• yahudiler'in havralarda caldigi garip sesli sanırım fildisinden yapilan boru.
  • (bkz: tekıah)
    (bkz: shevarim)
    (bkz: teruah)
    (bkz: tekıah-gedolah)
  • yamim noraim'in sembolüdür. onun çalındığı ev kelimenin tam anlamıyla "din" ile dolar o günlerde. belli günlerde belli ritmlerle çalınması esastır.
  • hiç bir zaman boyanmaz, ancak ağıza alınacak yeri haricindeki kısım kakmacılık şeklinde süslenebilir.
  • müslümanların ezanı, hristiyanların çanı, yahudilerin şofarı.
    keçi, antilop, geyik ya da koyun boynuzundan yapılıyor. inek ya da öküzün boynuzu ise katiyetle tercih edilmiyor. bunun nedeni bu tür büyükbaşların, hz. musa'nın sina dağı'ndayken kavminin altın buzağıya tapmasını çağrıştırması.

    çağırır ibadete şofar, çan, ezan
    ezanı duyunca ossurur şeytan
    (bkz: ezan sesi duyan şeytan'ın osurarak kaçması)
  • rum abdalları'nın nefir'ine benzeyen, yahudi dini ritüellerinde kullanan, küçükbaş hayvan boynuzundan mamül tabii çalgı.
  • (bkz: yahudilik)'te (bkz: roşaşana) ve (bkz: yom kipur) bayramlarında çalınan koç veya keçi boynuzundan yapılmış olan boruya verilen isimdir.
  • yahudi müziğine ait olup da günümüze ulaşabilmiş tek sazdır. sesinin neye benzediğini merak edenler internette bulabilirler. ağızlıksız çalınan trompeti andırıyor. tabii şöyle bir fark var, bu alette melodi çalınamaz. x sesini çıkardın diyelim, bir de x sesinin 5'lisini (veya 4'lüsünü) ya da oktavını çıkarabilirsin. bu kadar. bunu üflemeli bir ritm sazı olarak görmek gerekir o yüzden. benden evvel yazan biri güzel söylemiş: "hristiyanların çanı, yahudilerin şofarı". çan ne kadar saz ise, şofar da o kadar sazdır. üç farklı notası (?) var diyelim; tekiah (batı müziğindeki karşılığı tenuto'dur - uzun nota), terua (tremolo fakat biraz daha zılgıtı andırır) ve şevarim (staccato). hepsi bu.

    şofar'ın etimolojisine de bakalım. açıyoruz chicago üniversitesi'nin akkadça sözlüğünü. kelimemiz şapparu. boynuz demekmiş. akkadça en eski semitik dil kabul edilir. o yüzden akkadça'ya baktım. ibranca'ya buradan geçtiği belli. o tamam. fakat arada bir durak daha olmalı çünkü ibranca'da "pe" sesi var. neden kelimeyi alırken "p" seslerini "f" ye çevirsin ki? "p" seslerini "f" ye çeviren tek semitik dil arapça. durak arapça olabilir. peki 'şofar'ın arapça'daki karşılığı ne olabilir tahmin edelim. evet; sur. israfil'in üflediği boru. müziğin işlevi üzerine yazmıştım. bir işlevi de iletişim falan demişim. işte bunun yaşlı bir numunesi şofar. dildeki karşılığı "hey", "ho" falan olabilir. ünlemek yani. şofar ünlemenin ibrancası, sur arapçası diyelim.
hesabın var mı? giriş yap