• dün kız arkadaşımla birlikte bahçelievler çalışlar caddesindeki şubelerine gittim. hoş karşılama sonrası bir masaya oturduk. masaya menünün glmesiyle, sesi oldukça açık olan telvizyondan tayyip erdoğan'ın sesini duymamız bir oldu. trt haber kanalı açıktı ve erdoğan'ın -sanıyorum bir akp mitingindeki- konuşmasına canlı bağlantı yapılmıştı. erdoğan'ın konuşmaları klasiktir; yüksek desibelli, oldukça sert konuşmalar yapar. bir haftasonu pastaneye güzel vakit geçirmek için gelmiş insanların bu konuşmaya ihtiyaçları olmadığını bilmek için psikolog olmaya gerek yok. ben de bu hissiyatla rahatsızlığımı ilgili kişilere dile getirip, kanalı değiştirme veya sesini kısmanın mümkün olup olmadığını sordum. işte o andan itibaren o ilgili kişilerde bir panik hali başladı. ne yapacaklarını bilemez haldeydiler. garson siparişimizi almak için masamıza geldiğinde tvde hala değişen bir şey yoktu. ben de durumu tekrar sordum ve garsondan değiştiremeyecekleri yanıtını aldım. garsonu müteakip kasada duran badem bıyıklı kişi durumu açıklığa kavuşturdu: "patronumuz şu an burada ve kendisi özellikle bu kanalın açılmasını istedi. o yüzden televizyonda bir değişiklik yapamıyoruz." sesini kısmak bile sanki suç gibiydi. ben de peki deyip "patronunuza bu sebepten müşterinin masadan kalkıp gittiğini de iletin lütfen" diyerek siparişimizi vermeden kız arkadaşımla mekanı terk ettim.
    ben mi çok abarttım bilmiyorum ama çok sinir bozucu olduğunu düşünüyorum. ne demek patron özellikle bunu istedi? gitsin evinde istediğini izlesin ama bunu neden dükkanındaki müşterilerin gözüne sokma ihtiyacı duyuyor ki? başka bir patronun da canı porno izlemek istese onu mu izletecek millete? ben zaten o mekana girerken kendilerinin siyasi duruşlarını az çok biliyorum. ama gidiş sebebimin siyasetle bir ilgisi yok; iki lokma yemek ve muhabbet. bunu yapacak imkanı bile sunamıyorsan işletmeciliğinden utan.
    badem bıyıklarını al da git lütfen.
  • aldığım kuru pastanın bayat çıkması üzerine yaptığım şikayete istinaden tarafıma bir yaş pasta gönderdiler. müşteri ilişkileri iyi.

    edit: pastanın dış kaplaması margarin kemiriyormuş hissiyatı yarattı ama olsun, böylece seyidoğlu'ndan pasta da alınmayacağını öğrenmiş olduk.
  • hacı abi siz rahat olun, olay sizlik değil. sizin fetö metö pekmez vs dalgalarınızı bilmem, varsa hatanız suçunuzu çekin.

    ancak şu seydioğlu denen pezevenklere karşı açacağınız her isim, patent, tazminat davasında arkanızdayız.
  • bugün bir şubelerinin önünden sanırım başka şubelerine taşımak üzere büyük saksı fidanlarını alıp ürün dağıttıkları kamyonetin arka kasasında, ürünlerle beraber götürdükleri görünmüştür. yani pasta, börek, baklava türevi şeylerin yanında koca koca fidanları beraberinde taşımak ne kadar sağlıklı bir durum tartışılır. yük kamyoneti tutup da ıvırını zıvırını götüremeyecek kadar küçük bir şirket değillerdir sanırım zira en kötü baklavalarının kilosu 35 tl iken..
  • yeni açılan edirnekapı şubesinin baklavaları tırt.

    http://www.fatihhaber.com/…mar-uygulamasi_h710.html
  • diğer şubeleri konusunda çok alışverişte bulunmadığımdan dolayı bir fikrim olmamasına karşın istanbul çatalca'da yeni açılan 3 katlı koca şubelerinin hizmet kalitesi açısından mükemmele yakın olduğunu bizzat gördüğüm müesese. eğer bu stratejileri müşteri tutmaktan öte, satış stratejilerinin ve kalitelerinin bir parçasıysa çatalca'da açtıkları koskoca pastanenin diğer pastanelerin başını baya bir ağrıtacağı açık. zira fiyatları da öyle aman aman çok abartı değil. ayrıca an itibariyle kendilerinde bozuk para çıkmamasından ötürü '' özür dileriz beyefendi bozuk paramız yok, hiç önemli değil sonra verirsiniz '' demeleri ve müşteriyi eli boş geri göndermemeleri bile zannımca böyle profosyonel bir müesese için çok hoş bir esnaf davranışıydı. tabi herkes şahsım gibi 20 tl'yi 2 dakika sonra yandaki fırından bir ekmek karşılığında bozdurup geri dönüş yapar mı orasını bilemem.
  • habes seyidoglu adlı şahsın sahip olduğu antepli baklava şirketi, en son 11.000 küsür dolara pizza hut'ın kullandığı fırından almıştı krizden önce pizza projeleri vardı hala da geçerli sanırım...
  • maclari radyodan ve ozellikle trt'den dinlemeyi seven insanlarin yakindan asina olduklari bir isim.. devre arasi olur, once merkeze baglanilir, diger maclardan ve dun oynanan maclardan dakka ve skor bildirilir.. sonra driniininiininiiiniinininiiii tereteee radyoo bir.. reksan reklam sunar (yada oyle bisey) .. bu kisimda ozellikle acayim surdan pavirefem dinliyim, dur radyo odtu acayim, sindi bunlar kimbilir ne calar ben bi radyo3 acip klasik muzik dinliyim, demiyenlerin zamanla asina olduklari, insana bu nasil cingildir dedirten bir suru abuk cingilli reklam dinlersiniz.. bunlarin en hafizalardan silinmeyeni ise bulasik yikarken, sinifta ders anlatirken, polis cevirmesinde alkol cubuguna uflerken, tuvalette ve korebe oynarken bile akliniza gelesi seyidoglu reklamidir.. seyidogluu seyidoogluu receel helva seyidooglu, bidibidibidibdi sunu uretioz bunu uretioz, seyidoglu seyidooglu sekerr helva seyidooglu.. diye giden reklamdir.. sonra arada yillarca dusunseniz akliniza gelmeyecek sarkilar calar.. nebileyim ferda anil yarkin calar, sst sst sakin ol calar, fabrika kizi calar nebileyim turk pop muziginde unutulmus eserler gecidi gibidir.. sarkilarin sonunda tekrar reklam gelir.. siz de radyoyla soylersiniz seyidoglu turkusunu tekrar ve mac baslar.. daha bir urunune dukkanina da denk gelmis degilim o ayri konu..
  • bugun çakmaları seydioglu baklava yuzunden linc yemekteler.
  • kakaolu fındık kreması adı altında kutunun yarısı yağ diğer yarısı rengi ve kıvamı itibariyle boka benzer bir şey satıyorlar.
    üstü abartısız iki parmak kalınlığında yağ ile kaplı. içindekiler okuyunca fındık oranının da %1 olduğunu görüyorsunuz.
    .mına koyim bim'de %13 fındık yazan şeylerle dalga geçiyordum, bu ne la? nereden geldi bu benim evime, bu bi çeşit şaka mı?
    ve bunu hangi insan evladı satar, hangisi alır ve yiyebilir. ben yiyemedim. çok kötü.
hesabın var mı? giriş yap