on the road again
-
aslında trip halinde, uzay-zamanı bükerek zihinde yapılan bir yolculuğun şarkısıdır. uyuşturucun etkisiyle, sözüm ona trip halinde zirvedeyken, görüntülerin iç içe geçip karışması gibi ve zihnin bulanık oyunlarında sanrıların ve hatıra parçacıklarının yan yana gelmesi ve akabinde fiziki gerçeklik algısının çarpıtılması gibi şarkının sözleri de geçmişe, şimdiye ve geleceğe dönük vurgularla ilerler. nitekim bir anneye, bir sevgiliye ve bir de kendine seslenir şarkıdaki ses... adeta tüm zamanlar fantastik bir zaman diliminde birbirine karışmıştır. bu yanıyla içeriğe katkıda bulunacak şekilde müzik de bir trans halinde bestelenmiş gibidir veya o izlenimi verir... 68 kuşağının ve dünyanın en güzel şarkılarından biridir.
trip: uyuşturucu etkisindeyken görülen hayaller ve sanrılar bütünü. fiziki gerçeklikten kesin kopuşlar yaşanmaktadır. örneğin kapalı bir mekândayken ve doğal olarak hiç mümkünü yokken dörtnala koşan bir at görülebilir. ve özellikle lsd'yi baz alarak yazdım şarkıyla ilgili entry'i. -
uzun izban yolculuklarını katlanılabilir kılan willie nelson şarkısı.
-
willie nelson versiyonunun vokallerinde ördek kullanılmış gibidir..
-
insanın kendini yola vurasını getiren parçadır...
canned head in söylediği parçanın sözleri şu şekildedir...
well, i'm so tired of crying, but i'm out
on the road again.
- i'm on the road again.
well, i'm so tired of crying, but i'm out
on the road again.
- i'm on the road again.
i ain't got no woman
just to call my special friend.
you know the first time i traveled out
in the rain and snow,
- in the rain and snow.
you know the first time i traveled out
in the rain and snow,
- in the rain and snow.
i didn't have no payroll,
not even no place to go.
and my dear mother left me when
i was quite young,
- when i was quite young.
and my dear mother left me when
i was quite young,
- when i was quite young.
she said "lord, have mercy
on my wicked son."
take a hint from me, mama, please
don't you cry no more,
- don't you cry no more.
take a hint from me, mama, please
don't you cry no more,
- don't you cry no more.
'cause it's soon one morning
down the road i'm going.
but i aint going down that
long old lonesome road
all by myself.
but i aint going down that
long old lonesome road
all by myself.
i can't carry you, baby,
gonna carry somebody else. -
-
(bkz: turn the page)
-
yalın notalardan oluşan, ancak dinlemesi son derece keyifli bu canned heat şarkısı battlefield vietnam oyununda görevlerden biri yüklenirken çalmaktadır. adına yakışır şekilde otomobil kullanırken veya yolculuk ederken müthiş gider. solistleri mickey hart'ın sesi olmasa bu şarkı böyle harika olur muydu, o da başka bir konu.
-
insanda bir tepsi antep fıstıklı baklava yemiş gibi koşturma isteği uyandıran gaz ama oturaklı canned heat şarkısı.
-
bernard lavilliers'in şükela bir şarkısı. canlı versiyonu (2005 escale au grand rex olanı) daha bir keyiflidir. sözleri eksik kalmasın:
nous étions jeunes et larges d'épaules
bandits joyeux, insolents et drôles
on attendait que la mort nous frôle
on the road again, again
on the road again, again
au petit jour on quittait l'irlande
et derrière nous s'éclairait la lande
il fallait bien un jour qu'on nous pende
on the road again, again
on the road again, again
la mer revient toujours au rivage
dans les blés mûrs y a des fleurs sauvages
n'y pense plus, tu es de passage
on the road again, again
on the road again, again
nous étions jeunes et larges d'épaules
on attendait que la mort nous frôle
elle nous a pris les beaux et les drôles
on the road again, again
on the road again, again
ami sais-tu que les mots d'amour
voyagent mal de nos jours
tu partiras encore plus lourd
on the road again, again...
on the road again -
bringing it all back home albümünden bir bob dylan şarkısı.
sözleri şu şekildedir:
well, i wake up in the morning
there's frogs inside my socks
your mama, she's a-hidin'
inside the icebox
your daddy walks in wearin'
a napoleon bonarparte mask
then you ask why i don't live here
honey, do you have to ask ?
well, i got to pet your monkey
i get a face full of claws
i ask who's in the fireplace
and you tell me santa claus
the milkman comes in
he's wearing a derby hat
and you ask why i don't live here
honey, how come you have to ask me that ?
well, i asked for something to eat
i'm hungry as a hog
so i get brown rice, seaweed
and a dirty hot dog
i've got a hole
where my stomach disappeared
then you ask why i don't live here
honey, i gotta think you're really weird.
your grandpa's cane
it turns into a sword
your grandma prays to pictures
that are pasted on a board
everything inside my pockets
your uncle steals
and you ask me why i don't live here
honey, i can't believe that you're for real.
well, there's fist fight in the kitchen
they're enough to make me cry
the mailman comes in
even he's gotta take a side
even the butler
he's got something to prove
then you ask me why i don't live here
honey, how come you don't move?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap