• 450 m^2 lik ana salonundaki 406 m^2 lik yekpare halı görülmeye değerdir.
  • yıldız parkında bulunan, ismini fransızcada dağ evi anlamına gelen chalet kelimesinden almış olan köşk.
  • istanbulun en güzel yerlerinden biri.
  • istanbulun az bilinen & gezilen ihtişamlı yapılarından. osmanlı son döneminde harcanan paralar vs. diye düşünerek gezilirse dertleneceğiniz, ama yine de halılardan mobilyalara, sobalardan tablolara büyülenmeden kaçamayacağınız bir misafir köşkü bu.

    tbmm ye bağlı olduğu için müze kart geçmiyor (ki bu hiç hoşlanmadığım bir durum). sabah erken bir saatte gezmek istedim. benden başka kimse yoktu ama gelebilirler diye bekletildim önce. sonra başladık gezmeye. sadece ben varım. şale'yi bana canla başla gezdirmeye çalışan beyefendiye birşey demiyorum ama sonradan öğreniyorum ki kendisi aslında güvenlik görevlisiymiş!! rehber arkadaşlar (her ne halt sebepse) yokmuş, idare ediyormuş. böyle saçma şey olmaz. çok rahatsız olduğumu, böyle bir yere yakışmadığını söylemeliyim.

    fotoğraf çekememek ise ayrı bir ızdırap! öyle zarif kareler var ki içeride... güvenlik görevlisinin dediğine göre eskiden ücret karşılığı çekime izin varmış. sonradan o da kaldırılmış. flash kullanmadan çekim neden yasaklanır anlamam bir türlü. güvenliğin açıklaması ise komedi: "burada çekim yapan adam, mesela şu yatağa hülya avşar'ı yatırabilir bilgisayarda". bu noktadan sonra yorum yok.

    ama mutlaka gidp görün, sonra vurun kendinizi yıldız parkı'na.
  • doğma büyüme istanbullu olmamdan beni utandıran saydır, köşktür, şaheserdir..

    içeri girdiğinizde eski ve ihtişam kelimeleriyle baştan ayağı hemhal oluyorsunuz bir kere. çok ayrı bir havada kendinizi birden yaşadığınız hayattan soyutluyorsunuz.. sanki film karesi gibi.. o yataklar, örtüler, lavabolar, şömineler, halılar, sandalyeler.. hepsi en ince detayına kadar düşünülmüş yaşayan efsane gibi..

    bir zamanlar böyle yerlerde yaşamış insanlar varmış diyorsunuz. bir zamanlar böyle bir hayat varmış. masallar yekten uydurulmamış. baş ucu gece lambasından tutun da avizelerdeki mumluklara kadar ayrı ayrı incelenmeli.. sanki odaların birisinden her an bir misafir çıkacak ne bileyim bilmem nerenin prensi, olmadı kardinal falan..

    ayrı bir köşede duran masa birer milim renkli mermerden yapboz misali birleştirilerek yapılmış bir mucize sanki. insan harikası.. boya ya da işleme olmadığından gülü dalından kopartmış dondurup yapıştırmışsın gibi..erkek arkadaşımın dikkatini çekip de sormasa rehber abi böyle bir şeyi hiç söylemeyecek sağolsun. zaten onu da fotoğraf çekmeyelim diye bekçi koymuşlar o çok belli.

    o rekor yekpare halının olduğu salona geldik en son. zaten gözüm yoruldu o devasa salona bakarken bizim evden 4 tane. yok yok 5 tane. sadece salon. "sen de az malın gözü değilmişsin hani abdulhamid" dedim içimden. sobaları söylemiyorum, söyleyemiyorum dağarcığım yetmez gidin, görün.

    ben ki topkapı sarayı'na sırf zevk olsun diye kaç kez gitmiş, müze kart daha piyasalarda yokken şu sivil halimle iki tarih havası solumak için o kadar para vermiş insanım, hiç değmez diyorum böyle bir yer varken. ha başınızda bekçi gibi göya rehber oluyor, fotoğraf çekemiyorsunuz ama değer hakkaten değer.
  • foto ve kamera çekimlerinin yasak olduğu, "ben bu güzelliği çekmezsem anlatamam ki" dedirten, galoş giyilerek gezilen nadide köşk.
    ecnebide olsa, bırak galoşu prezervatifin içine sokar, öyle gezdirir.
  • içindeki ahırların t.b.m.m misafirhanesi olarak kullanıldığı köşk. muhteşem bir bahçesi vardır. özellikle geceleri gezmek ayrı bir keyiftir o bahçede. lakin güvenlik görevlisine yakalanırsanız silah eşliğinde odanıza kadar rekakat ederler de gıkınızı çıkaramazsınız.
    ne gerek vardı o tabancayı gözüme gözüme sokmaya hala anlamam..
  • cumhuriyetin ilk yıllarında kumarhane olarak kullanılmış. yurtdışından bile özel misafirler gelirmiş. birgün salih bozok çok büyük para kaybedince atatürk'e şikayet etmiş ve sarayın işletmecisiyle olan sözleşme fesh edilmiş. sonraları devlet konuk evi olarak kullanılmış ve 1985 ten beri müze olarak devam etmektedir.
  • bir dönem köşkün içindeki ahırlar t.b.m.m misafirhanesi olarak kullanılırdı. kapatmışlar artık. değişik bir havası vardı halbuki.
  • yıldız parkının içinde, şimdi müze olarak kullanılan, dev köşk. büyük salonunda 406m2 lik tek parça hereke halısı vardır, vaktiyle halıyı sokmak için köşkün bir duvarı yıkılmış, daha sonra duvar tekrar örülmüştür. 1912'ye kadar elektrik olmadığı için dev avizelerde mumlar yanarmış, sonra elektrik gelince köşkün birçok yerinde restorasyon yapılmış, bazı odalar özgünlüğünü kaybetmiştir. bir zamanlar atatürk'ün de kafa dinlemek için takıldığı bir yermiş.
hesabın var mı? giriş yap