ocean's twelve

• bu filmin meshur lazer dansi sahnesinde bir sarki caliyor arkadas.. hirsiz arkadasimiz lazerlerin arasinda cilgin atiyor, arkadan da fena bir sarki geliyor.. boyle insanin icini isitan falan.. sarkinin ismini bulamadim acikcasi. ama youtube da bir sekilde "laser dance" die aratinca su sarki cikiyor bahsettigim sarki ile birlikte
  
  http://www.youtube.com/watch?v=tyzlhfkdv6e
  
  şimdi, şunu merak ediyorum ben; bu sarki olmayaydi eger tvlerimiz eglenceli, makara haberleri hangi müzik eşliginde vereceklerdi? başta atv olmak üzere tüm televizyonlar basiyorlar magazinel haberlerde arkaya bu müzigi
  
  "gürcistanda arabalarin geri geri gittigi yokus.." tilirirlirlirllliilii
  
  "istanbulda bugun günes çok garip gözüktü.. valla billa" tirlirlili dindin dindin...
  
  "işte sevimli dostumuz, kutup ayisi, sıcaklarla baş etmeye calisiyor" dam dam tilirilirliltililili
  
  eh yeter ulan.. daha eglenceli binlerce sarki var.. onlari da cikartin arada bi tv'ye lütfen yahu.. (bu entryi de, sanki makara sarki produktoruymusum de, benim sarkilarim tvde calinmiyormus gibi yazdigimin farkindayim)
  
  bu arada mevzubahis sarkiyi bulduk (bkz: the a la menthe) (mesaj atip sarkiyi soyleyen azuth dostuma tesekkürler)
• 12. adamı, taraftarın canlandırdığı film.
• 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11'i izleyemediğim için gitmeyi düşünmediğim film.^*
• imdb'de, andrewwaastie adli bir kullanicinin sanirim muhte$em ve inanilmaz komik bir $ekilde ozetledigi film:
  
  (hafif spoiler vardir, dikkatli okuyunuz)
  
  *
  
  george : hey guys, remember that movie we all did a few years back called ocean's eleven?
  
  brad : course we do, we had such a great time.
  
  julia : and let's not forget we made stacks of money on it. it was a hit!
  
  george : well here's an idea….let's make a sequel!
  
  matt : fantastic idea! i mean the first one had all of us in it but most of all it was directed, had cool music, had lots of us in it and had a great script.
  
  brad : the script? oh yeah, the script, whatever.
  
  julia : let's do it. everyone will love seeing us mugging it up on the screen. steven soderbergh's a friend of mine so he'll love directing us again.
  
  george : yeah, he'll do it. he won't have to work too hard though because it's got us in it. in fact he can just stuff around and experiment with all sorts of stupid camera angles.
  
  matt : won't that just confuse the audience and make them dizzy?
  
  george : stuff that! just so long as everyone can make out it's us up there on the screen they'll love it!
  
  matt : and the music??
  
  brad : pfft! music? no one goes to the movies for music. they want to see stars. like us! let's just have any old stupid music for this one.
  
  matt : that's fine. what about the script?
  
  brad : what is it with you and the script? hey here's an idea. julia, you're so famous and wonderful…
  
  julia : so are you brad.
  
  brad : thanks julia. what i was saying was how about we have an entire sequence where your character pretends to be you! everyone knows you're fantastic so they'll love it!
  
  matt : great idea brad. how do we fit that into the script?
  
  george : who cares??? it's julia! everyone will love it!
  
  julia : ok. how about we get someone else as famous and wonderful as us to join in the cast? the audience will love that.
  
  george : yeah, let's get bruce willis in a pointless uncredited cameo. he's never been too fussy about what movies he's made before. he's bound to say yes.
  
  matt : how do we fit him into the script?
  
  george : who cares??? it's bruce willis. everyone will love it!
  
  julia : ok, who else?
  
  brad : i'm way ahead of you here, julia. i've got a famous wife so let's get someone who is famous and wonderful, with a famous husband and who they audience will love if they see her and i having a romantic scene.
  
  all : catherine zeta jones!
  
  george : i'll call her and see.
  
  (ring ring)
  
  catherine : hello. george : hi catherine, george clooney here. you might remember working with me in intolerable cruelty…the audience loved it!
  
  catherine : hi george. what's up?
  
  george : we're making a sequel to ocean's eleven. it's got me and brad and julia and matt in it. how'd you like to be in it too?
  
  catherine : yeah sure. what's it about?
  
  george : who cares?? it's got me and brad and julia and matt and you in it!!
  
  catherine : ok. but how about we film it in europe? the audience will love that!
  
  george : it's a deal. see ya.
  
  catherine : bye
  
  julia : so how'd it go?
  
  george : she's in and she had a great idea. she reckons we could film it somewhere in europe.
  
  brad : fantastic!
  
  matt : so how does that fit into the script?
  
  julia : who cares about the script!! it's got us in it! and anyone who liked ocean's eleven will get sucked into seeing it and by then it's too late for them to worry about the script because they've already paid their money.
  
  george : and besides they'll love it because it's got me and julia and matt and brad and catherine in it and it will be filmed in europe. everyone will love it!
  
  matt : great. let's do it!!
  
  ……you get the idea.
  
  *
• bu film oscar için çekilmedi... bu film oyunculuklar ortaya dokulsun diye de çekilmedi... bu film action dünyasinda yepyeni bir soluk olsun diye de çekilmedi... kült bir film olsun diye hiç çekilmedi... ha o zaman niye çekildi? bir filmin amaci baska ne olabilir diyenlere cevap su... eglence olsun diye... çekerken çok eglenelim, izleyenler de çok eglensin diye... ilki de böyle çekilmisti... oyuncu seçiminden, mekan seçimlerine, müzik seçiminden, ufak detaylara kadar film tümüyle eglence... ben eglendim... clooney, pitt nasil da iyi oynamislar demedim... burda da ne kadar anlamli laf etmisler demedim... derinlere dalmadim... ama eglendim... filmin bence en iyi tarafi ise motion grafiklerden uzak, efektsiz, dövüssüz bi action olmasi... 70lerdeki steve mcqueen ve michael caine filmlerinin havasini barindiriyor... senaryoda muhtesem kurgular yok ama yerinde ve hollywooda göre çok dozunda ve abartisiz cümleler var... filmin gereksiz yanlari da yok degil tabi ki...sonda zeta-jones ile ilgili çikan süpriz mesela... ya da julia roberts'in julia roberts taklidi yapmasi falan... bunlara karsin filmde çok eglenceli detaylar da var... filmin hemen basinda brad pitt'in asik oldugu kadini 30 saniyede pencereden kaçarak terketmesi, matt damon'in hevesli acemi halleri, vincent cassel'in züppe hirsiz rolüne cuk oturusu ve tüm ekibin doruklara ulasan gamsizligi...
  filmden arta kalan hiçbirsey yok ama ayirdigim zamana hiç acimiyorum...
• filmdeki meshur lazer sahnesini belki yirminci kez izlerken muzigin etkisinden bir anlik kurtulup..bu adam o heykellerin arkasindan yuruyerek gecse ya niye oyle kasiyoki yav.. diye dusunduren film.. hatta kendimce sahne bile planladim.. bu sahnede vincent cassel in aslinda 3,4 kisilik bir ekiple calistigini varsayalim.. kendisi binbir sekil yaparak laser fieldi gectikten sonra donup eli kolu ip alet edevat dolu olan biri oldukca sisman olan ekibe -hadi.. der.. ekibin yuzunde ki ne diyo lan bu denyo! ifadesine yakin cekim yapilir, bu esnada adamlar saskinlik icinde birbirine bakar.. seyirci azcik guler..sonra elemanlar sallana sallana heykellerin arkasindan yururken..vincent in ne sov meraklisi bi adam oldugundan dem vururlar..seyirci azcik daha guler.. benim planda filme boylece eklenmis olur..
• bir haber programında ocean's oniki diye tanıtılmış olan film.ocean'ın oniki falan da degil,ocean's oniki. bi de şöyle bir ibare geçti: "...ocean's eleven filminin devamı olan ocean's oniki..."
  
  (bkz: sana hicbir sey demiyorum)
• devam filmi olmasıyla birlikte, bir ocean's eleven kalibresine ulaşamamıştır elbet. amma velâkin bu kadronun hatrına, şahane bir soundtrack eşliğinde^* 2 saatlik bir eğlence hasıl eder bünyeye.
  
  --- spoiler ---
  
  soygun günü, danny ocean'ın abd ve fransa arasındaki yerel saat farkını unutup soygundan oldukça erken bir saatte uyanması sonucu rusty ryan'ın kaldığı odaya gittiği ve birlikte şarap içip film izledikleri sahnede; danny'nin, rusty'nin anlattığı şeyleri umursamadan, televizyondan gözünü ayırmaması ve rusty'nin şarabını tazelerken yine aynı tavırda olup koyduğu şarabın yarısını yere dökmesi bana kahkaha attırmadı desem yalan olur.
  
  vincent cassel'in, oldukça önemli bir karakteri canlandırmasına^* rağmen isminin film afişinde çok ufak puntolarda afişin aşağılarında yer alması ise bana se7en'da kevin spacey'in film afişinde yer almamasını hatırlattı.
  
  --- spoiler ---
• en güzel sahnesi tartışmsız "lazer" olan filmdir. müzik ayrı güzel, zemin ayrı. eserlerin indigo mavileri alay edercesine çalımlayan dansçıyı seyretmesi ayrı.
• catherine zeta jones'un senaryosunu okumadan kabul ettiği film. brad pitt^*'i mütamadiyen bişeyler tıkınırken görüyoruz. bi de filmdeki en başarılı isim kesinlikle vincent cassel^*. hele o fransız aksanıyla ingilizce konuşması.