıtından; sigara içmemenin operasyondaki riski azalttığını öğrenebileceğimiz gibi, eğer yüzüstü yatarak ve ülker çubuk kraker yiyerek okumuyorsak, yan gözle varoluşçuluğa bakan, kollarını schopenhauer'a uzatmış, sırtını da bütün bir aydınlanma rasyonalizmine vermiş bir yapıt kütüphanemizde nasıl durur anlayabiliriz de!
• hayattayken ondan ders alma şansına nail olduğum, düşünürlüğünün va yazarlığının yanı sıra insanlığı ile de gönlümüzde hiç silinmeyecek bir yeri olan türkiyenin ender yetiştirdiği insanlardan.
• istanbul üniversitesi felsefe'de hocaların hocası hocam.fakültenin yaşama felsefesi idi.emekli olup marmara üniversitesi güzel sanatlar fakültesi'nde sanat felsefesidersleri verdi.iü dağcılık kulübü ilk üyelerindendir. zaman zaman aramıza katılır dağcılık üzerine dağlar üzerine sohbetler ederdi:
  "herkesin yürüdüğü yollarda yürümeyenlerin evrenidir dağlar. kendi yolunu kendi yapan kişidir dağcı.yalnızlığı sevmeyen dağa çıkmasın.insan yaşamının boyutlarını zenginleştiren bir serüvendir dağcılık. bu olanağa sırt çeviren dağcının süsten başka bir şey değildir sırt çantası.
  
  insan biryana, dağda en önemli öğe ne taştır, ne toprak, ne kar, ne buz, - havadır, hava." derdi.
  
  meskeni dağlar olsun...
• "sevgisizlik mutsuz kılıyor, sevgimizle mutlu değiliz" demiştir.
• dün^*omuzlar üzerinde alkışlarla uğurlanan bir hoşçakal.kendi gitti adı kaldı yadigar^*
• (bkz: bisikletin felsefesi) için "bin-git" demiş olan insan.
• felsefeyle bu kadar içli dışlı olmasına rağmen hayatını sorgulamayı basit ama çok anlamlı bir soruyla yapan büyük insan: kim beni sevdi, ben kimleri sevdim?
• denemelerinde ciddi bir şekilde metafelsefe ^* yapar. türk filozofların içinde kimse onun kadar metafelsefe ve dil felsefesi ile ilgilenmemiştir.
• marmara güzel sanatlar'da yakaladığım bir gün, hocam salt usun eleştirisi niye hala çevrilmiyor diye sorduğumda sen nereden biliyorsun bunu diye şaşırmıştı.
  60-70'lerin okuyan eden, kafasına takılanı araştıran gençlerinden sonra 80 sonrası çiğnenip hazmedilmiş, fönsürüp pösürülmüş kofti bir kuşaklar zinciri başlamıştı çünkü.
  ne var ki tüm bu darbeci yeni türk siyaset arenasının eğri büğrü omurgasında dahi türkiye'de nermi hoca gibi felsefe denince akla gelen bir kaç adam vardı.
  şimdi her yer medreseci.
  nermi uygur şucu mu bucu mu demek ayıptır o münasebetle...