• konu çok karışık, önce kavramları oturtalım.

    yunan iyonyalı demektir. bugünki türkiye ve anadolu coğrafyasındaki yunan dilini konuşan halka denir.

    helen ise bugünki yunanistan kökenli, yunanca dilini konuşan insanlar için kullanılır. bugünün dünyasında artık helen ifadesi bir tür üst kimliktir. türkiyede akademik çalışmalar harici kullanılan bir ifade değildir.

    rum bu coğrafyaya özgü, arapça bir kelimedir. islamla haşır neşir toplumların kullandığı bir ifadedir. yunan helen ayrımı içermez, fakat kast ettiği ekseriyetle yunanlardır. örneğin türkiyede, türkiye devletine göre kıbrıs'ın güneyindeki devlet, dünyanın neredeyse tamamına göre tüm adayı kaplayan devlet için halen güney kıbrıs rum yönetimi ifadesininin kullanılması *, halen (bir nevi) orayı bizim yönetimimizde saydığımızdandır, bilinçli seçilmiş, mesaj ifade eden bir ifadedir. teknik olarak ise doğru değildir, kıbrısın ekseriyeti türklerin yönetiminde değildir. bu apayrı bir konu, konuyu dağıtmayalım.

    müslüman bir yönetimin altında yaşayıp yunanca dilini konuşan halka rum denir. isminden anlaşılacağı üzere kelime roma ile ilgilidir. ekseriyetle, altını çiziyorum çoğunlukla, rum (yunan) ortodoks kilisesine bağlı hristiyanları kapsar. ama rumca konuşup bu inanca tabi olmayanlar da hiç az değildir. doğu karadenizdeki müslüman olup rumca konuşan insanlar, ki bunlara kapadokya, ege ve marmara bölgesinden gidenleri de eklemek mümkündür, salt teknik tabirle rumdur, fakat aslen, kullanmaktan nefret etsem de etnik olarak türk müdür yunan mıdır başka bir şey midir bilmek zordur. bu konuda ileri sürülebilecek tüm teoriler destekten yoksundur. zira mevcut tarihi bilgi ve belgelere göre bugün türkiye toprağı olan doğu karadenizin ve hatta tüm karadeniz havzasının en eski yerleşik halkı bugün bizim rum/veya yunan diye nitelendirdiğimiz insanlardır. konuyu türkiyenin karadeniz bölgesinden çıkarmayalım. sonrasında da kafkasya kökenli bir topluluk olan lazlar gelir. karadenize bir çok türk boyunun geldiği bizans ve ermeni kaynaklarında geçer. selçuklular ve osmanlılar ağırlıklı olarak çepni boyundan türkleri yöreye iskan etmiştir. bu çepni türkleri kah yunanca dilini konuşan insanlara dönüşmüş, kah yöredeki yunanca konuşan insanları türkçe konuşanlara dönüştürmüştür. 1910lara kadar müslüman ve gayrimüslimlerin görece barış içinde yaşadıkları, ticaret yaptıkları, kız alıp verdikleri belgelerle sabittir. ondan sonra yaşananlar için ayrıca konuşmak lazım.

    anadoluda bir çok topluluk birbirini bilerek veya bilmeden asimile etmiştir. asimilasyon zorla yapılmadıkça tepki gösterilmemesi gereken, doğal ve kaçınılmaz bir olgudur.

    helen ise üst bir kavramdır. bugünki yunanistanın resmi adı elliniki di_mokratia'dır. türkçesi ile yunanistan cumhuriyeti yani. ülkelerine ellas derler. yunanistan devleti helenlerin yunanlarla akraba fakat onlardan üstün olduğu gibi bir anlayışa sahiptir. helenler yunan değildir. bu iki halk benzer bir dil konuşurlar, kısmen yöresel ağız farkları birbirlerini anlamalarına dahi engel olabilmiştir, bu da normaldir. sovyet etkisiyle türkmenistan, azerbaycan türkçesinin türkiye türkçesine ne kadar benzer ama bazen anlaması zor olduğunu örnek alabiliriz. balkan savaşları, 1. dünya savaşı ve en son mübadele ile yunanistana anadoludan bir çok yunan (rum) gitmiştir.

    yunanistanı kuran ve yöneten helenlerce, yunanistandaki dil devrimleriyle yunanca dilinin helenler ve yunanlar tarafından birbirlerini rahatça anlayabilecek kadar yakınlaştırılması sağlanmıştır. bu konuda tez yazan cruelclowna da selam olsun. bir şekilde anadoludan bugünki yunanistan devletine giden yunanlar, bugünki yunanistan'da halen türk dölü, yoğurtla vaftiz edilmiş ve benzeri hakaretlere uğramaktadır.

    araya bir not girelim, etnik olarak türk olmaları ihtimali çok yüksek, türkçeden başka dil bilmeyen, yunan alfabesini kullanıp rum ortodoks inancına sahip karamanlisler de mübadele ile yunanistana gitmişlerdir. konstandinos karamanlis yunanistanın cumhurbaşkanlığını yapmıştır. yeğeni konstantinos karamanlis ise yunanistanda başbakanlık yapmıştır. bu da bence bizimkisi gibi bir coğrafyanın kaderi olan bir ironidir. milliyetçilik bizimkisi gibi coğrafyalarda sadece kaos ve komik durumlar ortaya çıkarır.
  • (bkz: #121850552)
  • rum, roma vatandaşı anlamında kullanılan bir tabirdir. bir ırk değildir.
    roma döneminde, romaya bağlı olan, örneğin mısırlılara da rum denirmiş.
    anadoluda kendi rum olarak tanımlayan kişiler, bununla şunu demek istiyorlar.
    bizler anadoluda roma'nın yönetimi altında yaşıyorduk, türkler gelip doğu romalıların topraklarını alıp idare etmeye başladı. biz de onların yönetimi altında yaşıyoruz.

    rum nitelemesi yunanla karıştırılmaması gereken bir sözcüktür.
    bir kimse kendini rum diye tanımlıyorsa, tam olarak milletini bilmediği için böyle diyordur.
    sonuçta türkiye bir köprü hangi milletler gelip geçti bu köprüden.
  • rum, yunan demek olmadığı gibi pontus da yunan demek değildir.
  • roma'nın doğu dillerindeki adı.

    bizim bizans dediğimiz doğu roma imparatorluğu ahalisi kendisini ''romaios'' yani romalı diye bilirdi. dillerinin adı da ''romaika'' idi, yani roma dili. helen ise, hıristiyanlık öncesi dinsiz yunanlıların adıydı. yunan milliyetçiliği 19. yüzyılda yükselince, bu adı da tekrar canlandırdılar.

    eskiden acemcede, anadolu'da yaşayan türklere de rum denirmiş, dillerine de rumca. işin daha da ilginç tarafı, bu dilde türk kelimesi, asya'da yaşayan türkler için kullanılırmış.

    artık rum kelimesi, anadolu'da yaşayan yunan kökenli hıristiyan vatandaşlar için kullanılıyor.
  • anadolu selçuklu devleti olarak bildiğimiz devlet, uluslararası literatürde "sultanate of rum" olarak geçmekteymiş.
  • roma kelimesinin arapçası. zaman içinde bazı anlam kaymalarına uğramış. eski çağlarda biraz fanteziden de olsa gerek, bir şey için elli tane isimlendirme vardı. net bir şey yoktur. örneğin anadolu dediğimiz yer antik yunan medeniyeti için denizin doğu kıyısını yani günümüz ege bölgesini kastediyordu, nitekim osmanlı dönemi anadolu eyaleti de kütahya merkezli böyle bir bölgedir. imparator herakleios döneminde roma imparatorluğu helenleştirildi ve devletin resmi dili yunanca oldu. bu hükümdar eliyle yapılmış bir düzenlemedir. anadolu'nun çoğunluğu aslında buranın yerli insanları, hititler, urartular, frigler vb bir sürü medeniyet gelip geçmiş. o zamanlar gelenler de bunların hepsine romalı anlamına gelen rum demiş. zamanla imparatorluk dilinin yunanca olmasının da etkisi ve yunanca konuşanların da bu andan sonra güç almaları ve yayılmaları ile ermeniler ile birlikte yunanca konuşanlar büyük bir gayrımüslim azınlık olmuşlardır, ve bu noktadan sonra yine düz bir mantıkla roma'nın resmi dili artık yunanca olduğu için bu dili konuşanlar direkt rum olarak adlandırılmış ve günümüzde de hala böyle devam etmektedir. günümüzdeki anlamıyla ise bu bir bakıma, "türk topraklarında yaşayan yunanca konuşan insanlar" gibi bir şekle bürünmüş. sürekli değişen bu anlam kaymalarına ve sürece dikkat edip ona göre hüküm vermek gerekir.
  • (bkz: scaccarium)
  • yunan olmayan topluluk. rum demek hristiyanlaşmış anadolu halkı demektir, rum demek yunan kültürü tarafından kendi öz kültürünün dilinin yok edilmesi demektir. okumuş etmiş araştırmış rumlar(kendilerine rum denmesinden haz etmiyorlar pek) yunan kültüründen nefret eder roma'dan yunanistan'dan bizans'tan nefret eder. çünkü bunlar kendi kültürlerini yok eden kültürler. birçok rum ise yunan devletinin resmi tarih tezini maalesef benimsemiştir atalarına ihanet etmiştir.
  • rum roma anlamında. bu topraklar rum diyarı anılmış. yunan dili anadolu halkını rum çatısı altında asimile etmiştir. daha sonraki yıllarda yunan rum esanlamlı haline gelmiştir.
hesabın var mı? giriş yap