• şu an konuşma yapıyor yine o sakin üslubuyla. eminim nice ayarlar verecek.

    edit: zamanın ötesine gittiğimize göre güzel konuşmuş. ağzına sağlık.
    edit2: vurun tuşlara da birinci yapın bunu dercesine önce en beğenilenler listesinin tepesinde sonra dbe'de yer aldı bu entry. bir zamanlar zamanının ötesi vardı. ey gidi.
  • aday olmasi tamamen tabandan gelen istek ve baski uzerinedir.
    ben de ayni durumda bu kadar yogun talepten sonra siyaseti birakma kararimi bir kez daha dusunurdum.
    sadece benim kendisine 10 tane mail atmisligim var.
  • hakan şükürle arasında;
    8 dil farkı olan,
    cezayir, sahra, mısır, yemen, lübnan, suriye ve ırak’ ta insani yardım görevlisi olarak saha çalışması farkı olan,
    seçmenden gelen 80 bin maili yanıtlama farkı olan,
    londra westminster üniversitesi lisans, london school of economics’de yüksek lisans farkı olan,
    tbmm de bir kanun yapıcı olarak pek çok kanun teklifi farkı olan,
    2 kitap, onlarca köşe yazısı farkı olan,
    birleşmiş milletler insan hakları yüksek komiserliği sekreterliği farkı olan vekildir. üstelik bunlar ilk aklıma gelenlerdir. birini sevmezsiniz, başarılı bulmazsınız anlarım da sırf bu yüzden saçmalamak nedir ya.
  • sene 1998, can arkadaşlarımdan birisi amerika'ya uçağının kalkışından 1 gün önce çok ağır bir trafik kazası geçiriyor; yanındaki kız arkadaşı vefat ederken kendisinin de sol bacağı diz altından alınmak durumunda kalıyor ve 2 aylık bir hastane süreci sonrasında ancak taburcu olabiliyor.

    sonrası daha da zor. 27 yaşına kadar süratli arabalarla, güzel kızlarla, sosyal bir ortamda son derece aktif ve güzel bir hayat yaşayan arkadaşım, o yaşından sonra ampute olarak yaşamayı öğreniyor. önce bir bebek gibi yürümeyi öğretiyorlar yeniden, protezini nasıl kullanacağını anlatıyorlar defalarca: "krem de kullanabilirsiniz" diyorlar, "terlemeyi önleyici tozları da ihmal etmeyin."

    hayat o dönemde, son derece doğal olarak, herkese olduğundan daha zor geliyor arkadaşıma. önce yıllardır birlikte olduğu sevgilisi "bir mekana gittiğimizde bana ayak uyduramazsın" diyerek insanlık dışı, iğrenç bir muamele yapıp terk ediyor kendisini, sonra da kızın yeni sevgilisi telefonuna ulaşıp "ulan köpek, kızdan uzak dur, yoksa diğer bacağını da ben keserim" diyor.

    arkadaşım adapte olmakta çok zorlandığı bu durumdan ötürü aklını yitirmek üzereyken ve bizler "ne yapsak ne etsek" diye düşünürken birimizin aklına geçirdiği talihsiz kaza ile gündemde olan şafak pavey'i aramak geliyor.

    henüz ilk telefonda kırk yıllık arkadaş oluyoruz şafak'la. "vaktiniz varsa arkadaşımıza uğrayıp bir merhaba diyebilir misiniz" diyorum, "şu an yurt dışındayım, haftaya gelince ilk işim size uğramak, ama bir şartım var, bir daha siz demek yok" diyor. o an o samimiyet o kadar iyi geliyor ki..

    bir hafta ya da on gün sonra telefonum çalıyor, "müsaitseniz yarın geliyorum" diyor şafak. ertesi gün kapı tam saatinde çalıyor, şafak bir arkadaşına gelirmişcesine rahat, elinde bir pasta kutusu, tüm güzelliği ve kocaman yüreği ile "merhaba" diyor; ve o gün başlayan gayrıresmi tedavi süreci neredeyse bir ay sürüyor. bir kere bile surat asmıyor şafak, o kadar yoğunluğunun içinde hep bir fırsat yaratıyor ve yarım saat de olsa arkadaşıma uğrayıp hayata dönmesine yardım ediyor.

    bir ayın sonunda da arkadaşım artık oldukça iyi duruma geldiği ve yoğunluğundan ötürü, bir melekmişcesine sessizce çıkıp gidiyor hayatımızdan.

    pek kimsenin bilmediği bu durumu, arkadaşımdan özel izin alarak paylaşmak istedim. şafak pavey budur, kocaman yürekli, güzel gülüşlü bir melektir. iyi ki varsın şafak. sana oy değil, hayat borçluyuz zira.
  • ''türkiye, birleşmiş milletler kalkınma programı dünya insani gelişme raporunda 187 ülke arasında 92inci sırada… okula gitme süresi dört yıl, nüfusun yarısının sosyal güvencesi yok, çalışanların yüzde 60’ı mesleksiz, meslekli olanları da atanmıyor.

    görülüyor ki, beton tutkusu ve banka performansı insanın gelişmesi için yeterli olmuyor.'' demiştir.

    özellikle son cümle, karanlığı bölen ışın kılıcı kadar keskindir.

    (bkz: 40 yıllık saatçiyim böyle ayar görmedim)
  • bugün ki konuşmasının bir cümlesi de şöyledir, "felaketin neye benzediğini unutanlara, su satmak için yangın çıkarmak fikri cazip gelebilir fakat yangın bir felakettir ve felaketten kâr umanları da kül eder."
    ülkenin bugününü bu kadar güzel özetleyen bir cümle duymamıştım, özetlemiştir. var olsun. var olsun ki her zaman böyle bizleri temsil etsin.
  • genel olarak sorunları konuşarak çözen biriyim, tartışma işini çoğu zaman eğlenceli de bulurum.
    ama mesela,
    ben bir çay bahçesinde oturuyor çekirdek çıtlıyorum,
    son derece canım bir halet-i ruhiye içerisindeyim
    ve televizyonda şafak pavey işte birşeyler konuşuyor
    sonra mesela yan masadan birisi şafak pavey'e kötü bir söz söylüyor
    hah işte o durumda mesela ben kalkar o kişiyi sorgusuz sualsiz döverim.
    sonra çekirdek çıtlamaya devam ederim.
  • konuşmasını gösteren videoyu izliyorum, ekranda "2012 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu tasarısı - 7.tur" yazıyor. altında da ekonomi bakanlığı, avrupa birliği bakanlığı, enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı, epdk, mta

    konuşma süresi: 10 dakika

    10 dakika içerisinde ekranda gösterilen ve gösterilmeyen ama ekrandakilerle ilişkili her mevzuda "10 dakikanın her saniyesini değerlendirerek" konuşmuş mu? evet.

    10 dakika içerisinde verimli konuşabilmek için aklına geleni söylemek yerine önceden hazırlanmış bir metni okumayı mı tercih etmiş? evet ve çok akıllıca.

    konuşmasını yaptığı meclise bakınca koltukların 3/4'unden fazlası boş mu? evet.

    gel gel, anladın ne diyeceğimi kaçma gel, özellikle de o "selena selena selena" kıvamında "bütçe bütçe bütçe" diyen arkadaşlar gelsin.

    konu bütçe ve meclis boş mu? konu bütçe ve meclis boş mu? konu bütçe ve meclis boş mu?

    konu bütçe ve meclis boş.
  • meclis bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmayla gerçeği tokat gibi yapıştırmıştır.

    http://www.youtube.com/…be4&feature=player_embedded
  • o kadar yalın, ve sakin ayar veriyor ki, o ayarları bana verse dakkasına istifa ederim. sokağa çıkamam.

    aha da video
hesabın var mı? giriş yap