ölmeden önce ölmek

• "çok oku, ölmeden önce öl ve hiç kimseye inanma..."
  
  - ressam komet'in 1963 yılında bedri baykam'ın sergi defterine yazdığı laf -
• herkes kendince açıklamış ama ben ölmeden önce ölmeyi şöyle anlıyorum;
  
  ölüm geldiğinde yanımızda götüreceğimiz kim veya ne kalır?
  
  bir eşya??
  
  bir eş, bir sevgili, bir çocuk, ana, baba???
  
  en sevdiğimiz yemek??
  
  hangisi??
  
  tabi ki hiçbiri. hepsi ölüm karşısında aslında gerçek değerine kavuşur. tıpkı senin gibi. hiçliğe karışır..
  
  bir arkadaşım babasının öldüğü günü anlatmıştı. son gününde hastanenin avlusuna kadar yürümek istemiş. tabi hasta olduğu için bayağı bir zahmetle avluya kadar gelmiş.
  
  avluya varınca arkadaşıma dönüp çok kısaymış demiş. arkadaşım o gün anlamadım ne dediğini çünkü neredeyse bir saat zorla gelmiştik avluya demişti. o günün gecesi babası ölünce dank etmiş kafasına. 75 sene yaşamış bir insan eğer kısaymış diyebiliyorsa bu hayat gerçekten kısadır.
  
  dünya üzerinde değer verdiğiniz her şeyi düşünün.. her insanı düşünün.. ölüm geldiğinde hiç biri kalmayacak.
  
  işte kendinizi hiç kimseniz yokmuş gibi hiç bir şeyiniz yokmuş gibi hissettiğiniz an ölmeden önce ölmektir.
• kendine ne yaptığını gör
  aynadakini gör
  eziyet ettiğin ruhunu
  acı çektirdiğin o körpe çocuğu
  dur artık
  bir dur
  nefesin bir avuç içidir ey insan
  üfledin. bitti.
  bir daha çektin içine
  bak, daha bitmemiş işte vaktin
  bileceksin bittiğinde
  o güne değin
  emrindesin kendinin
  hizmetkarınsın
  ve efendinsin
  yıka gül cemalini
  güneşle doldur ciğerini
  nefes! ey nefes!
  yoktur senden başka bir şeyim
  nefes! ey nefes!
  unutuyorum, insanım
  hatırlat bana ömrün kısacıklığını
  ve bitimsizliğini
  dursun artık bu öfken, eziyetin, affetmezliğin
  şefkat eyle şu can bedene
  şefkat eyle nice acılar görmüş yüreğine
  
  eğer sen, boyun eğersen kendine
  o vakit can
  dolacak bedenine
  
  nefes! ey nefes!
  hatırlat bana ömrün gizemini
  yolumu bileyim
  dünümü bileyim
  günümü bileyim
  
  ey ben!
  yardım et kendim bileyim
  
  (bu yazdıklarımı ben yazmadım sanki. bir araçtım ve başladığım gibi bitti, sözler akıp geldi ve alt alta sıralandı. kimin ihtiyacı varsa bunları görmeye, şifa olsun; nefesle içine dolsun)
• marifeti tarif etmek sanırım bu ölmeden önce ölmek.
  arife tarif gerekmediği için de, bir bakıma tarifi de öldürmek.
• arapçası "mutu kable ente mutu" olan ve hz. ömer'e ait olan söz. insan daha hayattayken yaptıklarının hesabını kendi kendine sormalı ve öldükten sonra hesabını veremeyeceği işlerden kendini alıkoymalı anlamına gelir.
• bir karalamamda işlediğim garip duygu...
  
  *
  
  dün kendi tabutumu taşıdım cenazemde...
  imam nasıl bilirdiniz dediğinde yutkundum...
  herkes iyi bilirdik dedi...
  ben sustum...
  
  ` :yalnız kelimeler diyarı`
• "topraktandır cümle beden
  nefsini öldür ölmeden
  böyle emretmiş yaradan..."
  aşık veysel
  not: nefs arapça kendi demektir. ego anlamında da kullanılır.
  
  "ilahi bir aşk ver bana
  kandalığım'^** bilmeyim^*
  yavu kılayım ben beni
  isteyuben^* bulmayım^*
  al gider benden benliği
  doldur içime senliği
  dirilikte öldür beni
  varıp orda ölmeyim^*....."
  (bkz: yunus emre)(bkz: senin kokun' duydu canım)
• bülent ecevit'in yordam adlı şiirinde işlenmiş tasavvuf teması.
  
  "görmeden bak
  duymadan dinle
  öğrenmeden bil
  tohumla ekil
  ağaçla yüksel
  yaprakla dökül
  yerinmeden üzül
  sevinmeden gül
  ölmeden öl
  avuçlarınla sor
  gizlerini göklerden"
• "ölümden başka ölümler - daha kötüleri de - vardır." denir sana gül bahçesi vadetmedim'de...
• tum din felsefelerinde olgunluga erisme isareti/sarti kabul edilen dustur..