sorunsallar (1)
  • görsel

    kız mı dersine çok iyi çalışmış? yoksa siz bu kızın tıp ile alakası olmadığını anlayamayacak seviyede misiniz ?

    ameliyata girip dikiş atması, belki daha bilinmeyen şeyler

    biz konudan anlamadığımız için eve tamirci çağırıyoruz, gelen adamın eksik iş yaptığından huylanıp tribe girip ulan bunun böyle olmaması lazımdı herhalde diyoruz, bu sefer işten anlayan birisi gelince, evet yanlış yapılmış kim bu usta? böyle kablomu bağlanır diyor.

    biz bile yeri geliyor anlamadığımız konularda bile huylanırken yıllarca bunun okulunu okuduk diyen siz nasıl anında durumun farkına varmıyorsunuz? hiç mi mesleki sohbet olmadı aranızda?

    eve boyacı geliyor , fırçayı tutma şeklinden bile hemen anlaşılıyor amatör olduğu.

    lise mezunu kız üç beş kitap okuyup, kendini zeki sanan adamlarla aylarca dalga mı geçti?

    o zaman tıp okumak zor değil?

    ya da…

    o bizim meslektaşımız diyip ( burda yine doktor olmadığını anlayamıyorsunuz) eksikliklerini hatalarını açıklarını görmezden gelerek meslektaşçılık yapıp ses çıkartmadınız? e bide karşıdaki kız olunca kapılar açıldı?

    irdelenmesi ve incelenmesi gereken çok şey var.
  • siz doktorları hastane içerisinde akademik sohbetler yapan tipler zannetiniz galiba. o ortamın seviyesi öğretmenler odasının bir tık üstü sadece fazlası değil.
  • gerçekten problemdir. bir insan yanında ameliyata soktuğu, sabah akşam sohbet ettiği, beraber hasta baktığı kişinin nasıl hekim olmadığını anlamaz aklım almıyor.

    şunu da rahatlıkla söyleyebilirim; bugün her hangi birini sağlık ocağına koy senelerce bir allah’ın kulu anlarsa adımı değiştiririm.
  • 1 yıl değil, 4 ay gözlem yapmış. bu tıp fakültesinde de çok sık olan bir durumdur. hevesli öğrenciler sık sık bağlı olduğu hastaneye gidip acilde, cerrahide nöbet tutmak isterler. ortamı gözlemlemek, hastaya nasıl yaklaşılır, anamnez alınır, muayene edilir yerinde görmek isterler. yer yer ameliyathaneye de girip izlerler.fırsat bulurlarsa ameliyatın en sonunda cildi kapatmak için olan süturları atmalarına izin verilir ki bu öyle abartılı bir iş değildir. muhtemelen o hastanedeki doktorlar da bu yalancı kıza o şekilde yaklaştı ve gözlemleme fırsatı verdi. yaygara koparmaya gerek yok, bu kız doktorluk yapamaz zaten. doktorculuk oynamış ve sonu böyle bitti.

    bir şirkette çalışan mühendise yanınıza staj yapmak istiyorum, sizi gözlemlemek istiyorum diye gelen bir genci dikkatli sorgulamadıktan sonra benzer bir yanılgı oluşabilir. temel 3-5 şeyi bilse ilk başta kandırır herkesi çünkü bu işler öyle aşırı ciddi bir ortamda yapılan mülakatlar gibi değildir.

    -merhaba ben çapa tıptan mezunum, cerrah olmak istiyorum. sizi izleyebilir miyim?
    +söyle bakalım low anterior rezeksiyon hangi hastalar için uygun değildir? hımmmmm!! gibi bir tavırla karşılaşmazsınız.
  • 50'li yaşlardaki erkek çocuk cerrahisi uzmanının işgüzarliginin büyük oranda sebebiyet verdiği vahim hadise.
  • erkek doktorlar açıkçası biraz abaza oluyorlar,
    kız da biraz işve yaptıysa, biraz da güzel suratlıysa her işi yaptırmıştır. çayını bile getirtmiştir emin olun.

    doktor kalitesinin düştüğü bu yıllarda bu kızın sırıtmaması normal.
  • size gerçek bir hikaye anlatayım. bundan neredeyse yirmi yıl önce, fakülteden yeni mezun olmuşum. ankara’da ücra bir yerde özel polikliniğe başlamışım. orada bir tane doktor var, bir iki yıldır orada çalışıyormuş. bana da kıdem basıyordu, şöyle ki o haftada beş gündüz iki gece çalışırken, ben beş gece iki gündüz çalışmaya zorlanıyordun ki, mecburen kabul ediyordum. yani farklı saatlerde çalışıyoruz zaten. bu arada polikliniğin sahibi de doktor. benim dikkatimi çeken ufak tefek şeyler olsa da (arada bana gelen hastalarından), ilgisizliğine falan yordum. bir ultrason cihazı var orada, bu iki hekim ultrason falan bakıyorlar ve fatura ediyorlar. hastaların bulgularını mı yazıyorum fatura ederken, yoksa o hastalardan birinin ultrason notlarını mı görmem gerekiyor da farkediyorum hatırlamıyorum. ultrason notunda ‘mide asit düzeyi artmış’ diye ibare var ve bir hastada da değil, tekrarlamış kaç kere bu ibare. bazı tıp fakültelerinde eğitimin çok kötü olduğunu duysam da, kızın mezuniyeti benimle aynı yerdendi. benden bir sene önce mezun olduğunu söylemesine rağmen daha önce onu hiç görmemiştim. fakültenin büyük olmasına, dönemlerin farklı olmasına yordum, kendi halinde takılan biridir dedim. benden bir sene önce mezun olduğunu söylese de diploma numarasına göre aramızda en fazla bir ay falan olması gerekirdi. sorgulayınca bürokrasiyi falan sorumlu tuttu, öğrenci işleri vs diyerek. tabii sgk üzerinden hasta bakıldığı için aklımın ucundan geçmedi sahte doktor olduğu. ne zaman ultrason notlarını okudum, o zaman uyandım. ultrason bakmayı bilmese sallasa da, sallarken de ultrasonda saptanamayacak bulguları sallaması, başka fakülteden olsa ‘fakültenin eğitimi kötüymüş’ dedirtirdi. fakat bitirdiğim okuldan mezun birinin bu kadar temel bilgileri bilememesinin mümkün olmadığından emindim. poliklinikte diploması mevcuttu. bizim öğrenci işlerini aradım, o isimde bir mezunları olmadığını ilettiler. dördüncü sınıfta okuldan atılmış, üç seneden fazla okulu uzattığı için. poliklinik sahibine söyledim, beni kıskançlıkla suçladı, diplomasının kendilerinde mevcut olduğunu iletti (sonradan benim diplomam üzerinden bilgileri değiştirerek sahte evrak yaptırdığını anlayacaktım). sağlık bakanlığına şikayet ettim, çalışırken bakanlıkça basıldı ve işten çıkarıldı. basına da yansıdı. birkaç ay sonra başka bir yerde çalışırken tekrar yakalanmış ve gene basına yansıdı. sonra akibetini bilmiyorum. bazılarında deli cesareti var. bir de nasıl özgüvenliydi, görseniz şaşarsınız.
  • ben intörn olduğum zamanlarda bile genel gelenek olarak tıp fakültelerinde, eğitim kurumlarında bizim kendi aramızda volanter dediğimiz tipler olur. millet de yoğunluktan sen kimsin diye çok araştırmaz. genelde bunlar tıp fakültesi öğrencisi olur. öyle izlerler aslında pek bir şey de yapmazlar. muhtemelen bu kızda öyle kaynaştı araya insanlarda da göz aşinalığı oldu. söylenene göre tıp fakültelerine de gidiyormuş. birkaç zaman sonra zaten bazı kolay şeylere aşina oluyorsun. kızın en büyük yalanı tus'tan 81 aldım demek olmuş. 81 aldım demek ilk 10'dayım demek. insanlar ondan sonra işkillenmiştir. bu sistem doğru mu değil ama bize de gelen doktor adayları oluyor, çoğu zaman da kimlikleri oluyor ama biz de cidden ordan mısın diye geçmiş sorgulaması yaptırmıyoruz. bu olay örnek oldu, artık kimse kolay kolay volanter de sokmaz hastaneye.
  • hastane sıkı bir denetimden geçer umarım. can ulan bu. nasıl anlamadıklarını merak ettiğim doktorlar
  • diş teknisyenliği maceramın ilk senesinde okulla alâkası olmadığına kanaat getirdiğimiz bir öğrencinin, sahte belgelerle kayıt yaptırdığını bulmuştuk sınıfça. 17 yaşındaydık kadının beyanındaki her kurumu gezdik ve araştırdık.

    kocaman insanların bunu fark edememesi ettiyse de bu kadar beklemesi şaşırtıcı..
hesabın var mı? giriş yap