• 16 eylülde nazenin adlı 40 metrelik teknesiyle yapacağı ve 2 yıl süreceği belirtilen yolculuk. bir türkün yeniden devr-i alem yapacağı heyecanıyla gururlanmıştık ki bir de ne duyalım, hazret tura daha önceki denizcilerimiz gibi (bkz: sadun boro) (bkz: osman atasoy) yalnız veya eşiyle çıkmak yerine aşçısı, temizlik görevlisi, kaptan, ikinci kaptan, makinist, güverteci, bir gazeteci ve doktoruyla çıkacakmış.

    anlaşılıyor ki rahmi bey sadece ben de dünya turu yaptım demek için bu işe kalkışmaktadır. tekneyle dünya turu apayrı bir olaydır, fiberglas ve metal aksamdan oluşan bir yüzer cisimle sadece suda gitmek değildir. okyanus yerine, kendi iç dünyanda yelken açarsın, deniz tek dostundur, mürettebatla değil tek başına veya sevdiğin tek kişiyle çıkarsın yolculuğa, gün boyu güvertede koşturursun teknen için yoksa tekneyi kaptana teslim edip kamarada rahat etmeyi bizde biliriz. orada herşeyin denizdir, herşeyini o verir yiyeceğini bile, özel aşçı değil.

    denizciliğin onuru için bence rahmi beyin tekne yerine özel uçakla dünya seyahatine çıkması daha isabetli bir karar olur.
  • rahmi koç'un 37.5 metrelik yatı ve 8 kişilik mürettebatıyla 2 yıl sürecek dünya turuna çıkması olayıdır. 3 ayda bir, bir aylık süreler ile türkiye'ye de dönecek olan rahmi koç daha çok dünya turuna değil de uzunca bir tatile çıkmıştır hele hele yaz başında tek başına dünya turuna çıkan hakan öge ile karşılaştırılırsa. sanmıyorumki hakan öge arada memleket hasreti gidermeye gelsin takılsın sonrada geri dönsün.
  • tüm ana haber bültenlerine çıkan, tüm gazetelere bir şekilde manşet olan, haberlerin de iyice magazine kaydığının göstergesi. gündemde konuşulacak onca konu varken 3 gündür gitmeden önceki verdiği partiden yanına aldıklarına, duracağı duraklardan yiyeceği yemeğe kadar her şey yazıldı, hala konuşulmaya devam ediyor. yakında en bilindik gazeteler de televole gibi olacak sanırım.

    kendisi vehbi bey hayatta olsaydı bunu gereksiz bulurdu demiş. vehbi bey'i saygıyla anıyorum.
  • zengin bir insanın hiç de ilgi çekmeyen bir aksiyonudur. tamamen sterilize bir ortamda, her uğradığı limanda birbirinin benzeri jet sosyete mekanlarına uğrayarak gezmenin nasıl bir dünya turu olacağı tartışma konusudur. eğer rahmi koçun atıyla dünya turuna çıkmasını konuşuyor olsaydık, kendisine en derin saygılarımı ifade edecektim. nasip değilmiş.
  • katamaranla tek basina* dunya turuna cikanlarin yaninda oldukca risksiz gozuken aktivite.
  • cok zengin olan her insanın yaşlanınca yapmak isteyeceği şeydir **...
    lakin gitmeden önce parti verilmesi, ve bunun bütün medya kuruluşlarına haber verilmesi bir nevi görgüsüzlüktür.. "bakıııın benim yatım var", "bakııın ben dünya turuna cıkıcam", "bakııın ne kadar cok seviliyorum, gidiyorum diye parti bile verdik", "eh zenginlik böle bişey işte" mesajlarını veren bir atraksiyondur.. zenginle fakir arasındaki uçurumu gözümüze iyice sokmuştur.. *
  • ismi anılan şahıs vakti zamanında koç üniversitesinin yeni kampüsünün açılışında yaptığı konuşmada "ben burayı yapacağıma 20 tane fabrika açardım ama babamın vasiyeti vardı" demiş ve şahsımı bu adam ne kadar para canlı şeklinde düşüncelere gark etmişti.. fakat bu hareketiyle paraya sandığım kadar önem vermediğini sadece keyfine göre harcamayı sevdiğini idrak etmemi sağlamış olay..
  • dunyanin cevresinde turu atiyosan bal gibi de olur oyle dunya turu, niye olmazmis?. rahmi koc'a bok atanlar, 75 yasina gelince yapsinlar tek basina o dunya turunu da gorelim nasil oluyomus ? 75 yasindaysan, hele rahmi koc gibi onemli bi isimsen, bu is boyle olur baska turlu olmaz. bizim gibilere de nerde heyecan macera demek duser. kisacasi bok yemek duser..
  • zipkin gibi bir delikanliyken cikmadikdan sonra ne yapsa bos olacak medyatik aktivite...genclik duygulariyla karsilastirma olanagi bulamayacak olan rahmi koc un olasilikla boyun bagiyla güvertede oturup liman ozlemi cekecegi asikar eylem...bitireceginden kuskuluyum..
hesabın var mı? giriş yap