• çocuklarıyla bir türlü doğru iletişimi kuramayan kadın.
  • frances conroy tarafından canlandırılan, sürekli tamamen yalnız bir insan izlenimi veren ya da gerçekten öyle olan etkileyici six feet under karakteri.
  • six feet underın çok başka bir rengi vardır her şeyden öte. her kareye bir hüzün yansıtır o renkler..ruth fisher ise bunun cisimleşmiş halidir. her bakışı, her iç çekişi, her samimiyet arayışı, her kıyafeti..
    (bkz: give me some intimacy)
  • control freak tanimini hava boslugu birakmaksizin dolduran six feet under karakteri.
  • bunu belirten herhangi bir veri yoktur, ancak iddia ederim ki bu kadın bir başak burcu kadınıdır.
  • yaşadığı onca hayal kırıklığını ve hüznü içine ata ata yaşamaya çalışan bir kadın. kendi doğrularının dışına çıkmaktan korkan biriydi ruth. yeni bir şeyler denemek her zaman ürkütücüydü. ürkmemesi için bir sebep var mı ki, neredeyse ne zaman farklı bir şey denemeye karar verse sonu hüsran oluyor kendi adına. ilk cinsel ilişkisi sonucu hamile kalmış ve o yüzden belki de hiç de evlenmeyi düşünmediği nathaniel fisher'a razı olmuş birinden farklı bir şey de beklememek lazım.

    yazının geri kalan kısmında six feet under'la ilgili çeşitli spoiler'lar mevcuttur, uyarayım dedim.

    onun da diğer herkes gibi hayalleri vardı. 19 yaşında anne olması o hayallerinin önünde bir engel oluşturuyordu. belki de ruth'un karakterinin bu hale gelmesinin temel sebeplerinden biri de budur. sanırım onu rahatsız eden şeylerden biri kız kardeşine baktığında gördükleridir. sarah gibi özgür bir ruhla büyümek, yollarının birbirinden zıt yönlere gittiğini görmek yaralamıştır ruth'u. fark etmese de oluşan kıskançlığı, diğer tüm duyguları gibi içine atsa da oğlu nate'in ilk cinsel ilişkisini onun himayesinde yaşamasından dolayı kıskançlık küslükle ortaya çıkmış, sarah ile yıllar boyu konuşmamasına neden olmuştur.

    nathaniel'la yaşadığı evlilik onu o kadar çok yıpratmıştır ki normalde hiç yapmayı düşünmediği bir şeye sürüklemiştir; aldatmaya. ama kendi gözünde bunu da yüzüne bulaştırdı ruth. kocasını da o süre zarfında kaybetmesinden dolayı belki de hiçbir zaman kendini affedemedi, hatta ölüm haberini aldığında yaşadığı şok her şeye rağmen nathaniel'ı sevdiğini gösteren bir ipucuydu. kimseye dertlerini ve düşüncelerini anlatmamasından dolayı hep karışık duygular içinde yaşamayı tercih etti ruth.

    kendisine göre sanırım yaptığı son değişik hareket ani bir kararla george sibley ile evlenmesiydi. çocuklarının george'a karşı gösterdikleri tepkiye inat bu ilişkiyi sürdürmeye çalıştı. 6 kez evlenip boşanmış bir adamla ve geçmişiyle baş etmek zorluyordu ruth'u. ama onu en çok zorlayan ve en sonunda pes ettiren şey george'un uzun süre gizli tuttuğu psikolojik sorunlarıydı.

    toparlamak gerekirse, kitaplar ve diziler evreninde ursula iguaran* ile birlikte beni en çok etkilemiş annedir. nedeni üzerinde bu yazıyı yazmaya karar verene kadar düşünmemiştim. ne kendi annemle ne de tanıdığım başka birisiyle benzerlikleri vardı. o vakit diğer olasılık aklımın bir kenarından ortaya çıktı. bazı noktalarda benimle bazı özellikleri örtüşüyordu ancak bu olasılığa inanmak olayı fazla dramatize etmiş olduğumu düşündürtüyor. öte yandan tekrar sakin kafayla düşününce, şimdiye kadar izlediğim en iyi dizinin daha doğrusu diziden öte bu yapımın önemli bir özelliği oradaki karakterlerin her birinde kendimizden bir parçamızı görmemiz. o yüzden bağlandım her birine, o yüzden unutmadım.

    ruth 2025 yılında 79 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
  • --- spoiler ---

    kendisi ile baş etmenin imkansız olduğu tek bir diyalogdan bile anlaşılabilecek karakter. george sibley ve nathaniel fisher, ruth ve george arasındaki bir tartışmadan sonra meşhur mutfakta sohbete dalıyor:

    g: sana bir soru sorabilir miyim?
    n: şu an iyi bir zaman olmayabilir george.
    g: annen* her konuda hep böyle tedirgin miydi?
    n: epeyce... ikiniz evlendiğinizden bu yana daha iyi.
    g: onunla nasıl baş ediyordun?
    n: 17 yaşımdayken evden taşındım.

    --- spoiler ---
  • 17 kasım 1946 doğumlu ve akrep burcudur.
  • six feet under'ın özlenen karakterlerinden. dizinin takipçileri bilir. zaman zaman nevrotik, zaman zaman kırılgan, ama her daim melankolik bir yapıya sahiptir ruth. diğer karakterle ilgili başlıklarda birçok replik paylaşılmış. konu ruth'a geldiğinde mutlaka altı çizilmesi gereken repliklerden biri şudur kanımca:

    --- spoiler ---

    birinci sezonun başları. ruth, eşi nathaniel fisher'ı kaybetmiştir. bir arkadaşı kafasını dağıtmak için ruth'u at yarışlarına götürür. bilet gişesinde yeni evli/ çıkmaya yeni başlayan cicim aylarında, öpüşüp koklaşan bir çift görür. birden kendini tutamaz ve nate sr.'ın kaybının üstünde bıraktığı etkiyle de aşağıdaki şok etkisi yaratan şeyleri söyler bu çifte, oldukça yüksek bir ses tonuyla:

    "you both look so happy. just enjoy it while it lasts. which isn't very long. you think you have forever, but you don't. soon you start to get on each other's nerves. then you don't tell the other person as much as you used to, 'cause, really, what's the point? you thought they understood you, but they never did … not really. finally, not only do you not tell the other person anything real, you actively start lying to him. and then, when you think it can't get any worse, he up and dies! no matter what you do, you end up alone, not knowing who you are or what you really want!"

    sahi ne demişlerdi? everything. everyone. everywhere. ends.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap