• majestelerinin basketbolu ilk bıraktığı dönemde takımı sırtlamış giderken bulls'un galibiyeti garantilediği bir maçta etrafı izlemektedir, kameranın yakın çekimde kendisini çektiğini görünce birden ayakkabısının altını gösterir; air jordan 'ın altında tüm haşmeti ile beliren jordan figürünü de kameraya gösterdikten sonra yüzüne yayılan geniş gülümseme eşliğinde ekselanslarının dönmesini ne kadar çok istediğini belli eden bir üslupla "gel" işaretini de yapar ve kendisiyle ne kadar barışık olduğunu, egonun nasıl yenilebileeceğini herkese ispatlar. çok ama çok büyük basketbolcudur.
  • yeni kitabı için promosyon çalışmalarına devam ederken ben de mj kadar iyi oyuncuydum, ('98 nba final serisi 6. maçı kastederek) ben de sakat sakat oynadım ama herkes mj'i hatırlıyor-konuşuyor vb. söylemleriyle ne yapmak, nereye varmak istemektedir anlaşılamayan süper yıldız.

    sadece kitabı satmak içinse, çok ucuz bir yol gibi geliyor...

    hall of fame'e girmişsin, nba top 50 ve top 75 listelerindesin filan, zaten tüm dünya senin bir süper yıldız olduğunu kabul etmiş, neyin zorlamasıdır bu anlaşılamamaktadır.

    ha, bahsettiği sakat sakat oynadığı maçta sadece 8 sayıda kalmıştır (mj ise nerdeyse tek başına skor yükünü çekip 45 sayı atmıştır), kıyasladığı mj ise flu game'de 38 sayı atıp maçı kazandırmıştır.

    çevresinde biri de sus artık demiyor heralde...

    kendisini çok seven, o dönem bulls maçlarının hangisi tv'de yayınlansa izleyen/izlemeye çalışan biri olarak azıcık izan diliyorum.
  • yanılmıyorsam reggie miller, zamanında bu adam hakkında, "bir maçta yalnızca dört sayı atarak o maçı domine edebilecek tek oyuncu." demişti..
  • nba in ismet inönü’südür.
  • kariyer olarak oynadığı devir itibariyle 120 milyon dolardan fazlasını hak etmeyen oyuncu. koskoca michael jordan kariyerini 93 milyon dolar (ki bunun 63 milyon doları 96-97 ve 97-98 sezonudur), hakeem olajuwon 110 milyon dolar, charles barkley 43 milyon dolar, karl malone 105 milyon dolar kazançla tamamlamışken scottie pippen'ın kazandığı pekala makul bir para. magic johnson'ın 1984'te 25 yıl 25 milyon dolarlık sözleşmesinin rekor olarak addedildiği dönemden bahsediyoruz, pippen da kariyerine bu kontrattan 3 sene sonra başlıyor. nba'in kolay kolay sponsor bulamadığı, sıfırdan inşa edildiği dönemden bahsediyoruz. o dönemi david stern'ün ağzından dinleyelim: "eğer 1 saatlik bir görüşme ayarlayabilirsek, bu zamanın 45 dakikasını onları ligdeki tüm oyuncuların uyuşturucu bağımlısı olmadığına ikna etmekle harcıyorduk.". ciddi anlamda uyuşturucu bağımlılarının oynadığı bir ligdi o dönem nba, mesela golden state warriors efsanesi chris mullin alkol bağımlısıydı, lakers efsanesi magic johnson playboy evinde kalıyordu ve 1991'de hiv+ olduğundan dolayı 31 yaşında basketbolu bırakmıştı. böyle bir dönemde yapılanan bir ligdi nba. scottie pippen'ın uzun süreli kontratı kabul ettiği yıl olan 1991'de maaş boşluğu 12.5 milyon dolardı, bugün o paraya joe ingles oynuyor. her dönemi kendi koşullarıyla değerlendirmek lazım, pippen her ne kadar uzun süreli bir kontrat yüzünden fazla kazanamamış gibi dursa da kazanacağı miktar deli bir şekilde artmayacaktı. günümüzdeki miktarlarla kıyaslayınca bu kontratlar çok ezik duruyor, en nihayetinde andrew wiggins hiçbir şey başarmadan bu adamların tüm kariyer kazançlarını geçmeyi 23 yaşında resmen garantilemiş durumda. ama şu anki nba para makinesiyken (sadece 2 ay süren 2011 lokavtının etkisi 4 milyar dolardı) o dönem nba görece ezik kalıyordu.

    michael jordan'ın 1997'ye kadar aldığı en yüksek ücret 3 milyon dolardı, bu konuda son diyeceğim de budur. pippen daha fazla kazanmalı diyen varsa bunu da göz önüne alarak yazsın.

    edit: mullin'in bağımlılığı kokain değil alkoldü, uyarı için @slaughter is the best medicine'a teşekkürler.
  • bu sezon bir boston celtics maçında dip çizgiden top çıkarırken kendisini savunan paul pierce sırtını dönüp pasın gideceği oyuncuya double team yapmaya kalkınca, topu pierce'ın sırtına atmış, sonra sahaya girip sırttan seken topu alarak smaçlamış, arada izleyenlerin* akıllarını almış, bir defa daha takdirleri toplamıştır*
  • o bohem, o siklemez tavirli bakislari ve bu bakislara mutekaib gelistirdigi sakiz cigneme tarziyla jordanli bulls donemlerinin efsane insaniydi.. hatta ikinci adamcilarin ugrak noktasiydi. emekcilerin pa$asiydi.. iktidardakilere her zaman semi-sempati beslemis olanlar basarida hep ikinci adam arayanlarin ugrak adresiydi.. savunma insaniydi, en derin duygularin insaniydi skati abimiz.
  • bulls'da oynadığı dönemlerde ara ara ulen bu herif galiba michael jordandan iyi... diye düşündürten. chicago'da tüm zamanlarda en çok top çalan oyuncu ünvanını alan. yanılmıyorsam iki kez de deffensive player of the year seçilen adam.
  • merakla beklenen the last dance'in ilk iki bölümünde bulls'taki son sezonunda hararetlenen kontrat mevzularında göz önüne alınması gereken birkaç husus var aslında.

    orada da belirtildiği üzere 1991'de imzaladığı 7 senelik kontratın süresi, ligin mali anlamda bambaşka bir şekle bürüneceği döneme denk geliyor. öyle ki, kontratı imzaladıktan sonra michael jordan'ın basketbola ilk ara verdiği yıl olan 1993'de senelik 3 milyon doların üzerinde kazanan toplam 16 oyuncunın arasında pippen da var. jordan ile beraber ligde en çok kazanan 10 oyuncunun içerisindeler. jordan senelik 4, pippen da 3.45 milyon dolar kazanıyor. aralarında çok ciddi bir fark yok ve dönemin şartları için yıl bazında kötü sayılmayacak bir anlaşma.

    ancak birkaç yıl içerisinde yayın ve sponsorluk anlaşmalarının büyümesi ile nba'in gelirleri fırlamaya başlıyor. salay cap günümüze oranla çok daha hızlı şekilde artıyor ve eski kontratlar kelepir hale dönüşüyor. henüz belgeselde değinilmedi ama aslında burada pippen için kritik eşik, jordan'ın 1995 yılındaki geri dönme kararı. burada belki jordan'ın menajeri david falk'ın akıl oyunuyla, belki de bulls'un jordan'ın geri dönüş kararının ne kadar süreceğini pek kestirememesi nedeniyle 1.5 yıllık hayli kelepir bir anlaşma yapıyorlar. 1995-1996 sezonunda bulls şampiyon olurken, jordan 3.85 milyon dolar ile ligin en çok kazanan 32. oyuncusu. üstelik 1996 yazında serbest kalmış vaziyette. en az pippen'ın yaşadığı kadar saçma bir durum burada da var.

    1996 off season'ı ise nba'deki oyuncu maaşları için büyük bir kırılma noktası. tarihin ilk 100 milyon dolarlık kontratları juwan howard ve alonzo mourning tarafından imzalanıyor. shaquille o'neal aynı yaz işi daha da ileri taşıyarak los angeles lakers'dan 121 milyon dolar koparıyor. asıl bomba ise new york knicks'in o dönem ligin en çok kazanan oyuncusu patrick ewing'in kontratına sahipken sponsorluk anlaşmalarıyla da beraber jordan'a 25 milyon dolar teklif ederek knicks'e getirmek için çok ciddi bir koza sahip olması. jordan'ın menajeri david falk, beti epey artırıp bulls'a rest çekiyor. jordan'ın knicks'e gitmesine haliyle izin veremeyecek olan jerry krause da jordan'a senelik 30 milyon dolar veriyor. o dönemde senelik 20 milyonun üzerine çıkan kontrat bile yok. bugünün şartlarında bile hayli yüksek bir maaş. dolaylı yoldan bu kontratı jordan'a verebilmelerinin bir sebebi de pippen'ın kontratının cap'te işgal ettiği yerin çerez parası haline gelmesi.

    jordan'ın gidişine engel olabilmenin bedeli salary cap'te haliyle yer bırakmıyor. jordan son iki sezonunda 30 ve 33 milyon dolar kazanırken, pippen'ın devam eden kontratı senelik 3 milyon doların bile altında kalıyor. pippen'ın kontratı aslında bu noktadan sonra batmaya başlıyor. aşağı yukarı aynı paraları kazanırlarken bir anda 10 kat fark oluşuyor. burada pippen'ı takas etseler, jordan'ın basketbolu bırakırım tehdidi ile karşı karşıyalar. 1997 nba draft'ında tracy mcgrady takasına taş koyanın da o olduğu bilinir. pippen'ın gönlünü hoş tutarak re-sign yapmaya çalışsalar bu sefer de verecek paraları yok. kontratında opsiyon bile bulunmayan pippen için serbest kalana kadar beklemek dışında pek bir çare kalmıyor. kontratı imzalarken nba'de en çok kazanan 10 oyuncu arasındayken, son sezona girilirken en çok kazananan 122. oyuncu olarak kalmasının sebepleri aşağı yukarı bu şekilde.

    jerry krause, kariyeri boyunca oyuncusuna mal gözüyle bakan, götün teki bir gm olabilir. bunları tartışmakta bir beis olduğunu sanmıyorum. ancak jordan'ın knicks'e gidişini engellemek için pippen konusunda elindeki kozu sonuna kadar oynayarak sineğin yağını çıkarmasının nedenleri var. netice olarak pippen, bahsettiği üzere ailesini de göz önünde bulundurarak ilk büyük garanti kontrata 1991 nba finalleri devam ederken balıklama atlayarak hata yapmıştır. onun kariyeri adına finansal açıdan papazı bulduğu bir anlaşmadır. ama öyle ya da böyle bulls ve krause'un kağıt üstünde imzalanmış bir kontratı yönetme tercihinde etik dışı bir davranış olduğunu söyleyemeyiz.
  • nba de en sevdiğim basketbolcu
    bi basketbolcuda (hatta sporcuda) olması gereken bütün özellikler mevcut kendisinde (fizik, akıl, kıvraklık, çeviklik, soğukkanlılık)
hesabın var mı? giriş yap