• evrimsel gelişiminde dişler, kıllar ve salgı bezleri origami gibi derinin katlanmasıyla oluşmuş yapılardır.
  • bugün dünyanın en çok satan lüks otomobil markası bmw'dir
    bmw'nin sahibi ise quandt ailesidir. bu aile almanya'nın en zengin ailesidir. sadece aile üyeleri bile en zenginler listesinde en üstte ve birbiri ardına sıralanıyor.

    quandt ailesinin ise oldukça ilginç bir hikayesi var;
    quandt ailesinin üvey annaneleri magda goebbels'dir. nazi almanya'sının propaganda bakanı joseph goebbels'in karısıdır. aynı zamanda adolf hitler'le dost hayatı yaşamıştır. yani nazi almanya'sının gayri resmi first leydisi dersek yanılmış olmayız.
    alman halkına ideal aile, ideal kadın olarak sunulmuş ve propaganda yapılmıştır. yani evlilikleri bir nevi evcilik oyunu gibidir.

    rus ordusu berlin'e girince magda 6 çocuğunu siyanür içirerek öldürmüş, sonrasında joseph goebbels tarafından silahla başından vurulmuş ardından da joseph kendi başına sıkıp intihar etmiştir.
    der untergang (çöküş) filmini seyredenler bu sahneyi hatırlar.

    magda ve çocuklarıyla video
    magda, joseph, harald ve çocuklar bir arada
    nasıl kıydın bu çocuklara
    +18 intihardan sonra hassas içerik +18

    magda goebbels'in joseph'ten önceki eşi günther quandt'tır. bu evlilikten ise harald quandt dünyaya gelmiştir. magda çocukalarını zehirlerken harald'da aynı binadaydı ve üvey kardeşlerinin zehirlenmesine tanıklık etmiştir.

    günther ile magda boşandıktan sonra günther, antonie ile evlenmiş ve bu evlilikten helbert quandt dünyaya gelmiştir. harald quandt uçak kazasında öldükten sonra bmw helbert quandt ve onun çocuklarına kalmıştır.
    (bkz: stefan quandt), (bkz: johanna quandt), (bkz: susanne klatten)

    anlayacağınız bmw'nin böyle oldukça ilginç bir hikayesi var.

    edit: filimden spoiler verdiğim gerekçesiyle özelden sitem edenler olmuş. olay flim hikayesi değil bundan 73 yıl önce yaşanmış tarihi bir gerçek. az çok 2. dünya savaşı tarihi veya nazi almanyasını araştırmış biri bu olayı bilir. bu yüzden spoiler olmayacağını düşünüyorum.

    edit2: görseller eklendi.
  • erkin koray’ın 1975 yılında çıkardığı şarkısı estarabim, bu röportajında erkin koray anlamını hafiften ima etse dahi gerçeği söylemekten çekinir, röportajın 2:01 ‘inde bu imayı görebilirsiniz.

    peki ne demek bu "estarabim" ?

    jargon'da, turnike, ortamdaki genclerin birarada iken yaktıkları tek ya da iki sigarayı* elden ele dolaştırarak içmeleridir. işte böyle bir turnikede dönen iki sigara* aynı anda tek kişiye gelirse o kişi turnike de pişti olmuş olur.

    estarabim bu pişti olma halidir.

    peki kelimenin kökeni nedir ? etimoloji üzerinden bakalım;

    "ez" farsça da ben anlamına gelir. "tarab" arapça kökenli olup eski dilde yani osmanlıca da sevinç, neşe ya da şenlik anlamına gelir. -ım eki ise türkçeleştiren bir ektir.

    yani turnike esnasında aynı anda kendisine iki sigara* denk gelen kişi estarabim diye seslenirken aslında şöyle seslenir;

    neşelendim !

    dipnot: bir yazar arkadaş bilgilendirdi, kürtçe;

    “ez tera bim” yani “ben seninle olayım” demekmiş.

    edit: imla / ekleme - çıkarma.
  • game of thorones'teki ünlü kefaret yürüyüşünün tarihteki gerçek bir olaydan esinlenmiş olmasıdır.

    ingiltere kralı 4. edward'ın çok sayıdaki metresinden biri olan jane shore (londra gülü adı ile de tanınmaktadır) 15. ve 16. yüzyıllarda yaşamış bir kadındır. zengin bir aileden gelmiş ve iyi eğitim almıştır. güzel ve zeki bir kadın olan jane gençken babası tarafından kendisinde 15 yaş büyük bir adamla evlendirilir. ancak kocasının iktidarsız olmasını ve iyi bir baba olmadığı öne sürerek 1476 yılında evliliğini papa 4. sixtus'a iptal ettirmiştir.

    aynı yılın sonunda kral ile tanışmış ve metresi olmuştur. edward çok çapkın olarak bilinmesine rağmen ölene kadar yanında kalmıştır.

    1483'te kral edward ölünce jane, bu sefer ölen kralın üvey oğlu thomas ile ilişki kurmuştur. bu ilişki sayesinde saraydaki güçlü aileler ile ittifak kurmuştur. edward'ın küçük kardeşi 3. richard ise bu durumdan rahatsızdı. jane'i önce büyücülükle suçlamasına rağmen, bu suçtan mahkum edilmesi için yeterli kanıt yoktu ve sonra jane cinsel ahlaksızlık veya fuhuş suçlamasıyla suçlandı.

    jane, uzun bir elbise olan bir kirtle (fistan) ve ellerinde bir koniklikten başka hiçbir şey giymeden şehirde dolaşmaya zorlandı. ona halktan bazı kimseler bir şeyler fırlattı. ancak bu travmatik olay sırasında kendisine fiziksel zarar gelmedi. yürüyüşten sonra hapishaneye yollandı. ancak kraliyet avukatlarında biri ile evlenerek hapishaneden çıkmayı başardı ve 82 yaşına kadar yaşadı.

    kaynak
    kaynak
  • iktisatta marjinal fayda kavramı. hatta iktisadi kavramların birçoğu
  • hava sıcaklığının öğle vaktinde 50 dereceye kadar çıkıp gece vakti -10 derecelere kadar düştüğü , 251 km lik tam altı gün süren dünyanın en zor maraton yarışında maraton des sables (sahra maratonu) kaybolan mauro prosperi'nin gerçek hikayesi bunlardan biridir.

    öncelikle maratonun traileri burada .

    maratonun zorluğunu anlamanız açısından şöyle bir bilgi vereyim ; yarış o kadar riskli ki ölmek durumunda vücudunuzun nereye gönderilmesini istediğinizi belirtmek için bir form imzalamanız gerekiyor.
    yarışma 6 etaptan oluşuyor yani her gün belli bir yol kat edip etap sonunda toplu kamp alanlarında dinleniyorsunuz. etap fotolarını göstermek gerekirse başlangıçtan sonra 2, 3, 4, 5 ve son etap 6.

    yukarıdaki etaplardan özellikle 4.süne dikkat etmenizi istiyorum çünkü marathon des sables'in dördüncü günü, kamplar arasındaki çölde 88 km uzunluğundaki trekking ile en uzun tek aşamasını oluşturur. 14 nisan 1994'te, prosperi üçüncü kontrol noktasını geçtikten sonra, günde 20 mil hızla yükselen sıcaklıklar 115 ° f'ye yükselmiş ve en zorlu etap başlamış.

    saat 1: 00'den kısa bir süre sonra, şiddetli rüzgarlar beklenmeyen bir kum fırtınasına yol açmış ve bu da organizatörlerin yarışı o gün duraklatmasına neden olmuş. diğer yarışmacılar fırtınayı beklemişler ve nihayet gece dördüncü kontrol noktasına gelmişler ancak mauro prosperi ortadan kaybolmuş. 8 saat süren şiddetli kum fırtınası dindiğinde mauro çöl tepelerinin birinde uyuya kalmış ve gece kalkıp gökyüzüne baktığında yarışı çoktan kaybettiğini tek amacının yarın sağ sağlim yarışı bitirmek olduğunu düşünmüş.

    ertesi sabah kontrol noktasında kendisini bulamayan arkadaşları durumdan şüphelenmişler fakat mauronun kendilerinden önde olduğunu düşünerek şimdilik endişelerini finish noktasına taşımayı uygun görmüşler.

    mauro ertesi gün için kendi ağzından yorumu şu şekilde : “endişeli değildim çünkü er ya da geç birisiyle karşılaşacağımdan emindim. birisini görür görmez onunla birlikte gidebilirdik. benim planım buydu ama ne yazık ki işe yaramadı. kaybolduğumu fark ettiğimde yaptığım ilk şey yedek su şişeme idrarımı yapmaktı. dedemin bana savaş sırasında suları bittiğinde kendi idrarlarını nasıl içtikleriyle ilgili anlattıklarını hatırladım. çünkü idrarınızı su ile karıştırdığınız an en içilebilir andır.”
    “marathon des sables’e çalışırken iyi hazırlanmalısınız. sırt çantamda bıçak, pusula, uyku tulumu ve bol miktarda kurutulmuş yiyecek vardı. sorun suydu. fırtına çıktığında yarım şişe suyum kalmıştı ve ben de olabildiğince yavaş içtim. sadece sabahın erken saatlerinde ve akşamları yürüdüm. gündüz yürürken barınak ve gölge bulmaya çalıştım. ikinci gün batımında bir helikopter sesi duydum. bir işaret fişeği yaktım ama beni görmedi. işaret fişekleri de bir kalem kadar küçüktü. yine de sakin kaldım çünkü er ya da geç kurtarılacağımı düşünüyordum.”

    kum fırtınaları nedeniyle izleri sürekli kaybeden mauro belli bir süre ilerledikten sonra çölün ortasında eski bir türbe gördüğünü fark etmiş. hemen türbeye giderek dinlenen ve susuz kalmamaya çalışan prosperi, çantasındaki ıslak mendilleri emmiş, sabah çiğ kayaları yalamış ve nispeten aç kalırken kendi idrarını içmiş ayrıca başka hiçbir su bulunmadığından dondurucuda kurutulmuş yiyecekleri pişirmek için idrarını kullanmış.

    yiyecek stokları tükendiğinde prosperi, kuş yumurtaları ve böcekleri yemiş ayrıca, etin pişirilmesiyle alınabilecek nemi emmeyi umarak, türbe yakınında bulunan yaklaşık 20 çiğ yarasanın başlarını kopararak içindeki sıvıyı içmiş ve susuzluğu dindirneye çalışmış.çantasında bulunan ishal önleyici ilaçlar, bu aşırı beslenmeye rağmen daha fazla su kaybetmekten kaçınmasına yardımcı olmuş.

    yine, bir uçak prosperi'nin bulunduğu yerin yanından geçmiş. küçük bir ateş yakıp kuma “sos” yazarak işaret vermeye çalışan mauro'nun bu çabası boşa gitmiş ve uçak onu görmeden ufka doğru yol almış. psikolojik olarak artık bitme noktasına gelen perişan ve intihara meyilli olan prosperi, çakılı bıçağını almış ve bileğini keserek intihar etmeye çalışmış fakat mauro'nun vücudu o kadar susuzmuş ki kan hemen pıhtılaşmış ve mauro ölümden dönmüş.

    güvenliğe ulaşmak için son bir girişimde bulunan prosperi, tapınaktan yola çıkmış ve günün sıcağından kaçınmak için sabahın erken saatlerinde ve akşam geç saatlerde seyahat ederek uzaklardaki dağlara doğru yürümeye başlamış. ekmek kırıntıları izi oluşturmak için dişli parçalarını geride bırakmış. dağların maratonun izleri yönünde olduğuna inanmasına rağmen, bu rota onu sahra'dan daha da ileri götürürmüş.

    kuru dere yataklarını geçerken, bitkilerin köklerindeki sıvıları emerek yol alan mauro tam 8 gün sonra küçük bir su birikintisi görmüş ve bu birikintiden matarasına doldurduğu su ile yola devam etmiş. sonunda kurumuş keçi dışkıları bulmuş ve daha fazlasını aramaya devam etmiş. sarkıtlar onu insan ayak izlerine götürmüş.tepenin başında keçileri otlatan bir küçük kız görmüş. kızın yardımı ile kabileye giden mauroya keçi sütü veren göçebeler sonra onu deve ile en yakın köye götürmüş. fas'ta başlamasına rağmen, prosperi kaybolduğu yerden 180 mil yol kat etmiş ve bilmeden cezayir'e gitmiş.

    yerel askeri polis ilk olarak iki ülke arasındaki gerginlik nedeniyle onu sorguya almışlar fakat sonunda kaybolan yarışçı olduğunu anladıklarında onu bir hastaneye götürmüşler .

    hastahanede tam 35 kilo kaybettiği tespit edilen ve karaciğerinin neredeyse tamamen iflas ettiği belirlenen mauro'ya hastane personelinin tam 16 litre intravenöz sıvı verdiği söylenmiş. ailesiyle tekrar bir araya gelen mauro sıkıntıdan birkaç ay boyunca katı yiyecekler yiyememiş ve neredeyse iki yıl boyunca iyileşemediği söylenmiş.

    ayrıca şu an bu olayın netflixte yayınlanan kaybedenler adlı serisinde ''çölde kaybolmuş '' adı ile bir bölümü var izlemenizi tavsiye ederim.

    kaynak 2
  • rüyada eşin dostun akrabanın öldüğünü görmek.

    bu başlığa gelip rüya tabirleriyle ilgili bir şey yazmak istemezdim fakat önemli bir sorunumuz var. rüyada bir yakınımızın öldüğünü görünce çok derinden etkilenebiliyoruz. google amcaya sorduğumuz zaman ise karşımıza ilk çıkan sayfalar islam referanslı olduğunu iddia eden rüya tabiri siteleridir. bu siteler islamın hangi esaslarına göre rüya yorumluyorlar hiç bilmiyorum fakat iyi salladıkları kesin. yani rüyada telefon görmenin ne bileyim apple watch görmenin falan tabirini bulabildiğiniz sitelerden bahsediyoruz zaten de konumuz bu değil.
    bu sitelere baktığınız zaman rüyada bir yakınınız ölmüşse size zil takıp oynamanız gerektiğini söylüyorlar çünkü mutlu bir haber alacakmışsınız. burada yüzyılın ironisi mi saklı yoksa gerçek anlamda mı kastediliyor biraz çelişkide kalsam da evet evet bildiğiniz iyi haber alacağınız kastediliyor. hatta bu halk arasında da kendisine yer bulmuş bir tabirdir. siz bir yakınınızın öldüğünü görür ve bu yüzden korkuyla bunu başka birine anlattığınız zaman yüzünüze bakar ve "hayırlı olsun mutlu haber alacakmışsın demek ki" der.
    halbuki bilim dediğimiz şey tam tersini söylüyor. sevinecek hiçbir şey yoktur. rüyanızda birinin öldüğünü görüyorsanız son zamanlarda aranızın onunla bozuk olduğunu farkedeceksiniz. yani beynin aslında trip atması gibi bir şeymiş rüyada o kişinin ölmesi. hani "sen benim için öldün s. s." demesi gibi bir şeymiş. kendi gördüğüm bir rüya üzerinden araştırdım ve %100 doğrular nitelikte gerçek tabiri budur rüyamın.

    bir başka husus rüyada cin vb. sizi çok korkutacak türden yaratıklar görmek.
    efendim bu özel bir konu. özellikle rüyanızda bu tür yaratıklar gördüyseniz ben şahsen islami tabir sitelerine girmenizi önermiyorum. zira zaten yaratık görüp korktuğunuzu zannediyorsanız yanılıyorsunuz. asıl korku bu rüyanın yorumlarını dinlediğiniz zaman yaşarsınız. öyle şeyler okur veya öyle tavsiyelere rastlarsınız ki sonunda kendinizi büyü bozdurmaya giderken bulabilirsiniz.
    halbuki bilime göre rüyada sizi dehşete düşüren yaratıklar görmenin tek bir anlamı vardır; psikolojiniz bozuk. evet bu kadar basit. sizin psikoloji bozulmuş gidin tamir ettirin bir daha görmezsiniz. ya da herkeste biraz bu psikolojik rahatsızlıklardan olduğunu düşünürsek bu tür rüyalar üzerinde çok fazla düşünmememiz gerektiği sonucuna ulaşabiliriz.

    kısacası bir rüya gördüğünüz zaman eğer mümkünse bilimsel açıklamasına bakın. gerisi hikayedir.
  • almanca ve ingilizce...
  • insanı dumura uğratan şeylerdir.

    turgay güler, cem küçük, nagehan alçı, rasim ozan kütahyalı, nihal bengisu karaca, engin ardıç, ismet berkan, şirin payzın, balçiçek pamir gibi isimlerin gazeteci olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım mesela.
  • mevcut iktidarın değişmesi ufku iki, üç, hata on katına bile çıkarır. bunu görmek için değiştini görüp, test etmeye bile gerek yok.

    edit : imla
hesabın var mı? giriş yap