• ciddi sağlam saatler üreten firma.

    müşfik kenter anlatıyor:

    "1957'de ilk kez maaşımla babama omega marka bir saat aldım. maaşım 320 liraydı, saate 290 lira vermiştim. vefatından sonra saat yine bana kaldı, sahnede hep o saati takarım, babamı yanımda hissetmek için."

    hürriyet, 22.03.2005, sayfa 4
  • yetmişlerde müzik yapan ta$ gibi bir grup...macarlardı.. sanırım hala macıyorlar.
  • kurt sürüsünün en zayıf üyesinin adı.

    sürünün omegası olarak bahsedilir, dişi ya da erkek olabilir. sürüdeki bu rolü ona kabullendirilir ve o da bu role göre hayatını sürdürür. örneğin bir hayvan avlandığında avdan hakkını en son o alır.

    alfa erkeği çok bilinir belki ama omega da onun tam tersidir aslında.
  • başa bela saattir. babam saolsun, bir adet seamaster otomatik hediye etti 6 sene önce, geçenlerde saat durdu. bakıma verdim, adamlar 500 tl periyodik bakım parası aldılar. bir de kayışı değiştirdim, kelver kayış için de 400 tl aldılar. böylece bir tissot parasını 5-6 senede bir ödeyeceğimi ögrenmiş oldum.
  • çanakkale savaşı esnasında, albay mustafa kemal' in göğsüne gelen şarapnel parçasının isabet ettiği saatin markası.
  • kolunda omega saat takan birine alaycı gözle bakan bir “zengin” ya zengin değildir ya da sonradan görmedir. dahası bir saat takarak zengin hissedeceğini sanan insan da ciddiye alınmaz.

    174 yıllık geçmişinde uzaya saat göndermiş, olimpiyatların zaman tutucusu olmuş, james bond'un koluna ürününü yerleştirmiş bir markaya fakir saati muamelesi yapana asıl ben alaycı gözle bakarım.
  • gectigimiz aylarda elime ailemden 2 adet omega gecti. biri gumus kasali, kapaksiz ve kostekli, 1890larda uretilmis bir saat. bu saatin tarihi bir onemi de var. (buyuk taaruzda turk suvarisinin yaptigi cephe gerisine sarkma harekati ve afyon ustunden manisa belkahve'ye intikali sirasinda zamani bu saat tutmus.) saat 130 yasina, en son 1940larda servis gormus olmasina, 40 senede 2 veya 3 defa kurulmus olmasina ragmen hatasiz calisiyordu. inanilmaz bir durum. ikinci saat 1930lardan, kol saati tipinde, o donem icin jumbo boy diyebilecegimiz bir saat. sedefli kadrani ve altin kaplama kasasiyla kurulmadigi 40 senenin sonunda tamamen durmustu. hafif sallayinca calismaya basladi. gordugu bakimin ardindan 10dakika olan gunluk sapmasi 1 sn civarina indi. 90 senelik bir saat icin gene gercekten iyi bir sonuc.
  • geniş kapsamlı değerlendirmelere göre genelde en iyi saat markasıdır. forbes'un yaptığı 2022 listesinde de yine en iyi saat markası olarak gösterilmiştir. tarihi boyunca hep en iyiler arasında yer almıştır, olimpiyatlar ve nasa görevleri için seçilmeyi başarmıştır, dünya savaşlarında çok büyük oranda tercih edilmiştir, birinci dünya savaşında atatürk, ikinci dünya savaşında ise ingiliz ordusu bu markanın saatlerini kullanmıştır, james bond ile özdeşleşmiştir, seamaster ve constellation gibi dresswatch'ları 60lara kadar, speedmaster ve seamaster gibi spor saatleri ise hala daha saat dünyasının en bilindik saat modellerinden olmuştur. popülaritesi hiçbir zaman azalmamıştır. hiçbir zaman en prestijli, en pahalı, en komplike olmamakla beraber hiçbir zaman çok büyük satış ya da kalite düşüşleri de geçirmemiştir. her zaman çok kaliteli, çok uzun ömürlü, çok güvenilir ve çok iyi dizayna sahiptir. aslında tam da erkekleri kendine çeken maskülen bir mühendis kafasına sahiptir bu yönüyle. tam bir isviçreli olarak lüks, işlevsellik ve uzun ömürlülüğü bir arada sunabilmiştir. dünya'da mühendisliğin 3 ayağı olan işlevsellik, uzun ömürlülük ve ucuzluk isviçre'de işlevsellik, uzun ömürlülük ve lüks olarak işler çünkü. bu da onu aslında en stabil markalardan biri belki de en ilki yapar. kriz dönemleri en az olan markalardan biri olmuştur hep. bu bağlamda hem her kategoride iyi saatleri olmasıyla, çok bilinir olmasıyla, her daim popüler olmasıyla, son derece kaliteli olması ve en pahalı olmamasıyla çok optimum bir saattir. saat dünyasının en güvenli limanlarından birisidir. son dönemde çıtasını daha da yükseltecek yeni saatlerle gelmektedir. özellikle 2008-10 sonrası büyük bir kalite ve tasarım sıçraması yapmıştır. tabii bu fiyatlarına da yansımış ve daha üste doğru konumlanmaya başlamıştır.
  • yunancanın son harfi... o
  • her zaman (özellikle de swatch group'a geçtiğinden beri) çok kalabalık bir kataloğa sahip olan markadır. bu avantaj gibi görünse de bence markanın en büyük handikapı budur. çok fazla limited edition, model, renk çıkarıyorlar ve bir yerden sonra kayboluyorsun ürün gamı içinde. bu konuda biraz sadeleşmeye gidip üretim kapasitesini sabit tutarsa birkaç seneye ulaşılmaz bir markaya dönüşmesi işten bile değildir. ha böyle olması müşterinin dezavantajına, orası ayrı. ne güzel en üst kaliteyi gayet makul fiyatlara ve istediğin renk kombinasyonuyla alma imkanı var şu an. ancak bu durum maalesef markanın imajına yarardan çok zarar getiriyor, bu da bir gerçek.
hesabın var mı? giriş yap