• ciddi bir konu icine yerlestirdikleri mizahi ogeler(ki cogu ateist ortayasli gazeteci'nin dindar yasli kadinla farkliliklari sayesinde olusan bir mizah) ile cok izlenesi bir film.
  • --- spoiler ---

    -ama ben insanlardan nefret etmek, senin gibi olmak istemiyorum! haline bak!
    -ben -sadece- sinirliyim.
    -yorucu olmalı!

    ** * *

    --- spoiler ---
  • judi dench oyunculuğuna hayran kaldığımız başarılı bir film. yaşlı güzellik. botoks yok, saçmasapan estetikler yok; yalnızca oyunculuk!

    "kayıp aranıyor/bulunuyor/seviniliyor ya da üzülünüyor" türü yapımların en iyilerinden biri. 98 dakikalık biyografik film nasıl başladı nasıl bitti anlaşılamıyor; akıcılık hat safada, senaryo kalitesi de aynı ölçüde başarılı. bu tarz filmlerde zaman zaman görülen gereksiz gerilim ve kasvet tuzağına da düşmemiş bir yapım.

    türü sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken seyir zevki yükske bir film olmuş.

    7 / 10.
  • güzel bir kadın ismi. katolik kilisesine ait bir azize ismidir aynı zamanda ve yunanca gücün arkadaşı anlamına gelirken, roma ve italyancada güçlü aşk veya sevgili anlamında kullanılıyormuş.
  • bugün izledim bu filmi. gerçek bir hikayenin önce hikayesinin yazılması ve sonra sinemaya aktarılmasından mıdır, naif bir mizahın çok tatlı bir şekilde filme yerleştirilmesinden midir, inanılmaz bir haksızlıkla çok erken yaşta tanışan kadın karakterimiz philomena'nın metanetli duruşundan mıdır artık bilmiyorum etkilendim bu filmden. insani bir hikayenin izleyiciyi içine kolay çektiğini ve filmin son saniyesine kadar bırakmadığını söyleyebilirim. filmin bir yerinde martin sixsmith "türkiye'de deprem olduğunda tanrının günahkarları cezalandırdığını söyledi bazı insanlar" gibi bir laf geçti, bu düşüncenin saçmalığından dem vurdu şimdi tam hatırlamıyorum kelimesi kelimesine. 7.4 yetmedi mi zihniyetinin ingiliz yapımı filmdeki bir replikle eleştirilmesi hem biraz ilginç bir sürpriz oldu hem de o konuya çok uygun düşmüştü, bunu da buraya not etmek isterim.

    fırsatınız varsa vizyondayken izleyin, pişman olmazsınız.
  • hayatının bir kısmını bir magdalene asylum'da geçirmiş philomena lee'nin hikayesini anlatan film.

    benzeri kurumların kuzey amerika, avustralya ve büyük britanya'da da var olduğunu
    en sonuncusunun irlanda'da 1996'da, londra'da ise 1966'da kapandığını

    öğrendikten sonra daha bir acı olan film. diğer taraftan da doğuya şöyle böyle diyen bu milletlerin görmediğimiz bir yüzünü bizlere gösteriyor.

    ayrıca (bkz: the magdalene laundries) (bkz: the magdalene sisters)
  • rahat izlenen film demişler ama izlerken beni sadece sinir manyağı yapan filmdir.

    --- spoiler ---

    filmdeki sert katolikler, kiliseler,doğum sahnesindeki çığlıklar, o küçücük antonie'nin koparılıp alınması, yapılan eziyetler, tam buldular dediğim anda aslında o antonie'nin ölmüş olması, güya tanrıya hesap vermeye razı olan vicdansız rahibeler vs.
    --- spoiler ---

    filmin rahat olan kısmını bir arkadaş gösterebilir mi acaba? küçük espirilerle süslenmiş olsa da filmin tamamı dram. ve film izlerken hassas olan bünyeniz varsa bunu hesap ederek uyumadan önce izlemeyin sakın. mideniz sıkışır,uyuyamazsınız sonra.
  • kalbe bir düğüm daha atan film.
  • judi denchin çok başarılı bir oyunculuk çıkardığı istanbul film festivali kapsamında izleme şansı bulduğum sinema filmi.

    --- spoiler ---

    filmde beni en çok etkileyen nokta, oğlunu arayan philomena isimli irlandalı kadının bu yolculuk sırasında tek merak ettiği noktanın "oğlum beni hiç aklından geçirdi mi? bunu bilmek istiyorum" sorgulamasını yapmasıydı. oğlu manastır tarafından çok küçük yaşta kendisinden zorla alınarak bir aileye evlatlık verilmişti ve oğluyla ilgili 50 yıl boyunca hiç kimseyle konuşmamıştı. 50 yıl sonra oğlunun izini bulmak için bir gazeteciden yardım istemeye karar verdiğinde aklındaki o tek sorunun cevabını bulma merakıyla yoluna devam etti. bir insanın başka bir insanı sadece aklından geçiriyor olmasının bile karşı taraf için ne kadar değerli olduğunu anlatması açısından etkileyici bir film olduğunu düşünüyorum. tabii bir de feriye sinemasında izliyor olmak da ayrı bir büyü katıyor işin içine. film sonrası sahilden beşiktaşa doğru sessizce yürürken o anlamsız gülümsemenizle başbaşa kalırsınız bir süre.

    --- spoiler ---
  • filmde türkiye lafı geçmektedir. ingiliz filmi değil mi tabi adamlar yine dokundurmuşlar.

    --- spoiler ---

    philomena ve gazeteci, bizim philo'nun oğlanla birlikte adoptive olarak verilen mary'nin evinden dönerken philomena günah çıkarmak ister. kilise yolunda ikili din muhabbetlerine girer. gazeteci tanrıya inanmadığını falan söylerken ikili bir süre bu konu üzerinde tartışır. sonra gazeteci der ki,

    ı read a very funny headline in a satirical newspaper the other day, about the earthquake in turkey. ıt said ‘god outdoes terrorists yet again.’ why god feels the need to wipe out hundreds of thousands of innocent people escapes me. you should ask the priest about that while you’re in confession. he’ll probably say, ‘he moves in mysterious ways.’
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap