• yüksel'in perihan ablası/teyzesidir. halsiz düştüğünde, iyi misin perihan teyze, diye sorana "bayır turpu gibiyim" şeklinde cevap verendir.
  • perihan pulat benim meslektaşım…
    1976 yılından beri tanırım onu…
    ona perihan abla derim…
    şimdi 75 yaşlarında olmalı…
    sosyalisttir…
    muhaliftir, isyancıdır, aykırıdır, dik duruşludur, haksızlıklara karşı gelemeden duramaz…
    militanca bir duruşu vardır, korkusuzdur, çekincesi yoktur…
    yanlış anlaşılmasın; kişiliği özünde ince düşüncelidir, yaşama, doğaya, insanlara karşı duyarlıdır, naiftir…

    hangi yıl hatırlamıyorum, onun, “dünya emekçi kadınlar günü” nü küçük bir saksı içinde açmış bir sümbülle kutlamıştım…
    aman nasıl mutlu olmuştu…

    ertesi gün üzgün ve dökük bir şekilde odama geldi elindeki sümbülle:
    “ben buna nasıl bakacağımı bilmiyorum, yaşatmayı beceremem, ölümüne neden olurum…kendimi nasıl affederim sonra” dedi…
    ona nasıl bakması gerektiğini anlattım:
    “solunca bana getir, soğanını bahçeme ekerim, seneye tekrar açar” dedim…
    önce inanamadı, ama ikna olunca çok rahatlamıştı…

    eşi genç yaşta ağır bir hastalığa yakalanmıştı, evde bakıma muhtaç hale gelmişti..
    perihan abla eşi ölünceye kadar ankara dışına adımını atmadı…
    eşini anlatırken gözlerinin içi gülerdi, “o benim köşe süsüm…” derdi…

    emekli olduktan sonra alanların, yürüyüşlerin, protestoların, “perihan teyzesi” oldu… çok cop, biber gazı yemiş, yerlerde sürüklenmiştir, defalarca gözaltına alınmıştır…
    polislerden biri ona, ""sen daha ölmedin mi!" diye sorduğunda “"size inat 100 yaşıma kadar yaşayacağım" demiş…

    1 mayıs günü tandoğan’ da halay çekenlerin arasında gördüm onu…
    gençlerin arasında neşe ve coşku içindeydi…
    hemen arkadaşımı bulup onunla birlikte resmimizi çekmemizi istedim…
    arkadaşımı alıp geldiğimde halaydan ayrılmıştı…
    kalabalığın içinde çok aradık ama bulamadık…

    demek tandoğan’ daki etkinlik bittikten sonra yüksel caddesi’ndeki aylardır süren, “işimizi geri istiyoruz” eylemine destek için katılmaya gitmiş ve polisler diğer üç kadınla birlikte onu bu hale getirmiş…

    biliyorum, başına ne gelirse gelsin onu hiçbir zulüm, eziyet; direnişlerden, protestolardan, gösterilerden, meydanlardan, sokaklardan caydıramayacaktır…
    hasan özsan
  • ne yazık ki konur sokak'ta saldırıya uğramış devrimci kadın. kendisini yeni tanıdım. her eyleme saatler öncesinden gelir, muhabbeti tatlıdır. hayatını "mücadele" üzerinden kurmuştur. yan uğraşları arasında uyumak, yemek yemek vesaire vardır. umarım tez zamanda iyileşir.
  • kendisini darp eden polise 3000 lira ceza verilmiştir, yetmemiş 15 ay taksit yapılmıştır; o da yetmemiş cezası ertelenmiştir.

    * https://www.birgun.net/…3-bin-lira-para-cezasi.html

    tekrar söyleyelim, bu kadının tek yaptığı "işimizi geri istiyoruz" eylemine katılmasıdır ve darp anı kameralara yansımıştır. kendisini darp eden yavşağın daha öncelerde de benzer saldırıları olduğu mahkemede belirtilmiştir.

    sorsanız büyüklere saygı yok efendime söyleyeyim toplu taşımalarda yaşlılara yer verin duyuruları, yok 65 yaş üstüne ücretsiz ulaşım gibi çeşitli minnoşluklarla yaşlılarımıza gereken önemi gösterildiği izlenimini uyandıran devlet kurumlarının gerçek yüzü bir kez daha görülmüştür böylelikle.

    hükümete yakın olun da ne bok yerseniz yiyin amk nasılsa cezası yok. polis olunca suç işlemek yasal hak mı? bu yavşak bir gün çıksın karşıma, mesleğine ve devlet korumasına güvenmeden, bakalım kendisinden 40 yaş büyük kadına el kaldırmak kadar kolay mı her şey.

    o yavşak: https://twitter.com/…ara/status/1093582902770712576
    o yavşağın ittirdikten sonra seri adımlarla geriye doğru kaçması* ve görevi halkın güvenliğini sağlamak olan polislerin, 75 yaşında kadının yere düşürülmesi günlük hayatın bir parçasıymış gibi kılını kıpırdatmadığı anlar: http://sendika63.org/…irilara-cesaret-odulu-529546/
  • ankara yüksel caddesi’nin karanfili.
    işkence eden polise de ödül gibi sadece 3 bin lira para cezası verildi.
    haber
  • şimdi ben bu kadını ittiren / darp eden polisi merak ediyorum. dava sonuçlandı ve malum, başına bir iş gelmedi ama nasıl hissediyordur tam şu an, merak ediyorum. pişman olmuş mudur acaba? bu kişinin hala bir insan olduğunu hayal etmeye çalışıyorum. kadını ittirdiği tam o andan kadının yere düşüş anına kadar neler geçti aklından ve o kadarını yerde acı çekerken gördüğü o bir saniyelik bir anda pişman olduğu için mi arkasını dönüp kaçarcasına uzaklaştı? yoksa suçluluk psikolojisi mi? yoksa şu an nasıl da koydum kadına yaprak gibi havalandı mı deyip keyif sigarasını içiyordur?
  • hayatini kaybetmistir maalesef.
  • bir eylemde tanıştık onunla. sonrasında eylem ve etkinliklerde, yüksel'de, konur'da, sokaklarda denk geldik, sohbet ettik. muhtar gibidir, tanımadığı yok sanki. hiçbir zaman yorgun, keyifsiz görmedim. yazar arkadaşın da dediği gibi her zaman turp gibidir, öyle der. şimdi inanamıyorum gitmiş olduğuna.

    güler yüzü, pozitifliği, mücadelesi ve devrimciliğiyle hatırlayacağım. ufkumu açtığın ve kattığın her şey için teşekkürler perihan ablacığım.

    ek: 2018'de ankara'daki bir eylemde maruz bırakıldığı müdahale -saldırı- sonrası tedavi altına alınmıştı. ve malesef iyileşemeyip, dün yoğun bakımdayken hayatını kaybetmiş. taş gibi kadın direnişinin bedelini canıyla ödemiş...
  • şahsen tanımıyorum. ama her eylemde görürdüm bu kadını. birçok kişi için cesaret örneğiydi. toprağı bol olsun.
hesabın var mı? giriş yap