• ben yapınca böyle olan spordur.
  • garip diyaloglara vesile olabilen ata sporumuz

    hoca: ellerimiz yok.
    öğrenciler: ...
    hoca: kafamız yok.
    öğrenciler: ...
    hoca: biz şu anda bir topuz.
    pilates grubunun içinde görünen tek erkek: hayırlı uğurlu olsun...
  • umumi tuvaletlere girdiğinizde klozete oturmak istemiyor ve 2 cm kala çömeldiğinizle mi kalıyorsunuz? bu sırada güçsüz kaslardan dolayı bacaklarınız titriyo, biyerlere tutunmak istiyor ama düzgün biryer bulamıyor musunuz? işte bu pilates denen şeyle havaya oturduunuzda bile artık kaslarınız ergonomik bilgisayar koltuğundaymışcasına rahat ve güçlü.

    ---reklamlar---

    ciddi ciddi yararlı bi aktivite
  • cd izleyerek yapılması biraz zor olan - galiba- spor.
    nasıl mı?

    komut:
    kaburgalarınızı kalçalarınızdan ayırın.
    ekrana salak salak bakan parabellum:
    abi? nasıl yani? senin konu mankeni ağaç gibi dikiliyor orada. zaten giydirmişsiniz simsiyah. yan dönse görürüm belki de. kaburga kemikleri hangileriydi be?

    komut:
    sırtınızın üst kısmına nefes alın.
    parabellum:
    üste nefes al, sırta doğru,haydi, bir , iki, üç. ay ay ay gene bulamadım sırtımı, gitti ciğere. bari diyaframa gitseydi.

    komut:
    kürek kemiklerini aşağı doğru bastırın.
    parabellum:
    elimizle mi?

    komut:
    dik durun.
    parabellum:
    hadi len!

    komut:
    eğilirken nefesinizi burnunuzdan alıp beş saniyeden kısa olmamak şartı ile vererek doğrulurken sol kolunuzu dirseğinize çarpıp sağ bacağınızla da uçan tekme atmaya çalışın
    parabellum:
    boğuluyorum

    komut:
    şimdi sadece yüzde on rahatlayın ( şerefsizim var bu)
    parabellum:
    hö?

    komut:
    pelvisi asla unutmayın
    parabellum:
    ne pelvisi?

    komut:
    bu egzersizleri yaparken herhangi bir yerinizde zorlama hissettiğiniz anda egzersizi derhal bırakıp bir doktora başvurun.
    parabellum:
    galiba ben ağaçtan yapılmışım.

    komut:
    acı skalasında sekiz, hatta dokuzu göreceksiniz.
    parabellum:
    hani zorlama yoktu?
  • boyum aşırı uzun olduğundan yaşlanınca iki büklüm kalmayayım diye ne yapsam diye düşünürken "duruşu düzeltir" dediler... ekşiye başvurduk ama klasik ekşici tavırlılar yine amcık amcık konuşup heves kırmakta beis görmemiş.
    bir psikolojik rahatsızlık başlıkları, (minör depresyondaki adamı paranoid şizofren yaparsınız kendimi öveceğim derken)
    iki spor başlıkları...
    yapacağınız yorumlara sokayım.

    kimi demiş ertesi gün zayıfladım, kimi demiş başlamayın, kimi hocasız asla, kimi olur ben yaptım demiş. kimi spor değil demiş, kimi ağababası... kadınlarklübünden hallice bir tartışma ortamı gerçekten brava.

    karın kasından, yuvarlak poposundan bahsedeceğim derken format ağlatan mı dersin; spor salonuna ortaklığı var herhalde ki videodan tıp öğrenmeye benzeten mi dersin. yok mu bunun tek bir doğrusu arkadaşım? yorum farkı olur da taban tabana zıt olur mu?

    yordunuz lan beni. yapanları sırım gibi yapıyor bu hareketler bütünü, çevremde pilates kastıran var oradan biliyorum.
  • genelde kısa kaslardan oluşan kas gruplarıyla uğraştığı için acayip hızlı bi şekilde etkisini gösteriyor. "5 derste farkı hisseceksiniz, 10 derste farkı göreceksiniz, 20 derste bambaşka bi vücuda sahip olacaksınız" söylemi kesinlikle kolpa değil.
    incelmek manken gibi olmak falan çok kafaya takılması gereken şeyler değil kanaatimce, ama benim bi ton sağlık sorunuma da çare olduğundan kendisine ekstra bi hayranlık besliyorum, misal kabızlık, bel ağrısı, boyun ağrısı, hatta migren.

    6 ay boyunca çok düzenli ve doğru bi şekilde yaptım (özel ders şart), belim hayvan gibi inceldi, bacaklarım deli gibi kaslandı, memem büyüdü?? ve uzun süredir görmeyenler boyun mu uzadı falan diye sordu. duruşu bayağı değiştiriyor çünkü. sonra 1 ay bıraktım, saçma sapan bi şekil aldı yine vücut. ama sonra iki gün üst üste hayvan gibi ağır yaptım, belim yeniden eski inceliğine döndü falan böyle mecik bişi ya da ben kafayı yedim? ben kafayı yemem bence cidden inceldi ya. mezuram var ölçtüm ince.

    ayrıca insan pilatesle garip bi şekilde vücudunun farkına varıyor, beni en çok çeken ikinci mevzu bu, kabızlığa çare oluşundan sonra. başta kolunun bacağının kaburgalarının aslında hiç de senin hükmünde olmadığını fark edip çok salak hissediyorsun. aslında hepimiz otomatiğe bağlamışız, bi şekilde yürüyoruz, nefes alıyoruz falan. ama işte pilatesle ipleri eline alıyorsun. acayip bir beden bilinci yaratıyor. bu vücut, bu kol, bu parmak dibine kadar benim, ben ne dersem o olur yeaaahhh diyosun. mütiş bi tatmin işte o. varoluşçuluğa kadar gider. yemin ederim ki gider. sartre yaşasaydı pilatesçi olurdu eminim. sartre resmen ebru şallı gibi hüff hüfff hüfff diye pilates yapardı şaşı şaşı bakarak kocaman gözlüklerinden. ben sartre'ın dvd'sini alırdım. belimle birlikte beynim de incelirdi.
  • pilatesle tanışmamız aralık aylarında doktorumun 'yaml bak tatlım sen artık tedavin için durmadan kilo alıp, kilo vercen zaten miden ve sırtında ağrılar var. sen en iyisi yoga yada pilatese başla' demesiyle oldu. zaten kemik yapısı ince olan bir insandım ve tedavim boyunca 3 kere 7 kilo alıp, ardından kilo vermem gerekiyordu. zaten azmış sırt ağrılarım yüzünden gece sıcak havlularla uyumaya başlamıştım. yogayı zaten denemiş ve sevmemiş biri olduğumdan dur şu pilatese bir bakayım dedim.

    şanslıydım. evimin çok yakınlarda bir spor salonu ve daha da güzeli allan menzelesden (avusturya ve asya pilates endüstrisinin kurucusun) zamanında ders almış iyi bir pilates hocası bulmuştum. pilatesi sosyete sporu olarak gördüğümden hakkındaki düşünelerim negatifti. kendisine özel durumumu ilettiğimde merak etme sana medical bir pilates eğitimi uygularız deyip beni daha ilk günden derse aldı.

    pilatese ilk kez başlayacaksınız ne sikindirik bir spor lan bu demeniz gayet normal. zira yaptığınız tek şey esnemek ve gerinmek oluyor. hele hareketli bir insansanız cidden sıkıcı olabiliyor. yalnız ders bittiğinde kendinizde garip bir zindelik, canlılık hissediyorsunuz. birinci ayın sonrasında artık daha zor hareketleri yapmaya başlıyorsunuz. ve tek yaptığınızın esnemek olduğunu düşünüp kalori yakmıyorum ben derken aslında daha biçimli bir vücuda sahip oluyorsunuz. kendimden örnek vermek gerekirse ilk kilo alma seansımda aldığım kilonun çoğunu bacaklardan almıştım. ( elektronik şeylerle doktor ıvır zıvır ölçümler yaptı ordan biliyorum.. birde pantolonlarım olmuyordu) tekrar kilo verip tekrar almaya başladığımda pilates yapıyordum ve ikinci ölçümümde tam istediğimiz yerden yani gövde bölgesinden kilo alıp, bacaklardan çok az aldığım ortaya çıktı. bu sayede tedavim daha iyi ilerliyordu. çok sevindim. aferin pilates.

    1,5 ay sonra streching band denilen 3 farklı kalınlığı olan bir bantla çalışmaya başlıyorsunuz. artık bantla çalışmaya başladığınızda cidden kaslar sıkılaşıyor, zorlanıyor ve daha da güzeli kalori yakıyorsunuz. ağrılar oluyor ama yanmayı hissedip sevinebiliyorsunuz. aynı zamanda bantla yapılan hareketler daha pratik olduğu için yatmadan önce yarım saat, bilgisayar başında 10 dk, dizi izlerken yapabiliyorsunuz.

    artık 2,5. ayın sonunda pilates topu ve dumblela çalışabilirsiniz. aslında daha önce de çalışabilrisiniz ama bilmem neden eğitmenler bu yolu tercih ediyor. ben en baştan beri sırtım içim topla yaptığımdan daha rahattım. topla yapmanın en güzel yanı zevkli olması. daha zıplamalı oluyor ve topunuz sırtınıza masaj yapıyor. birde aletli pilates var ama daha çok aerobik orjinli.

    herkese söylerim (pilates uzmanıymışım gibi) pilatesin amacı vücudunuzu şekle sokmak yada kalori yakmak değil, vücut evinizi güçlendirmek. daha dengeli olmanızı sağlamak.

    pilatesin yaralarına gelirsek ilk başta kan akışınızı düzene sokuyor. ondan sonra dengenizi ayarlıyor. kaslarınızı güçlendirip dışarıdan gelen darbelere karşı koruyor. ve evvet sizi sıkılatırıyor. normal doğum yapanlara kolaylıklar sağlıyor. sırt ağrılarınızı alıyor. ama en güzeli regl döneminde ağrılarınızı cidden azaltyor.

    bir ay önce pilates hocamın nişantaşında çalışmaya başlaması sonucu mayıs ortalarında dersi bırakmıştım. bu sabah kalktığımda bu bel ağrısı ne yaa regl yok hastalık yok derken bir aydır pilates yapmadığımı fark ettim. hemen topumu şişirip 1-1,5 saat sırt hareketlerimin çoğunu yaptım ve ağrılarım geçti.

    spor salonuna gidemeyecek kadar tembel olup ben evde yapcam diyenler için ebru şallı hanım kızımızı sevmesemde pilatesde iyi olduğunu itiraf ediyorum ve öneriyorum. yabancı cdlerin berbat ötesi çevirileri ve zorluk-kolaylık derecelerinin olmaması beni ebru şallıya yönlendirdi. bu sabah izledim kız cidden işi iyi yapıyor. hadii, kaslarımızda yanmayı hissedelim diye gaza getiriyor. onun dışında showplusta var onu da beğendim. hatta en beğendiğim çünkü tam benim pilates hocamın öğrettiği pilatesi öğretiyor. ebru şallınınki biraz fazka hareketli olsada showplustaki tam pilates gibi.

    son olarak entryimi bitiriken tüm formula 1 pilotlarınında yarış için aldıkları fiziksel eğitimde pilatesten büyük oranda yaralandıklarını fark ettim. güçlü ve dengeli vücutla o virajları 300 le alan pilotlar daha dengeli olmak için ve kafalarındaki 10 kiloluk kaskın yarış sırasında oluşturduğu 60 kilolk etkiden boyunlarını kırmamak için pilatesin belli hareketlerini yapıyorlar.

    not: isterseniz 75lik yada 85lik (daha küçük olmaz) bir pilates topunun üstüne oturup, ayaklarınızı yerden kaldırıp 3 kiloluk silindir bir ağırlığı sireksiyon gibi kullanmaya çalışın. formula 1 pilotlarının araçta yaşadıklarının gerçeğe en yakın similasyonunu bu sayede yapabilirsiniz.

    edit: ebru şallı güzel yapmıyor. bir iki kere daha seyredince kendisinin pilates yapamadığını anladım. neopilates en iyisi.
  • evde kediler eşlğinde pek komikli olanmış. arada bir biri gelip elimi ayağımı kokluyor "noldu lan bu patates çuvalına, hareketlendi birden" dercesine. sonra bir tanesi havada tuttuğum elime savaş açmaya karar verdi. akabinde akrobatik manevralarla birbirlerine girdiler. havaya zıplamalar, atraksiyonlu figürler filan gırla. eşoğlueşekler bana nispet yapıyorlar, "debelen debelen, asla bunları yapamayacaksın, mihahaha".

    pislik şeyler ...
    gene de yirim.
  • eskiden burun kıvırdığım, şimdilerdeyse burun, boyun, kalça ne varsa kıvırdığım hareketler bütünü.
  • ancak doğru bir beslenme ile birlikte 3 hafta içinde gözle görünür fark yaratan egzersiz hadisesi. nette bakındığım egzersiz videoları arasından şu ana kadar en pratik ve yararlı bulduğum seri sevgili antrenör lara hudson dan "10 minutes solution".

    "10 dakikada çözüyoruz pilates hadisesini" videoları evde kolaylıkla yapabileceğiniz kesintisiz, eğlenceli ve sular seller gibi terleten türden. bazı hareketler sırasında hudson'un "hadi hadi daha uzun bacaklar, daha sıkı kalçalar!" şeklinde hatırlatmaları ile aldınız mı gazı en az 3 seriyi arka arkaya yapıyorsunuz. sanki bacaklarınız her dakika bir cm uzayacakmış gibi bir aşk yaşıyorsunuz o an lakin bir yandan aşk acısından yanıp tutuşuyorsunuz.

    hudson'un 5 tane 10ar dakikalık serisi evde kendinizi ödüllendirmek için oldukça uygun. ayrıca kendisi bir makine bu kadının. hareketleri yaparken inanılmaz rahat ve konuşkan doğrusu. hani başka videolarda eğitmenler genelde önce ne yapılacağını anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor... ken hudson hareketi yaparken bir yandan anlatıyor, bacağınızı yere indirmeden havada sizi döndürüp tüm nefes alış verişlerin üstüne basa basa vurgulayıp bir yandan da anaç bir tavırla aferim diyebiliyor. böylece hareketler arasında hiç kesinti olmuyor ve herşeyi doğru yaptığınız sürece 10 dakika içinde inanılmaz ter atıyorsunuz. bazı çalışmalar yeni başlayanlar için zorlayıcı olabilir gerçi, özellikle esneme hareketleri oldukça dikkatlice ve alışana kadar vücudu zorlamadan yapılmalı. lara hudsona bakmayın siz, illüzyon o, açılar, bacaklar fln yani...

    hadi kızlar! tuck it in...
hesabın var mı? giriş yap