• tarantino'nun gövde gösterisi yaptığı brad pitt'in devleştiği bir başka harika filmi.

    filmi izlemeden önce charles manson ve tate olayını öğrenip izlenmesini öneriyorum filmin sonunu çok güzel bağlamış paralel evrende tarantino aynı soysuzlar çetesi filminde yaptığı gibi ayrı bir evreni var adamın.
  • fazla uzun ve tarantino standartlarına göre kötü film. filmin en güzel tarafı tartışmasız margot robbie'nin bacakları.
  • tarantino filmi gibi olmayan tarantino filmi. o eski diyaloglar ve o eski şiddet o güzel atlara binip gitmiş. elde kalan o güzel müzikler sadece.
  • çok buyuk bir beklentiyle izlediim ve kesinlikle karsilayamadi ama gitmenizi oneririm bu kadroyu baska filmde goremezsiniz sadece basroller degil yan rollerde oynayan oyuncular bile tanidik yuzler senaryoya gelince en begendigim tarafi gercekci olmasi ama film uzun ve sıkıcı zamam gene geciyor bir sekilde kisacasi anlamsiz bir senaryo olmus filmin son 20dk si ise gercekten guzel olmus gulme,heyecan,drama hepsini guzel bir sekilde vermis filme imbd olarak 6.5 veriyorum
  • bulunduğum şehirdeki 2 sinemadan birinde günde 4 seansla vizyona girmiş film.
    quentin tarantino nun 10. filmi (serileri tek sayarsak 9), 21. yy'ın en ünlü 2 oyuncusu olan brad pitt ve leonardo dicaprio nun beraber rol aldığı ilk film, bunun dışında kadrosunda margot robbie ve büyük sinema ustası al paçino gibi önemli isimler yer almakta.

    işte bu büyük filmi izlemek için biletlerin tükenmeyeceğini düşünerek 20.00 seansı için saat 19.50 de sinema salonuna giriş yaptım. gişeye yönelerek filmin adını söyledim, gişe görevlisi henüz hiç izleyici olmadığını gelen tek izleyicinin ben olduğumu bu yüzden filmin oynatılmayacağını söyledi.

    işte bu büyük film, şehirdeki 2 sinemadan birinde vizyona girmesine rağmen, günde sadece 4 seans olmasına rağmen, vizyonunun ilk günü olmasına rağmen ve bu sıcak yaz günlerinde sinemaya gidilebilecek en iyi saatte sadece 1 izleyicisi olduğu için oynatılamıyor.

    bu arada sinemada izleyicisi olan ve izlenebilecek 3 film vardı onlarda geniş aile 500, siccin 600, hızlı ve öfkeli 1300 dü.
  • --- spoiler ---

    yıllarca bekleyişten sonra nihayet izledik filmi. öncelikle charles manson muhabbetlerini filmden önce bildiğim halde film pek beklentimi karşılamadı. birde bu muhabbetleri bilmeyen birinin filmi izlediğini düşünün. sanırım ilk tepki "bu sarışın kadın filmde niye oynadı? ne saçmaydı bunların amacı neydi ki" gibi şeyler olacaktır. ayrıca film vizyona girmeden önce filmin muhteşem sonunu tahmin etmiştim: #90411791

    pulp fiction'a benzeyen bir film olacaktı demişti tarantino. hikayenin ucuz olması dışında neresi benziyor diye sorsam yanlış olmaz. çünkü tarantino tarzına en uzak film olmuş. ayakları gözümüze sokup 1-2 tane kamera hareketiyle tarantino filmi olmuş olmuyor. bir şeyler eksik filmde ve bunu hissediyorsunuz. normalde uzun filmleri severim beni daha da içine çeker ama hollywood'da tam tersi olmuş. filmin çoğu kısmında bunalıyor ve klasik tarantino finali ne zaman olacak diye bekliyorsunuz.

    son 20 dakikası filmi biraz kurtarıyor ama sizi ne kadar tatmin eder orasını bilemem. yani en azından tarantino'dan istediğinizi alıyorsunuz hemde fazlasıyla. oyunculuklara gelirsek leo'nun pitt'den daha iyi bir oyuncu olduğunu düşünen ben ilk defa bunu sorguladım. pitt filmde resmen döktürmüş ve karakteri daha ilgi çekici. yalnız epey yaşlanmış reis çok fazla belli oluyordu. al pacino'yu bu kadar az görmüş olmak büyük bir hayal kırıklığı uğrattı bünyemde. zaten film leo-pitt-margot'un dışına pek çıkmıyor. usta oyunculardan tutun günümüzün popüler oyuncularına kadar hepsine figüran gibi az rol verilmiş. michael madsen ve tim roth'un filmde oynadığını filmden çıkınca öğrenmiş olmak garibime gitti zira inanın filmde nerede göründüklerini hatırlamıyorum. yine günümüzün popüler dizilerinden tanıdığımız maya hawke, victoria pedretti, sydney sweeney gibi isimlerde vardı. yani kadro bol ama bu filmi iyi yapmıyor.

    bir tarantino filminde ilk defa soundtrack'ler hoşuma gitmedi. normalde bu adamın hangi filmini izlesem gider müziğini açar tekrar tekrar dinlerim. kaldı ki tarantino abimiz mükemmel müzikleri mükemmel sahnelerde kullanmayı bilen birisi. ayak fetişi olayının boku çıkarılmış. horlama ve göt fetişleri de eklenmiş tarantino lügatına. bu sayede yönetmenler yaşlandıkça kötü film yapıyor sözünü doğrulamış oldu tarantino. bu filme efsane diyen beyinlerin pulp fiction, django, kill bill gibi filmlere ne sıfat taktıklarını merak ediyorum. bu film efsaneyse o filmler allah katındadır. o yüzden bu filme efsane demek ne kadar saçmaysa çöp demekte bir o kadar saçmadır. yoklukta gider. 7/10
    --- spoiler ---
  • "sevişme, savaş" diyor tarantino bu filmiyle. şiddet dilini yine bir intikam aracı olarak kullanmış.

    -spoiler-

    inglourious basterds filminde hitler ve nazileri bir sinema salonuna doldurup yaptıkları kötülüklerden ötürü hepsini kurşuna dizmiş ve vahşice yakmış, django unchained filminde ise ırkçı beyazları, öfkeli bir kölenin silahından çıkan kurşunlarla bok çuvalına çevirmişti.
    bu sefer hedefinde manson'ın müritleri var. tarantino'nun, sharon tate ve arkadaşlarına yapılanları roman polanski'den bile daha kişisel algıladığı ortada. tüm film sharon tate için yakılmış bir ağıttı resmen. yakılan bu ağıta bir itirazımız yok. yaşadıkları korkunç ve anılmayı fazlasıyla hak ediyor. ancak burada mesele biraz farklı. işin boyutu manson ve müritlerini aşıp, hippilere ve onların temsil ettiği ideolojiye kadar gidiyor. inglourious basterds fiminde nazilere uygun gördüğü sonu, bu filmde müritlerden bir kıza uygulamaktan hiç çekinmiyor. nazileri canlı canlı yaktığı gibi, hippi kızımızı da havuzda lav silahıyla küle çeviriyor. her ikisi de yaptıklarından dolayı böyle bir ölümü hak ediyorlar. fakat, 1960'ların sonunda hippilerin temsil ettiği ideoloji de bu ateşten etkilenmiyor mu sizce? manson ve müritleri o dönemin popüler akımından etkilenmiş olsalar da, onlara filmde yapıldığı gibi sürekli "hippi" denilmesi kolaya kaçmak olur. manson bir tarikat lideriydi ve yaptıklarının o zamanki hippilerin savundukları ile yakından uzaktan bir alakası yoktu. vietnam savaşında bir ülkenin işleyebileceği tüm insanlık suçlarını işleyen amerikaya, o topraklardan kafa tutabilmiş ve bir taraftan da kafayı bulmuş barışçıl bir hareketin, manson ve müritleriyle bu denli yakından ilişkilendirilmesi ne yalan söyleyeyim hoş olmamış.

    filmde canımı sıkan bir diğer sahne ise bruce lee ve dublör cliff'in yer aldığı dövüş sahnesi oldu. fragmanlarda bruce lee'nin yer aldığını görünce tarantino'nun efsaneyi nasıl işleyeceğini çok merak etmiştim. çünkü, kill bill filmlerinde baş roldeki hanım ablamıza giydirdiği sarı renkli kıyafetle bruce lee'ye selam yollamış ve bu sebeple efsaneye sonsuz saygısı olduğunu düşündüğümüz bir yönetmendi tarantino. meğerse yanılmışız. bu filmdeki sahneyle resmen efsaneyi yerle yeksan etmiş. unutmayın ki muhammed ali nasıl sadece bir boksör değilse, bruce lee de yalnızca bir dövüş filmleri yıldızı değildir. her ikisinde de karşımıza çıkan ve belki azıcık da sizi rahatsız etmiş olan kibrin haklı bir nedeni vardır. muhammed ali, hor ve hakir görülen amerikadaki siyah ırkın temsilcisiydi. "i am the greatest" diyerek yüzlerine karşı haykırdığı kalabalıklar yıllarca siyahları küçük gören beyazlardı. bruce lee de benzer bir amaçla hollywood'a adım atmıştı. yüzyıllardır hor görülen ve batılılarca sömürülen sarı ırkın üstün taraflarını göstermeyi kendine ödev bilmişti. sırf bu amaçla, the way of the dragon filminde, chuck norris gibi beyaz amerikalıların gücünü temsil eden bir film ve dövüş yıldızını, batı medeniyetinin temellerini atan roma imparatorluğuna ait kolezyumda bir çuval gibi derdest edip yere çalmıştı. bu zafer, doğu milletlerinden birinin sinema ekranında bir beyazı bu denli acımasızca yendiği önemli anlardan biriydi. tarantino'nun bu unutulmaz anı yok etmeye çalıştığını iddia etmek çok ağır kaçar; ama efsaneye yapılmış haksızlığı da dile getirmeden edemezdim.

    -spoiler-

    bunların harici yine klasik bir tarantino filmi... izlemesi zevkli ve heyecanlı...
  • tarantino bu filmi 80'ler ya da 90'larda çekse bruce lee hayranlarından iyi bir sopa yerdi, dedirten film. bir kaç nesli birden etkilemiş, ölümünden sonra bile yüzlerce taklidinin çekildiği, hemen her erkeğin odasında posteri bulunmuş bir kişidir bruce lee. tarantino da ekmeğini yedi vakti zamanında. kill bill filminde o efsanevi siyah çizgili sarı eşofmanından keto maskesinden ve dövüş sekanslarından çok faydalandı. şimdi saygı duruşunda bulunması gerekirken böyle bir şekilde ele alması gerçekten çok ayıp kaçmış.
  • bu dicaprio harbiden kalite bir adam
  • sicak sicak filmden ciktim.

    --- spoiler ---

    sanirim bizim tum seans biraz daha bilincliydi, son sahnelerde herkes hem duygusal hem de orgazmik anlar yasiyordu. sikik hippieler dayak yedikce biz cosuyorduk. keske sharon da bugun bizimle izleyebilseydi.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap