• daha ilk seferinden 3000 parçalık guernica'yı alarak puzzle intiharımı gerçekleştirdim sanırım.
    kedili bir evde o puzzle'ın öyle bitmeyeceğini anlamam çok sürmedi, gittim bir de puzzle halısı sipariş ettim.
    birkaç yıl benden haber alamazsanız merak etmeyin artık.
  • yapboz değildir.

    3000 parçalık puzzleı yaptıktan sonra boz bakalım neler olacak!?!?!
  • çok pahalı bir alışkanlık. kendisi ayrı para, çerçevesi ayrı. bir başladım mı bırakamadığım için en fazla 2-3 günde bitiriyorum, götüme giriyor cidden. boyun ve bacak ağrısı da cabası. ama güzel mi güzel, kafamı boşaltıyor mu, evet. eksik parça olursa kafayı yedirtir, orası ayrı ama son yaptığım iki puzzle'da da ikişer parça artırdım, sevinçliyim.
  • hastası olduğum oyun.

    salonumun bir köşesinde puzzle yapmak için kullandığım büyük bir sehpa var. önüne attım minderleri, 2000 parçalık puzzle kardeşi yaydım üzerine, gelip gidip uğraşıyorum.

    yalnız bazı teknikleri bilmeniz lazım bu işe soyunmadan önce. mesela başlangıcı kenar parçalarını bulup çerçeveyi oluşturarak yapmanız iyi olacaktır. sonra parçaları renklerine göre tabaklara ayırıp, uygun bölgelerde denemeniz işinizi kolaylaştıracaktır. bir de kulak sayısına göre de kendi içlerinde sınıflandırırsanız tadından yenmez. hatta kulak sayılarına göre sınıflandırdıklarınızı da yatay ve dikey olmak üzere ikiye ayırırsanız ballı lokum!
  • yaparken insanı kendi kendisiyle konuşmaya sevk eder.
    'bu değil, bu değil, bu hiç değil' çoğu zaman da edilen küfürlere hiç değinmeyeceğim.
  • bedenimi ele geçirdi...

    dün telefon geldi "kaçta çıkıyorsun işten? gelip alalım" önce hık mık etsem de dedim peki gelin alın.. "ama önce markete uğramamız lazım sorun olmaz di mi?"

    gittik.. sonra onlar bakınırken oraya buraya, ben de dalmışım bu sihirli yap-bozların arasına.. hiç aklımda yoktu ama bugünlerde akıl sağlığımı korumakta güçlük çekiyorum, baktım deliricem dedim en iyisi meşgale olsun alayım bir tane. sonra çok beğenince iki tane oldu..

    aslında 1000'den aşağısına bakmam ama bak burada böyle bir şey var diye uzatılınca fotoğrafı çok beğendim geri çeviremedim. o yüzden birisi 500 parçalık friesian

    diğeri de 1500 parça yeni ufuklar adında bir manzara.

    eve geldim bir dünya işim var. kim takar... açtım halıyı masama friesianla başladım. siyahlar bir yana kahveler bir yana, çimen yeşili bir yana ağaç yeşili bir yana... ooouu siyahları kendi içinde sınıfla, griler bir yana sipsiyahlar bir yana.. kuyruk, yele derken hem işler hem düşünceler hem de saat kaçmış gitmiş. at fotoğraflı pazıl yapmak inanılmaz keyifliymiş meğer.. toynağını bulup tamamlıyorum bir süre toynağını seviyorum, kuyruğunun ucunu bulup koyuyorum bir süre kuyruğunu seviyorum garip, sapık bir hal aldı. baktım saat 12 olmuş hesap yapmaya başladım, acaba sabaha kadar uyumasam bitirir miyim.. ama ya daha bu gece tamamlamam gereken işler var.. amaaaaann kim takar işi dur şurasını da tamamlıyım da.. böyle böyle gece kaçı buldum bilmiyorum. bu akşam işten çıktım bir yere gitmem gerekiyordu friesianım için iptal ettim. bitiremezsem yarın kalan yıllık iznimi talep edebilirim diye korkmaya başladım.* öyle bir ele geçirmek yani...

    bir de bu 500'lük friesianımdan sonra şeye karar verdim, 500 parça yapmak daha keyifliymiş meğer... kısa sürede bitince bir yenisine geçmek ve küçük boyutlu olduğu için çerçeveletip bir yerlere asmak veya hediye etmek falan gayet keyifli göründü gözüme.

    belki merak edeni olur pazıllar anatolian marka. ilk defa bu marka kullanıyorum ama şimdilik iyi gidiyoruz.

    neyse çok ara verdim döneyim ben, daha kuyruğu bitmedi...
  • kafa dağıttırgaç, zaman geçirttirgeç.
  • sıkıntılı günlerde sakinlik ve huzur veren nadir şeylerden biridir. temmuzdan bu yana 7 ayrı puzzle, toplam 8500parça yapmışım. nihayet senelerdir hayalini kurduğum ama bir türlü almaya cesaret edemediğim/alamadığım, bunu bilen nişanlımın bana alıp hediye ettiği* guernica 3000 parçayı açtım az önce. çok mutlu ve heyecanlıyım. bakalım ne kadar sürede bitirebileceğim çok merak ediyorum.
    bunu da bitirince kendimi puzzle'ların efendisi ilan edip, sonrasında da dünyanın en büyük puzzle'ı olan 32000 parçalığı sipariş edip delirmeyi planlıyorum.
  • nasıl bir manyak olduğunuzu içten içe bildiğiniz halde, size bir kez daha hatırlatan hobimsi.

    binlerce kez 'o köşe benim köşem!' diyip yarım bıraktığınız köşeyi, siz evde yokken tamamlayan ev arkadaşınız odadan çıktığında, onun yerleştirdiği parçaları dağıtıp kendiniz tamamladığınız hobimsi.

    elli kere dedim o köşe benim diye, üç tane daha var git o köşeleri yap sen de. hıh.
  • bol vaktin varsa, bi de şöyle büyükçe ve çok sık kullanılmayan bi masan*, alacaksın yanına kahvenle sigaranı, koyacaksın masaya 2000-3000 parça puzzle kutusunu...önce kutunun üstündeki resme bakıp bi sindireceksin, bitirdiğindeki halini kafanda canlandırarak...sonra kutuyu açıp, içindeki poşeti kesip* bütün parçaları masaya yayıp kenar parçalarını ayıracaksın...

    kimisi daha başlangıçta hem kenar parçalarını hem de renklerine göre grupları ayırmaya başlar ama yooook, ben şahsen o kadar sabırlı diilim...çabuk başlıyım telaşıyla önce ve sadece kenarlar...ama o kenarları tamamladıktan sonra da bi mutluluk, bi huzur*...sonra gün be gün, yavaş yavaş parçaları koyarken ne dert kalıyor ne tasa ne de zaman kavramı...parçalardan başka hiçbişey düşünmüyosun zaten...bi de çok önemli bi iş yapıyor/yapmış olmanın huzuru da cabası*...

    gerekli koşulları sağlayabilen herkese şiddetle* tavsiye ederim...ben ara ara özlüyorum o boş vakitleri ve o büyük masayı...*
hesabın var mı? giriş yap