• ünlü tarihçi ve araştırmacı gazeteci murat bardakçı'nın ilk kez 2011 yılında gündeme getirdiği ve daha sonradan gerek yaptığı televizyon programlarında, gerekse de mülakatlarda altını çizdiği gerekliliktir.

    kasten adam öldüren idam edilmelidir. benzer şekilde kadına, çocuğa, yaşlıya, savunmasız insanlara ve hatta hayvanlara şiddet uygulayanlara da inzibatlar tarafından dayak cezası uygulanmalıdır.

    eşini döven adama kalabalık içinde 100 sopa veya kırbaç vurup rezil edin bakalım, bir daha cürret edebiliyor mu böyle bir zorbalığa?

    şöyle demiş murat bardakçı:

    --- spoiler ---

    sadece idam değil, dayak da geri gelmeli

    herif üç küçük çocuğu kirletmiş, sonra öldürüp gömmüş, üstelik canlarını aldığı yerde piknik bile yapmış; kadın üvey torununun kafasını çekiçle parçalamış, hırsını alamayınca bıçağı kapıp kurbanlık koyun gibi doğramış ve cesed parçalarını çöpe atarken yakalanmış...

    bütün bu vahşetler gözümüzün önünde yaşanırken biz hâlâ idamın geri getirilmesinin gerekli olup olmadığını tartışıyoruz... birçok parti cezanın kanunda yeniden yeralması hususunda görüş birliği içerisinde, chp ise karşı çıkıyor ve gerekçesi de artık hemen her konuda söylenen mâlûm kavramlar: çağdaşlık, çağdışılık, insan hakları, vesaire...
    üstelik idamı tartışmak demokrasi ayıbıymış ve kanunlarımızda "ağırlaştırılmış müebbed" diye bir ceza varmış...

    hücrede ölen var mı?

    siz son 20-30 sene içerisinde hiç böyle hunharca cinayetleri işleyip de ağırlaştırılmış müebbede mahkûm olup hücresinde gebermiş bir sapıktan bahsedildiğini işittiniz mi? ben işitmedim; işitmemem bir yana iyi hal, şartlı tahliye yahut af vesaire ile birkaç senede serbest kalmış dünya kadar katilin aramızda elini-kolunu sallayarak dolaştığını hep beraber gördük!

    ölüm cezasına karşı çıkan siyasîler kurbanların yakınlarının acılarını çağdaşlık, demokrasi ve insan hakları gibisinden kavramlar sayesinde hafifleyeceğini, çağdaşlığı yakalamış olmakla övünüp üzüntülerini unutacaklarını düşünüyorlar zâhir...

    idamı "avrupa uyum yasaları" gereği kaldırmış olmamıza rağmen avrupa'nın hâlâ dışında kalmamız ve illânihaye kalacak gibi görünmemiz meselesine ise hiç girmeyeyim!

    ben sadece idamın değil, bir başka cezanın daha tekrar geri gelmesini istiyorum: eski kanunnâmelerimizin değişmez maddesi olan resmî dayağın dönüşünü!

    dayak, türkiye'de ve ingiltere'de hâkim takdiri ile asırlar boyunca hep resmî ceza olarak vârolmuştu. biz, bu uygulamayı tanzimat sonrasında askerî okullar dışında resmen kaldırdık ama ingiltere'de 1970'lere kadar devam etti.

    mahkemeler suçun çeşidine göre hem hapis hem de kırbaç cezasına hükmettiler. disiplin, donanmada ve hapishanelerde yüzyıllarca şimdi uçuk cinsel fantazilerin vasıtası olan "cat o'nine tail" yani "dokuz kuyruklu kedi" denen kırbaçla sağlandı.

    serseri bunu anlıyor

    kaba ete genellikle değnekle vurulan ve "spanking" dedikleri dayak ise, ingiliz okullarının 1980'lere kadar resmî ceza şekliydi; hattâ kraliçe elizabeth'in öğrencilik senelerinde azgınlık yapan oğlu prens charles'a bile bu şekilde güzel bir sopa çekilmişti.

    okullarda dayağı 1980'lerde yasaklayan ingiltere'de, disiplinsizliğin önünün bir türlü alınamaması yüzünden, uygulamanın tekrar başlatılması konusunda şimdi yoğun bir tartışma var.

    dayak, ingiltere'nin eski sömürgelerinde, meselâ singapur'da ve malezya'da ise sadece okulda değil, kanunlarda bile hâlâ duruyor.

    herhalde hatırlarsınız: michael fay adındaki amerikalı genç bir serseri 1994'te singapur'da parketmiş otomobillerin kaportalarına boya sıkarken yakalanmış ve dayağa mahkûm olmuştu.

    amerika'da yer yerinden oynamış ama singapurlular dayağın kendilerine "eski anglosakson hukukundan gelmiş olduğunu" söyleyip cezayı tatbikten çekinmemiş ve genç serserinin bir tarafını değneklerle güzelce dağıtmışlardı!

    hâkimin elindeki sopa, bugün birçok memlekette en iyi asayiş sağlama vasıtasıdır.

    çok sık söylendiği için artık gına getiren bir benzetme var ama maalesef doğru ve hatırlatmam gerekiyor: "özgürlükler ülkesi" birleşik amerika'da 2010 senesinde idam edilenlerin sayısı 46'dır ve sadece teksas'ta yüz küsur katil "death row" denen ölüm sırasını beklemektedir.

    --- spoiler ---

    kaynak burada
  • cezaevinde sikiyolarsa siksinler de milletin içinde dövmek ne amk

    murat bardakçıyı bahane edip şeriat subliminali yapmayın amk

    ondan sonra bir bakmışsın hoşgelişler ola iran pakistan yaşam tarzı amk
  • pakistan özentiliği örneği. hakaret anlamında değil tam anlamı ile(literally) gericilik örneği.
  • (bkz: sadizm)

    daha dayak cezası uygulayıp da abad olan memleket var mı? kafa da çalışmıyor. neyse...
  • idam cezasının yürürlükte olduğu 299.980 yıl boyunca bu kötülükler yapılmamış da, idam kalkınca başlamış gibi konuşmuş zerzavat.
    klasik sağcıdır kendisi. sağcılar kan, savaş, ölüm, dışlama severler. görüşünün gereğini söylemiştir.
hesabın var mı? giriş yap