• filmin sevişme sahneleri şehvetten çok bir uyumsuzluk, bir iğreti içermektedir sanki. bu iğreti rol icabı olsa da hiç etkileyici gelmemiştir bana.
  • ismi türkçeye çevrilirken direk popülizm kaygısı düşünülmüş ama aslında tamamen adından bağımsız ve gerçekten de her bakımdan bağımsız süper bir film. 157 dakikalık filmde toplam 5 dakikayı geçmeyecek sevişme sahnesi için öyle bir çeviri hatası yapmayı düşünmüş yapımcıları.

    tüm duyguları sonuna kadar yaşatan, sanatsal göndermeler yapan, ikinci dünya savaşı dönemini gerçekçi bir şekilde yaşatmış, duygulandırmış, romantikleştirmiş, korkutmuş, üzmüş, bolca düşündürmüş kesinlikle görüllmesi gereken bir yapıt. oyunculuklar, müzikler, görüntü geçişleri de tadından yenmez olmuş. bolca şukelalar hakediyor.
  • tony leung chiu wai won kar wai filmlerinde kadınlardan alamadığı intikamı zavallı joan cheni'dan çıkarmış galiba. joan cheni'nin ise durumdan bir rahatsızlık duymadığını tutkulu bir aşkla sevişmelerini beklerken şiddetli bir tecavüze dönüşen ilk buluşma sahnesinin sonundaki manidar gülümsemesinden anlıyoruz...
  • hiç bir fikrim olmadan öylesine sabahın köründe gittiğim film.şöyle ki sinema salonundan titreyerek çıktım.şaştım kaldım.
  • filmin sonuna dogru mak tai tai bir taksi cagirir ki gelen aslinda bir bisiklettir, taksicinin ruzgargulleri ve enerjisi seyirciye umut veren tek sahnedir zaten filmin muzikleri de bu noktadan sonra degisir.
  • çok fena feminist filmdir kendisi. kadının cinselliğini farketmesini izleyen dönüşümünü anlatır. kadınının sağına uğruna "çin işgal edilemez" diye bağırdığı ülkesini, soluna da bedenini keşfetmesinin objesi çin düşmanı adamı koyarsın. objesi tarafından sürekli yırtılan elbisesine de bir adet siyanür hapı koyarsın. hikayenin sonunda, kadının sağında ve solundaki seçenekleri alırsın, elinde bir adet siyanür hapı kalır. kadından intihar etmesini beklersin. bil bakalım ne olur?
    ang lee'nin cinsiyet değiştirme operasyonu geçirmiş olduğundan şüphem kalmadı.

    düzeltme ve özür: kadının intihar etmemesinin nedenini düşünürken bir enstantane geldi aklıma.
    kırmızı başlıklı kız kurda sormuş neden bu kadar kıllısın diye.
    kurt ol da bil demiş kurt. öyle. bu düşünceden sonra bu film için feminist filmdir demek yanlış olacaktır. se jie, kadın filmidir.
  • ingilizceye lust, caution olarak tercüme edilen ang lee 'nin sınırları ve sabrı zorlayan filmi. cinselliğin filmi sürdüren bir tema olarak sunulmasının yanı sıra itiraf edilememiş bir aşkın da anatomisi çizilir. genç kız hoşlandığı insana yakın olabilmek için tiyatro saklambacı içinde anti- japon bir grubun suikast hazırlama sürecinin içinde bulur kendini. nitekim kadınlığını suikast düzenleyecekleri adamı ayartmakla kullanır. adam bu genç kadının rüzgarına kapılmaz içten içe şüphelenir ve film boyunca - sert kişiliğinin yansıması mıdır ifadesine, bilinmez- her an kadını boğazlayacak zannedersiniz. tabii ki suikastin her an gerçekleşebileceğini de. bu yüzden sevişme sahneleri uzun tutulmuş ki izleyici karakterler arasındaki uzaklığı ve duygusal bağlamda birleşemediklerini çıkarabilsin.
  • ne yaptigini bilmeyen bir kadinin anlatildigi ya da joan chenin ne yaptigini bilmedigi film. bu nedenledir ki hatun kisinin vatan askiyla kendi aski arasinda gidip gelmesini hissedemeyip dusunmek suretiyle buluyoruz.
  • üzerine çok uzun şeyler yazmak istediğim bir film bu; ama şimdilik sadece şunu söyleyebileceğim:

    "taocudur"

    ve biraz hissedebilene tao ile ilgili temel bilgileri, mükemmel bir ustalıkla aktarmaktadır.
  • film uzerine geyet gereksiz bir iki ayrinti:

    1) filmin konusu gercek bir tarihi olaydan esinlenmis. cinli direnisciler yerel yoneticiyi oldurmek icin boyle bir plan kurmuslar ve plan hakikaten basarisiz olmus. ama planin basarisiz olma nedeni filmde anlatildigi gibi degilmis.

    2) filmde canlandirilan bas kadin karakter'in (wong chia chi) gercek kiz kardesi hala daha hayattaymis. su an amerika'da yasiyormus ve filmi seyrettikten sonra "sofer sofer, allah senin belani versin, benim kiz kardesim boyle bir insan degildi" diye ang lee'ye bir dunya beddua etmis.

    kaynak: cinli bir arkadas. kendisi bana bunlari anlatirken gayet ciddi gozukuyordu ama ben o sirada hala daha tony leung ile wei tang'in ikili performansinin etkisinden kurtulamamis oldugum icin anlattiklarini yanlis anlamis da olabilirim.

    bir bilginin de kaynagi ben olayim dedim:
    3) cin filmlerinde ciplak gozuken aktristlerin uzerine garip bir lanet cokuyor. bu filmin kadin bas rol oyuncusu wei tang bu filmden ancak iki sene sonra kendine baska bir rol bulabilmis. (oysa rolunun altindan gayet de guzel kalkmisti bu filminde). boyle sirf ciplak gozuktugu icin harcandigini dusundugum bir baska oyuncu da 2006'nin film festivallerinin gozdesi summer palace'in basrol oyuncusu lei hao. sirf filmde uc bes sevisti diye kiz ancak 3 yil sonra kendine baska bir filmde yer bulabildi.

    demek ki eger bir filmde oraniz buraniz gozukmusse cin piyasasinda tutunmaniz gayet zor oluyormus. ona gore.
hesabın var mı? giriş yap